Kocam işsiz, ailesi hep gezmek istiyor

Geliri iyi bir bankacıyım, kocam ise işsiz. Evin yükü benim üzerimde, bu da yetmezmiş gibi eşimin ailesinin gezme derdiyle uğraşıyorum.

Haberin Devamı

Merhaba Güzin Abla, ben geliri iyi olan bankacıyım.
1 yıl önce evlendim. Eşimin babası, o çocukken vefat etmiş. Eşim biz evlenirken KPSS’ye girmişti ve atama bekliyordu. Bu süreçte nişan ve düğün masraflarının çoğunu kendim karşıladım, geri kalanına da ailem yardım etti.
Eşimin ailesi ise sadece evin mobilya ve beyaz eşyasını aldı. Ama geçen gün eşimi beyaz eşya için arayıp “Ödenmeyen borcunuz var, icra gelecek” dediler. Abisi mağazaya eşimin telefonunu vermiş. Annesi bunları görüp bilmesine rağmen hep sustu, eşim de beni yalnız bıraktı.
Eşim ilk üç ay atanamadı ve evin her masrafına ben yetiştim. Ailesi bir kere arayıp, “Nasıl geçiniyorsunuz, bir şeye ihtiyacınız var mı” diye sormadı. Eşim atanamayınca asgari ücretle geçici bir işe girdi.
Ailesi, eşime beni hep kötülemeye çalıştı. “Bizi aramıyor sormuyor, bu nasıl gelin” demişler. Şimdi eşim yine işsiz, çünkü özel bir kurumun 2 aylık eğitiminde.
Eğitimi 2 ay sürecek ve bu arada yine masrafları ben karşılayacağım. Bu süreçte ailesi yine evime misafir gelip gezmek tozmak istiyor.
“Bu para nereden geliyor” diyen yok. Ben bunları söyleyince eşim ailesini savunuyor, “gelme” diyemem diyor.
Artık dayanamıyorum Güzin Abla, ben eşimin yanında durmaya çalıştıkça paragöz ailesini yaptıklarını görmezden gelmesi zoruma gidiyor. Sence nasıl bir yol izlemeliyim?
Annesini her hafta arıyorum, güler yüzümü ailesinden eksik etmiyorum.
Abisini aramak gibi bir zorunluluğum yok ki...
Benim eşim çalışmazken, şehir dışından gelecek misafirlerini ağırlamak zorunda mıyım? Aileme bunları anlatmıyorum. “Her şey iyi güzel” diyorum ama kendimi kullanılıyor gibi hissediyorum.
“Eşim haklısın” deyip yine onların dediğini yapıyor. Ya da ben diretince aramız bozuluyor. Ailesi yüzünden tartışmaktan, üzülmekten yoruldum.
◊ Rumuz: Sabır taşı

YANIT

Haberin Devamı

Sevgili kızım, eşinin durumunu bilerek evlenmedin mi? İşsiz olduğunu ve ailesinin de size destek olacak düzeyde olmadıklarını bilmiyor muydun? Eşinin memuriyet sınavını kazanıp kazanamayacağı belli miydi?
Bunları göze alıp eminim sırf o genç adamı sevdiğin için evlenmiş olmalısın. Babasını çocuk yaşta kaybetmiş, hayatı hiç de güllük gülistanlık geçmemiş bu genç adamı eş olarak kabul etmişsin. Ama şimdi sürekli maddi sorunları ileri sürmeye başlamışsın.
Evliliğinizle ilgili anlattıkların sadece maddiyata dayalı sorunlar. O genç adamın senin kadar şanslı olmadığını unutuyorsun, onun seninki gibi maddi imkânları olan bir ailesi yok. Seninki gibi iyi para kazandığı bir işi yok.
İş bulmak için çabalıyor, hatta sırf işsiz gezmemek için asgari ücretle, pek de kendine uygun olmayan bir işte bile çalışmayı göze almış.
Onu ailesine düşkün olmakla suçlayamazsın, bir annesi bir de abisi kalmış geride... Belki onların bazı hataları, yersiz sözleri olabilir. Bunlar da seni kırmış olabilir.
Ama onlara “paragöz” demeni hiç hoş karşılamadım.
Yazından anladığım kadarıyla, eşini sürekli maddi imkânsızlıkları nedeniyle suçlayıp, kendini ve aileni üstün görmektesin. Bunu eğer eşine ve ailesine de hissettiriyorsan, elbette ortalık geriliyordur.
Bence güzel kızım, eşini seviyorsan, binlerce kadının yaptığı gibi, evlilik yaşamı müşterektir, diye düşünerek ona destek olmayı sürdürmelisin.
Eğer eşini seviyorsan, onun hakkında böyle atıp tutmak yerine, ona iyi bir iş buluncaya kadar huzurlu bir ortam sağlamalısın.

Haberin Devamı

İnsan içine çıkmak istemiyorum

Sevgili Güzin Abla, beni hayattan bezdiren bir şikâyetim var. Ben çok terleyen genç bir kadınım. Üstelik terim çok kötü kokuyor. Çevremi rahatsız ediyorum. İnsan içine çıkmak istemiyorum. Kimseye yaklaşamıyorum. Bu konuda bilinen her olanağı kullandım. Ne kadar sık duş alsam da, her türlü deodorantı sürsem de yine de ter kokusuyla baş edemiyorum.
Bütün hayatımı etkileyen bu durumuma karşı bana ve benim durumumda olan pekçok kişiye ne tavsiye edersiniz?
◊ Rumuz: Şanssızlık

YANIT

Sevgili kızım, gerçekten bu sorun pek çok genç insanın sorunu.
Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de sık rastlanan bir problem. Aşırı terleme, en sık avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altlarında görülür. Genellikle ergenlikte başlamakta ve yıllarca devam edebilmektedir. Bu ciddi konu hakkında gereken bilgiyi almak üzere, bu sorunu uzmanına danıştım.
İşte Dermatolog Dr. Ethem Mercan’ın açıklaması:
“Bu sorun ter bezlerinin aşırı çalışmasına ve bununla ilişkili olarak cilt yüzeyinde bakteri ve mantarların çoğalmasına bağlıdır.
Terlemeyi azaltan kremler ve deodorantlar yeterli olmayabilir. Bu soruna toksin enjeksiyonları süreli rahatlama sağlayabilir. Tedavi temelde ter bezlerini küçültmek ve derideki bakteri dengesini düzeltmeyi amaçlamalıdır. Toksin enjeksiyonları toprakta ve suda bulunan Clostridium botulinum adlı bakteriden elde edilen bir ilaçtır. Enjeksiyon sinir uçlarına uygulanarak aşırı terlemeyi engeller. Bu tedavi son yıllarda çok yaygınlaşmıştır.
Aşırı terleyen bölgedeki derinin içine özel, ince uçlu iğnelerle uygulanmaktadır. Uygulamadan önce o bölgeye anestetik etkisi olan bir krem sürülerek ağrı hissi giderilir. Uygulamadan yaklaşık 5 ve 7 gün sonra terleme tamama yakın olarak kaybolmaktadır.”

Yazarın Tüm Yazıları