Paylaş
Sayın Güzin Abla, bir okurunuzun yazdığı mektup üzerine ‘evlilikte cinsellik’ konusuna erkek gözüyle değinmek istedim...
Öncelikle şunu söylemek istiyorum; o okurunuzun yazdığı gibi kadının kilolu olması, cinsel çekiciliğine engel değildir.
Ama tabii eşler arasında aşk ve sevgi sürüyorsa, isteklerinde de bir değişiklik yoksa.
Sevgi ve uyum varsa, insan karşısındakini dünya güzeli gibi görür.
Aynı okurunuz, size “Eşim bana bir kez dahi beraber olmayı isteyip istemediğimi sormadı” diyor. Tam isabet! İşte burada Türk erkeğinin sorununu ele veriyor.
O beyefendiye sormak isterdim; acaba eşini bir defa olsun cinsel ilişkileri sırasında kendisiyle eşit gördü mü? Yoksa onu sadece erkeğin ihtiyacına karşılık veren bir obje olarak mı görüyor? Eşini yatakta mutlu etmek, onun da isteklerini karşılamak için çaba gösteriyor mu?
Bu soruları Türk erkeklerinin büyük çoğunluğu kendine sormalı.
Ben de, eşim de köylüyüz. Ama ben eşime “külfet” olmamak, onu da mutlu edebilmek için ilk gecemizden itibaren onunla konuşmaya başladım.
Ona birbirimizden utanmamamız, birbirimize açık olmamız ve sadece benim ihtiyacım için değil ikimizin ortak zevki için birliktelik yaşamamız gerektiğini anlattım.
Zamanla eşim öyle mutlu oldu ki, 10 beraberliğimizin 8’inde ilk adım ondan gelmeye başladı.
Şimdi evliliğimizin 40’ıncı yılını yaşıyoruz, torun sahibiyiz ama cinsel yaşamımız aynı heyecanla sürüyor. Hâlâ yüreğimizde aynı aşk var, birbirimizi hep özlüyoruz.
Rumuz: MK.61
Eminim, bu satırlarınızı okuyan pek çok evli çift size imrenecektir. Çünkü dediğiniz gibi Türk erkeklerinin büyük çoğunluğu bu açıdan sadece kendini düşünür.
Evliliğinizdeki bu mutlulukta sizin büyük payınız olduğu ortada. “Biz köylüyüz” diyorsunuz, bununla kastettiğiniz Anadolu insanı olmanız mı bilemiyorum ama büyük şehirlerde doğup büyümüş pek çok erkeğin başaramadığını başarmışsınız.
Eşinize önem vermiş, onun sizinle eşit olması konusuna özen göstermişsiniz.
Bana göre evlilikte mutluluğu elde etmenin, birbirine karşı sonsuza kadar sevgi ve saygı duyabilmenin, aşkın alevini sürdürebilmenin en önemli yolu, cinsel uyumdur. Evliliğin yüzde 60’ı cinsellik üzerine kurulmuştur. Bu konuda anlaşabilmiş, uyum sağlamış, bütünleşmeyi başarmış çiftleri kimse ayıramaz. İşte verdiğiniz örnek bunu bir kez daha kanıtlıyor.
Tombul kadınlar konusuna gelince... Aslında erkekler hafif dolgun vücutlu kadınlardan hoşlanırlar. Ama kendilerinden çok toplum açısından eşlerinin zayıf görünmesini isterler...
Bir kadının kaç erkekle beraber olduğu anlaşılabilir mi?
Sevgili Güzin Abla, ben sizden bir şey öğrenmek istiyorum. Bir genç kadının, daha önce kaç kişiyle beraber olduğu anlaşılabilir mi? Anlaşılırsa nasıl olur bu?
Benim için çok önemli, lütfen cevaplayın.
Rumuz: Kafası karmakarışık
Sevgili oğlum, bugüne kadar böyle bir soruyla hiç karşılaşmamıştım.
Doğrusu, “Bekaretin bozulduğu nasıl anlaşılır?” ya da “Bekareti ne zaman bozulmuştur?” diye çok soru gelir bu köşeye ama kişinin kaç kişiyle beraber olduğunun anlaşılıp anlaşılamayacağı sorusunu ilk kez duyuyorum.
Ne yazık ki sana tatmin edici bir cevap veremeyeceğim. Çünkü henüz bu konuda tıbbi bir gelişme olmadı.
Bir kadının daha önce kaç kişiyle beraber olduğunu anlamak mümkün değildir, üzgünüm...
Paylaş