Paylaş
Ben 48 yaşındayım. 20 yaşında bir kızım, 17 yaşında da bir oğlum var. Eşim meslek sahibi, eğitimli biri olmasına rağmen, hâlâ ailesinin etkisinde kalıyor. Nitekim geçen yıl bizleri terk ederek kendi gibi doktor olan, aynı hastanede tanıdığı bir doktorla yaşamaya başladı.
Beni, hatta çok sevdiği çocuklarını dahi unuttu. Eşimin ailesi nişanımıza kadar beni ve yalnız yaşayan annemi çok sevdiler. Fakat düğünümüzden sonra annemi ve beni kendilerine rakip ve düşman ilan ettiler.
Evliliğimiz süresince bizim ayrılmamız için hep hamleler yaptılar.
Olmadı, büyüler, muskalar yapmaya başladılar.
Evimizde hiç dirlik olmadı.
Ailesi sürekli aramızdaydı.
Hem kayınvalidem hem de görümcem el ele verip büyücü büyücü dolaşarak, 23 senelik evlilik hayatımızın sonunu getirdiler.
Eşim şimdi onu aldatmışım gibi beni baş düşmanı ilan etti.
Çocuklarıyla maddi veya manevi hiçbir yönden ilgilenmiyor.
Evlendikten sonra ailesine karşı beni koruyacağını, bana söz dahi ettirmeyeceğini söyleyen kocam, bu sözlerini hiçbir zaman uygulayamadı. Ailesi şu anda yaptıkları ayırma büyülerinin nimetlerini gördükleri için çok mutlular.
Belki komik veya saçma gelecek, ben de inanmak istemedim ama maalesef hepsi gerçek.
Bir arkadaşım tesadüfen bir yerde, hem kayınvalidemi hem de bu kadın doktoru tanıyan biri tarafından bizim hayat hikâyemizi tesadüfen dinlemiş.
Kayınvalidemin bizim evliliğimizi yıkmak için büyücü büyücü dolaştığını ve oğullarının özellikle bir doktor hanımla birlikte olması için büyü yaptırdıklarını öğrenmiş.
Sonunda muratlarına erdiler. Onlar mutlu ama çocuklarım terapi görüyor, ben depresyondayım.
Benim geleceğe her şey yoluna girer ümidiyle bağlı kalmam, gerçekleri yadsımam, tüm enerjimi evliliğimi yürütebilmek adına harcamam, tavizler vermem büyük hataymış.
Benim yaşadıklarımı yaşayan genç kızlara ve hanımlara bu anlattıklarımın örnek olacağını düşünüyorum.
◊ Rumuz: Aileler vazgeçmez
YANIT
Sevgili okurum, gerçekten inanılmaz şeyler anlatmışsın. Bu çağda hâlâ büyüyle, muskayla uğraşan insanlar olması, hem de bunların belirli bir düzeydeki aileler olması akıl alacak gibi değil.
İyi ki siz de onlara uymamış, onlar gibi düşünmekten kendinizi alabilmişsiniz. Eşinizin meslek sahibi, üst düzey bir sınıftan olması gördüğüm kadarıyla daha sıradan insanların da kapılabildikleri etkiler altında kalmasını engelleyememiş.
Sonuç olarak bir şekilde sizden ve evlatlarından kopabilmiş. Üstelik size çok çirkin iftiralar atmaktan, düşmanca bir tavır almaktan da kaçınmamış.
Ne yazık ki aile sonuç olarak eşinizin hayatına bir kadın girsin ya da girmesin, sizi terk etmesinde başarılı olabilmiş.
Eşinizin zayıf karakterli biri olduğu ortada. Ne yazık ki bu tip erkekler, ister meslek sahibi, eğitimli birileri olsun, ister olmasınlar, önce ailelerinin daha sonra da hayatlarına giren, özellikle de ailenin istediği o kadının etkisi altında yaşıyorlar.
Anladığım kadarıyla siz güçlü bir kadınsınız. Kendinizi de çocuklarınızı da bu durumdan en az yara ile sıyırabileceğinize inanıyorum.
Bugünleri elbette atlatacaksınız. Belki çocuklar için biraz daha zor olacak ama biliyorum, bugünün çocukları olayları çok daha gerçekçi bir düşünce ve mantık süzgecinden geçirerek kabullenebiliyorlar.
Onlar hayatın akışına daha kolay adapte olabiliyorlar. Onlar için de üzülmeyin, geçmişe saplanıp kalmak, sürekli sızlanıp acılarınızı deşmek yerine, geleceğe umutla sarılın. Henüz çok gençsiniz, hayatınızı elbette yeniden kurabilirsiniz. Yeter ki geçmişe bir sünger çekin...
Sevdiğim adam başkasıyla evleniyor
Merhaba. Ben 23 yaşındayım. 2 yıl süren bir ilişkim oldu. Beni sevdiğini söylüyordu ama nedense anlaşamıyorduk. Sonunda “Böyle yürümez” dedi ve beni terk etti. Benden ayrıldıktan 2 ay sonra bir kızla görüşmeye başladı, şimdi evleniyorlar.
Beni niye bu kadar çabuk unuttu?
Hani çok seviyordu...
Artık kimseye güvenim kalmadı.
Yaşamak için hiçbir sebebim yok.
2 yıldır durumum böyle, ne olur biri bana yardım etsin. Kimse üzülmesin diye derdimi anlatmıyorum. Hiçbir şey için hevesim kalmadı, yemek bile yemek istemiyorum. Her gün yeni bir güne uyanmak istemiyorum artık.
◊ RUMUZ: UNUTULDUM
YANIT
Sevgili kızım, terk edilmeyi kolaylıkla kaldıramayabilirsin. Bu çok doğal. Ama bunu hayatını karartacak, gelecekle ilgili tüm umutlarını yok edecek düzeyde bir bunalıma dönüştürmek çok anlamsız, inan bana.
Hem düşünsene, o seni terk ettikten hemen sonra birini bulup evleniyor. Yaşamını keyifle sürdürüyor.
Sense tutmuş ölümü ima ediyorsun. Sen yaşamak istemiyorsun, o ise yaşamın keyfini çıkarıyor. Bu ne büyük haksızlık...
Seni zerre kadar düşünmeyen, seni gerçek anlamda sevmemiş biri için hayattan vazgeçilir mi? Kaldı ki zaten kimse için ölmeye değmez.
Hayat bizim için bir hediyedir. Son nefese kadar onun her anını değerlendir.
İnan bana sevgili kızım, hiçbirimiz
bu dünyaya boş
hayaller peşinde
koşmak ya da saçma bir ilişki yüzünden günlerimizi karartmak için gelmedik.
Ama eğer kendi kendine bu bunalımın altından kalkamayacağını hissediyorsan, bir uzmana başvurarak yardım alabilirsin.
Paylaş