Karım bana düşman gibi davranıyor

Güzin Hanım; çok kötü durumdayım. Ben 35 yaşında karısını çok seven, bulaşık, çamaşır, çocuk bakımı ve her türlü ev işini yapan bir erkeğim.

Ama farkına vardım ki bunlar eşimi mutlu etmek için yeterli değilmiş. 3 gün önce eve gittim ve eşim ağlayarak "Artık seni sevmiyorum, sana dokunmak istemiyorum, seni yabancı olarak görüyorum ve boşanmak istiyorum" dedi. Ve psikoloğa gitmek istediğini söyledi. Bütün dünyam yıkıldı o an. 3,5 yaşında bir kızımız var. O an ağlamaya başladım ve aklını başına toplaması için bir arkadaşıma gittim. 2 gün orada içip durdum. Bir psikolog ayarladım ve geçen cumartesi eşimle birlikte ona gittik. Ama eşim benim durumumum daha kötü olduğunu söyleyerek asıl benim tedavi görmem gerektiğini söyledi. Razı ettim birlikte gidecektik. 2 gündür durmadan içiyor ve ağlıyor. Bana bir düşmanmışım gibi davranıyor. Bana söylediği artık her şeyin biriktiği, patladığı ve bütün sorumluluğun da benim olduğu. Ama ben onu çok seviyorum, onsuz yaşayamam. Ona söyledim, "Ne olur bırakma beni, düzeleceğim. Daha farklı olacağım" dedim. Ama bana hiç umut vermiyor. Eşimle evliliğimizin altıncı yılını bitirdik. Geçen zamanda ekonomik olarak hep borç ödedik. Evlendiğimde kredi kartı borçlarım vardı, onları ödedik. Halen ödüyoruz ama bitmesine 1 ay kala, bankanın yaptığı bir yanlışlık sonucu eşime gelen "7.500 YTL borcunuz var" telefonu her şeyi bitiren son damla oldu. Aslında 280 YTL borcumuz kalmıştı, yanlışlık yapılmış. Ama olan oldu.

Diğer bir konu da; benim ailem maalesef sorunlarıyla devamlı eşimi meşgul ettiler, yalanları yüzünden 2 senedir onlarla görüşmüyoruz. Fakat ben arada sırada, ne olursa olsun, eşimin onları aramasını istiyordum. Bir sorun da; annesi kanser oldu ve hastalığının başından sonuna kadar, yaklaşık 1 sene bütün tedavisinde yanında bulundu. Şu an annesi iyi ama üzülmemesi lazım.

Ayrı bir sorun ise; kız kardeşi maalesef biraz asi ve ailesini çok üzüyor. Kilolu, devamlı içki içen, sorumsuz bir kız.

Son bir sorun, eşim, okulunu derece ile bitiren matematik öğretmeni. Yaşı 35 oldu ama halen beklediği gibi bir işe giremedi. İş konusunda çok şanssız. 3 ay önce bir dershaneye girdi, ama maaşlar ödenmeyince, ayrıldı. İşte bütün bu sorunlar birikmiş ve sonunda bana patlamış.

Ne yapmalıyım, yardım edin ne olur?

RUMUZ: AĞLAYAN ERKEK

Bu süre içinde, eşin sana çok dolduğunu ve sana patladığını söyledikten sonra, hálá boşanmakta ısrarlı mı? Her insanın zaman zaman gücünün tükendiği, olaylar karşısında kendini yıkılmış ve artık dayanamayacak gibi hissettiği olur. Bu doğal bir şey. Eşinin de bütün bu anlattığın sorunları üst üste gelmiş. Dayanma gücünü gerçekten kaybettiği kabul edilebilir. Ancak "Seni sevmiyorum, sana dokunmak bile istemiyorum" sözleri gerçekten çok kırıcı. Hatasını anlar ve boşanmaktan vazgeçerse elbette ona dört elle sarıl, ailenle görüşmesi için ısrarlı olma, ona maddi durumunuzun giderek düzelmeye başladığını artık borç yapmayacağınızı söyle, kendine inandır. Ona sevgini, şefkatini göster, onu yatıştır ve rahatlat. Gerçekten birlikte gideceğiniz psikoloğun yardımı olacağına inanıyorum. Ayrıca eşinin ve kız kardeşinin bu içki tutkusu da yine bir uzmanın yardımıyla çözümlenecek bir sorun olsa gerek.

Beni aldattığını bilmezlikten gelmem doğru mu

Sevgili Güzin Abla; ben 18 yaşında bir genç kızım, kendi yaşımda bir sevgilim var. Ama beni aldattığını düşünüyordum. Sevgilimi takip ettiğimde yanılmadığımı gördüm. Ama onu çok seviyorum. Sizce hiçbir şey olmamış gibi, ilişkime devam mı etmeliyim? Yoksa bitirmeli miyim?

RUMUZ: KARANLIKTA PARLAYAN YILDIZ

Güzel kızım, ikinizin de yaşı çok küçük. Aşkı ve sevgiyi daha ciddiye almak, daha olgunlukla yaşamak için çok gençsiniz. Bu yüzden bu gencin senin dışında birilerinden de hoşlanması doğal. Hele şimdiki ortamda... Ama hiçbir şey olmamış gibi durumu kabul etmen de çok zor bana kalırsa.

Dul olduğum için ailesi evlenmemize karşı çıkıyor

Ben 26 yaşında, dul kalmış bir kadınım. Ailemin isteğiyle bir evlilik yaptım ama sadece 6 ay sürdü. Şimdi ise yaklaşık 2 senedir güzel giden bir beraberliğim var. Onu çok seviyorum. Çok sıkıntılar atlattık, çok şey paylaştık. O da beni çok seviyor. Ama... Problem şu; ben daha önce evlendiğim için ailesi beni istemiyor. Eşim dediğim o insanın da aklını çeliyor, olur olmaz laflar ediyorlar. Ne o ne de ben ailelerimize karşı gelmek istemiyoruz. Ailesi beni tanıyor. Gittim görüştüm kendileriyle. Saygıda kusur etmedim. Bende buldukları tek kusur dul olmam. Bu konuyu aşamıyoruz. Biz beraber mutluyuz. Ama 2 senedir de evlenemediğimiz için ortalıkta sürünüyoruz. Ailesinin bu tutumu yüzünden de çok tartışıyoruz. Biz çözemedik; ne yapacağımız konusunda fikir verirseniz sevinirim.

RUMUZ: ÇARESİZİZ

Sevgili kızım, sanırım bir gün önce de senin tam tersin, sevdiği erkek boşanmış olduğu için özellikle babasının onayını alamayan ve bu nedenle çok mutsuz bir kızın mektubunu yayınlamıştım.

Ben oldum olası, bu tür olaylarda, ailelere çok öfke duyuyorum. Hiç kimse seve, sevile, isteye dileye evlenip, boşanmak istemez. Boşanmak için evlenmez. Bu şanssızlık herkesin başına gelebilir. Boşanmış olmak mutlaka tarafların kötü, ahlaksız, geçimsiz olmasını gerektirmiyor ki... Artık insanlar kendilerini mutsuz hissettikleri anda, ayrılmayı göze alabiliyorlar. Bunda kadınların çalışıp, ayakları üzerinde durabilmelerinin de büyük rolü var elbette. İhanet eden, ailesini düşünmeyen sorumsuz insanlardan söz etmiyorum tabii...

Ama toplum artık çok değişti, bu nedenle hiç kimse kendi kızının ya da oğlunun, hatta belki bizzat kendisinin bir gün boşanmak zorunda kalmayacağından emin olamaz. Bu yüzden çocuklarının karşısına çıkan ve birlikte mutlu olacağına inandığı birini, sırf boşanmış diye istememek büyük haksızlık. Hem mutsuz evlilikler yaşayanlara "Boşan da hayatını yeniden kur, böyle mutsuz yaşama" diyoruz hem de boşanan insanlara yeniden bir hayat kurma olanağı vermiyoruz. Olacak iş mi bu? Siz de hayatınızı kurun, aileler de zamanla onaylayacaklardır.
Yazarın Tüm Yazıları