Paylaş
Sevgili ablacığım, sizinle kanser hikâyemi paylaşmak istedim... Benden habersiz ve izinsiz mememe adeta bir gecekondu gibi yerleşen kötü kitleyi doktorum vücudumdan attı çok şükür. Şimdi sıra verdiği zararları telafi etmekte...
Geçen yıl bugün hayatıma iznim olmadan dahil olan o davetsiz misafiri sonunda vücudumdan ve hayatımdan çıkardı sevgili doktorum Prof. Dr. Necati Özen. Onunla sarsıcı bir şekilde tanışmam sonrasında aylarca devam eden yorucu bir tedavi süreci geldi. Şu an 3 aylık periyodik kontrollerimle devam ediyoruz. Şükür yolunda gidiyor her şey...
Elbette kanserle tanıştıktan sonra çok zor günler geçirdim, çok acı çektim. Bugün hayata yeniden gülümsüyorsam, bu büyük bir mücadelenin ve yaşama bağlılığımın sonucudur...
Sevdiklerimin desteği, duaları ve doktorlarıma olan büyük inancımın da sonucu elbette.
Bugün ise yeni hayatımın yıldönümü.
Açıkçası bu yeni hayattaki 1. yaşım.
Her zaman yaşamı sevdim ama artık daha da çok seviyor ve her anından daha çok keyif almaya çalışıyorum.
Hayatımda derin temizlikler yaptım... Beni yoran, üzen, huzurumu kaçıran her şeyi ve herkesi hayatımdan çıkardım ve çıkarmaya da devam ediyorum.
Huzursuz ortamlardan ve sürekli boş şeyler için sızlanan insanlardan kaçıyorum. Sevgimi bol keseden hak etmeyen insanlara vermiyorum. Yani bu hastalık bana güzel bir öğretmen de oldu.
Bundan sonra ne kadar zamanım kaldı bilmiyorum, belki yıllar belki bir gün... Ama kalan zamanımı sağlıkla, huzurla ve sevdiklerimle geçirmek istiyorum.
Audrey Hepburn’ün dediği gibi “Hayat bana ne yaşatırsa yaşatsın, karşıma ne kadar kötü insan çıkarsa çıksın, ne kadar canım acırsa acısın, şu üç şeyden asla vazgeçmeyeceğim: Kendim olmaktan, iyi olmaktan ve nefes aldığım her saniye için mutlu olmaya çalışmaktan.”
İyi dilekleri ve dualarıyla bana destek olan, moral veren herkese tek tek teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız...
◊ Cansu Babacan
YANIT
Sevgili Cansu Hanım ne mutlu ki bu kötü hastalığı bir yıl gibi bir sürede atlatabilmişiniz, hayata bağlılığınızla bunu başarmışsınız.
Kimin ne kadar zamanı kaldığını hiç kimse bilemez, sadece Allah bilir. Önemli olan yaşadığınızın her anı en güzel şekilde yaşayabilmek, tadını çıkarabilmek.
Ayrıca bu satırlarınızla duygularınızı o kadar güzel ifade etmişsiniz, verdiğiniz bu yaşam mücadelesini o kadar güzel yansıtmışsınız ki, eminim bu yazı pek çok kanser hastasına umut olacaktır. İşte bu mektubunuzu bu yüzden özellikle köşeme aktarıyorum.
Ayrıca, ben inanıyorum ki, bu hastalık insanlar için ayrı bir imtihan, ondan çok şey öğreniyoruz.
Hayatın önümüze çıkardığı bu tür imtihanlarla yeni yeni öğretiler ediniyoruz...
Arınıyoruz, gelişiyoruz, hayatı yeniden değerlendiriyoruz.
Hayat zaten imtihanlarla denetlendiğimiz bir yolculuk değil mi aslında...
İşte siz bunu başarmışsınız. Hayat size yeniden armağan edilmiş.
Edindiğiniz bu tecrübelerle hayata bambaşka bir gözle bakmaya başlamışsınız, hayat sizin için yepyeni bir anlam kazanmış.
Ne mutlu size ve sizin gibi bu korkunç hastalığı yenmeyi başarabilen pek çok güzel insana... Dilerim bir daha onunla karşılaşmazsınız.
Daha nice uzun yıllar, sevdiklerinizle birlikle mutlu ve sağlıklı bir yaşamınız olur ve bu kötü günler de sadece bir kâbus gibi anılarınızda kalır.
Paylaş