Paylaş
Evlenince olaylar değişiyor; gelin baş düşmanımız oluyor. Görümce arkadaş, dost olamıyor, kıskançlık krizine giriyor. Elti de rekabet içinde şiddet uyguluyor.
Değerli Feyza Hanım, kadına şiddetle ilgili yazınız 210 bin kez tıklanmış. Müsaade ederseniz ben de kadının kadına uyguladığı şiddetin ikinci perdesine değinmek istiyorum: Kaynana, görümce, elti şiddetine...
Erkek evlatlarımızı “paşam, paşam” diye diye büyütüyoruz, hasretle evleneceği günü bekliyoruz.
Evlenince olaylar değişiyor; gelin baş düşmanımız oluyor.
Görümce arkadaş, dost olamıyor, kıskançlık krizine giriyor.
Elti, rekabet içinde şiddet uyguluyor. Bunlar da kadına kadınlar tarafından yapılan ekip şiddeti.
Ya kadın içine atıp dert sahibi oluyor, ya intihar ediyor ya da ayrılıp baba evine dönüyor.
Oysa bunu kimse ele almıyor.
Ya üçüncü perdeye ne dersiniz; çalışan kadına, kadın meslektaşlarının uyguladığı şiddete?
Hangi meslekten olursanız olun, rakibiniz erkek meslektaşınızdan önce, kadın meslektaşınız gözünüzü oyar. Sizi düşman olarak görür, zarar vermek için elinden geleni yapar.
Feyza Hanım, ben başlıkları yazıp konuyu açtım. Siz o harika üslubunuzla bir anket yapın lütfen. Kadına kadınların uyguladığı şiddet, inanın erkeğin kadına uyguladığı şiddeti katlar.
“Hayır!” diyenleri duyar gibiyim. Onları gerçekçiliğe davet ediyorum.
Koca dayağı yiyen kadınların çoğunluğu size eşinin kaynanası, görümcesi, eltisi tarafından fitnelendiği için üzerine geldiğini söyleyecektir.
Adamı iki arada bırakan yine kadın değil mi?
Düşünün; kaynana, kaynanasından çekmiş ama aynısını kendi gelinine yapmaktan asla utanmıyor.
Suçu erkeğe yüklemek daha kolay...
Tabii şiddet uygulayan erkek asla ve asla affedilemez ve mutlaka cezasını çekmeli. Ancak bu konuya da el atmanızı isterdim.
Prof. Celine Coton/
Fransa
Çok değerli hanımefendi, zaman zaman görüşlerinizi benimle paylaştığınız ve iltifatlarınız için teşekkür ederim. Bundan gurur duyuyorum.
Şiddet konusunu ele aldığımızda, bu saydıklarınızı gerçekten göz ardı ediyoruz. Kaynana, elti ya da görümce de olabilir bu şiddeti yaratan. Hatta adamın sevgilisi de...
Kışkırtıp, kadının üzerine saldırtmaları dışında, doğrudan kaynana, görümce ya da eltisinden dayak yiyen gelinler yok mu? Ve de tabii işyerinde yaşanan düşmanca olaylar... Kadın meslektaşların kıskançlığı ya da öfkesi...
Okurlarımdan, dilediğiniz gibi bu konudaki düşüncelerini ya da bizzat yaşadıklarını yazmalarını isteyeceğim ben de. Eminim çok ilginç sonuçlar çıkacaktır. Hatırlattığınız için teşekkürler.
Beşiktaş Cumhuriyet İlkokulu’nun önemli bir ricası var
Sevgili Güzin Abla, biz, Beşiktaş’a bağlı, 700 öğrencili bir devlet okuluyuz.
Okulumuz adına defalarca resmi dairelere ve sivil toplum örgütlerine başvurmamıza rağmen eksik olan çok amaçlı salonumuzun yapımı için gerekli desteği alamadık.
Salonumuz olmadığından, çocuklarımız yılsonunda yapmamız gereken okuma bayramı ve çeşitli gösterilerden mahrum kalıyor.
Okuyucu kitlenizin genişliğine dayanarak ve samimiyetinize güvenerek, sizinle bu talebimizi paylaşmak istedik.
Bu güven duygusuyla, talebimize karşı sessiz kalmayıp sponsor arayışımızda yanımızda olacağınıza inanıyoruz.
Suavi Yuvacı
Beşiktaş
Cumhuriyet İlkokulu 4-A sınıfı adına bir veli
Tel:
0530 417 12 36
Sayın veli, köşemden sesinizi duyurmak görevim. Bakanlığın da bu konuda bir desteği olur diye umut ediyorum.
Paylaş