Paylaş
37 yaşında, bekarım. Mesleğim ise öğretmenlik. Benden 10 yaş büyük, evlendiği yıl ayrılmış, sanırım boşanalı bir yıl olmuş bir doktor dikkatimi çekti. 4 ay önce sosyal medyadan fotoğrafını gördüm ve hoşlandım. Kendisini tanımıyorum ama elimde olmayan bir şekilde ilgimi çekti. Araştırdığımda kendisi ile ailelerimizin aynı köyden olduğunu gördüm. Bir aydır aklım ve gönlüm onda kaldı.
Sakınca görmedim, mesaj attım. Kendimi tanıttım, bir iki kez normal mesajlaştık.
Sonra bana “Neden benimle ilgileniyorsunuz?” diye sordu. Ben de “İlgimi çekiyorsunuz, sizi tanımak istiyorum” diye cevap verdim.
“Kaç yaşındasınız” diye sordu. Ben de yaşımı söyledim. Dönüş yapmadı. 2 gün sonra “Rahatsız etmeyin, diye yazarsanız kendimi kandırmaya çalışmayı bırakırım” mesajını attım.
Fotoğrafından hoşlanmıştım, aklım sürekli onunla meşguldü.
O akşam, “Tabii ki rahatsız etmiyorsunuz. Ama ben şu anda bir ilişki yaşamayı düşünmüyorum. Size iyi günler dilerim” dedi.
15 gün dayandım, sonunda o hoşlandığım fotoğrafını ona atıp “İçimde kalmasını istemiyorum, karşıma çıktığı günden beri, o gülen fotoğrafına gönlümün kaydığını, bana bir şarkıyı çağrıştırıyor. Sağlıcakla kalın” mesajını yazdım.
Unutmak için onu arkadaşlıktan çıkardım. Unutamayınca ise tekrar arkadaşlık isteği attım. Ama ne kabul etti ne de reddetti.
Yine mesaj attım “Keşke reddetseydiniz. İlk defa hissettiğim bir şeydi, aklımdan çıkaramadım.” Dönüş yapmadı. 2 ay oldu ve aklımdan, gönlümden çıkaramıyorum. Kendisi başka bir şehirde yaşıyor.
Ailemin onun yakınlarıyla bir iletişimi yok. Kendi kendime şöyle düşünüyorum, boşanalı 1 yıl olmuş o travmayı atlatamamış olabilir. O yüzden beni düşünmedi ve de birbirimizi görmedik. Bilmem belki böyle bir umut var içimde.
Görüşsek biraz zaman geçse, belki benden hoşlanabilir... Kendisi ayrılınca başka bir şehirde görev almış. Üzerinden 1 yıl geçmiş. Sizin bu konudaki görüşlerinize ihtiyacım var.
Rumuz: Hissetmek
YANIT
Sevgili kızım, şu korona belası yüzünden evlere kapandık, karantina bizleri bunalıma sürükledi.
Hayatımızda daha çok televizyon, bilgisayar, internet, sosyal medya oldu. Bütün yaşamımızı bunlarla sınırlamak zorunda kaldık.
Belki biraz daha fazla kitap da okur olduk ama yine de sosyal medya, mesajlaşmak, arkadaşlık siteleri, hepsinin üstünde yer aldı.
Bol bol hayal kurmaya zaman ayırabildik. Özellikle siz gençler gerçeklerden biraz daha fazla uzaklaşıp hayallere bel bağladınız. Bu arada sanal ortamda arkadaşlıklar kurmak, yeni ilişkilere yol almak, flört etmek istediniz.
Daha da önemlisi bu yeni tanıdığınız insanlara karşı belirli duygular beslediğinizi düşünür oldunuz. Tanımadan, görmeden, işte senin örneğinde olduğu gibi bir güler yüzlü fotoğrafı nedeniyle, aşık olduğunuzu sanmak gibi...
Bütün bunlar sevgili kızım, gerçek dünyadan kopmuş, izole bir hayat sürmek zorunda kalmaktan kaynaklanıyor. Bana sorarsan bu böyle...
Sen eğer, bu iki buçuk aydır yaşadığımız korona günlerinin getirdiği stres, korku, boşluk, ev hapsi gibi nedenler olmasaydı, hiç böyle bir şeyler yapacağını düşünür müydün?
Hiç tanımadığın bir adama sürekli mesajlar atıp, onun seni reddetmesine aldırmadan, yine de ısrarla üzerine üzerine gidebileceğini, onu bir anlamda rahatsız etmekten bir türlü vazgeçmeyeceğini aklın alır mıydı?
Olgun yaşta bir genç hanımın böyle bir davranışını eminim başka bir yerde okusaydın, “İşte adam terbiye dahilinde onu istemiyor, bu ne yüzsüzlük” diye yorumlayacağından eminim.
İşte her şey bu korona virüsün başının altından çıkıyor... Bir çekip gitse de biz de normale dönsek, değil mi güzel kızım?
Paylaş