Paylaş
Ama umutlarını asla kaybetmemiş bu genç kız, hayata kökleri kayaları delebilen ağaçlar gibi sımsıkı sarılmış. Her şeye rağmen sevgiliyi çağırıyor, “İstersen gel, her şeyi unutabilirim” diyor. Hayata bağlılığı, kendine uygun felsefesi için kutluyorum onu.
Şu an başkasıyla birlikte olsan da seni çok seviyorum
Merhaba Güzin Abla, biliyorum internette tanışmaya çok karşısın.
Ama herkes kötü olacak diye bir şey yok değil mi? Ben 24 yaşında, Almanya’da yaşayan bir kızım. Bundan 10 ay önce internette biriyle tanıştım. Birkaç gün sonra kafede buluştuk.
Daha sonra her gün görüştük. Aramızda 55 km mesafe olmasına rağmen her gün geldi beni görmeye.
İki ay sonra aileme anlatmam gerektiğini söyledi. “Başkalarından duymalarından daha iyidir. Dürüst olalım” dedi. Ben de anlattım. Tabii ki anlatırken internette tanıştığımızı söylemedim aileme. Çünkü çok önyargılı olacaklardı.
SENEYE EVLENECEKTİK
Tanıştıktan 6 ay sonra istemeye geldi ve söz kestik. Önümüzdeki ay nişanımız vardı, seneye de düğünümüzü planlamıştık. Evimizi döşedik, ama şimdi sadece o oturuyor.
Şu geçirdiğimiz 10 ayda tek bir yalanını yakalamadım. Aileme ve bana karşı çok saygılıydı. Ailesi de çok iyi ve beni el üstünde tutuyorlardı.
Eğer doğru kişiye rastlarsan her şey çok güzel olabilir, ama yanlış kişiyle insanın hayatı da mahvolabilir!
Her denene inanmamak ve gereğinden fazla yakınlaşmamak lazım. Zaman her şeyi gösteriyor zaten. Kimseye fazla güvenmemek gerektiğini de...
Pek çok kişi gözlerindeki çocukluk parıltılarının kaybedilebilecek bir şey olduğunun farkında bile değildir. İnsan güvenmemeyi, inanmamayı, kötülük yapmayı, bir yolunu bulup istediğini yapmayı başarabilir.
Güç, ün, iyi bir hayat dersen, bunların hepsi elde edilebilecek şeyler. Ama asıl olan şey, bunlar için çabalarken, çocukluğumuzu korumak, hayatın içimizi ısıtmasına izin vermektir aslında.
Bir kez güvenmediniz mi, o saf güvenin insana ne kadar büyük bir huzur verdiğini asla tekrar yaşayamazsınız.
İlkelerinizi korumanız ve prensiplerinden ayrılmamanız, bazı şeylere bedel olabilir.
Ama ben, bunu yazarken, hayatın size yaptığı sürprizlere değer verebilmeniz için bunun gerekli olduğunu anladım.
Çok mutsuz olduğunuzu sanabilirsiniz, bazen çok zorlanabilirsiniz ama bu sizin, kökleri kayaları delen ağaçlar gibi olmanızı sağlar.
Mutluluk mu istiyorsunuz, emeklerinizin karşılığını almak mı, bir yol açmak mı?
Zorlandığınızda, o ağaçları düşünün.
Kayaları delen, her şeye rağmen büyüyebilen ağaçları.
Ama, toprağın oluşumunda o köklerin de rolü var. Siz de kayaları delmeyi başardıkça, kendi toprağınızı oluşturacaksınız.
Ve hayat, size zarif, güzel, bin bir çeşit mutluluk verecek.
Bırakın, taşları delmek zorunda kalın.
HAYATA ŞANS VERMEYİ ÖĞRENDİM
Hayat ve mutluluk, siz ona anlam yükleyebildikçe güzel.
Ne kadar çok emek verirseniz bir şeye, o kadar değerli olur sizin için. Bir şeye ne kadar çok ihtiyaç duyarsanız, o kadar anlam kazanır.
Hayata, kendisini işlemesi ve ona bin bir çeşit anlam katabilmesi için izin verin.
Ben hayata şans vermeyi öğrendim, bunu öğrendiğime inanıyorum, inanmak istiyorum.
Ve hayata güveniyorum.
Hepimiz, o ağaçlar gibi olabiliriz. Ama küçük, beyaz, bahar kokan çiçeklere de sahip olabiliriz. Dileğim, o çiçeklere hepimizin ulaşması ve ulaşırken bu yolculuğun da tadına varması.
Ve ben, bu mektubu yazmama neden olan kişiye seslenmek istiyorum:
Seni çok seviyorum, benimle artık hiç konuşmasan da, seni ne denli sevdiğimi bilemesen de, şu anda başkasıyla çıksan da, hâlâ kalbimin en derinlerini ısıtıyorsun.
Ve ısıtacaksın da sanırım. Uzayda olsan bile, çünkü bu, senden de benden de bağımsız bir şey. Sadece oluyor işte, sadece hissediyorsun ve biliyorsun aşkı.
AŞKIMI ÇALAN KIZ KAZANAN SEN MİSİN
Ya sen, aşkımı çalan kız, ben nefret etmeyi beceremem, bir şeyleri yıkmayı hiç sevmem ve yapmadım, umarım da yapmam.
Bana ağırlaştırılmış yalnızlığı yaşatsan ve benim için çok değerli olabilecek ve yaşayabileceğim şeyleri çalsan da, inan, bunu yaşamak bana birçok şey kazandırdı. Kazanan gerçekten sen misin, bunu sorgula.
Kazanan kim diye sormak bile sevimsiz geliyor aslında. Ayrıca basit bir gerçek vardır, imkânsız olan aşklar vardır en güzelleridir, bunu hiç bilmiyor musun? Ve sen, nerede olursan ol, ama gelmeyi istiyorsan, gel. Artık gel.
Bazı şeyleri sadece bilirsin, sadece hissedersin. Ve ben biliyorum, eminim.
Gel...
Rumuz: Kim olduğumu biliyorsun
Paylaş