Ortalıkta dolaşan aldatma haberlerine bakarak "Bir de ikinci kadınları dinleyelim" başlıklı bir yazı yayınlamıştım geçenlerde.
İkinci kadınlar "Erkeklere biz daha çok hitap ediyoruz, suç aslında birinci kadınlarda" şeklinde yorumlarda bulunmuşlardı. Bu mektuplara asıl eşlerden, yani birinci kadınlardan tepkiler geldi. İşte asıl eşlerin, ikinci kadınlara yanıtları:
Annem aldatılmanın acısı yüzünden öldü
Eşim benim için mükemmel bir insan. Ancak yazı dikkatimi çekti ve bu durumu yaşadığım yıllar geldi aklıma. Ben bu yüzden annemi kaybettim. Çünkü babam annemi tam 10 yıl aldattı. Aslında aldatma demeyelim; anneme, akrabalarıma ve hatta bizlere bile "ikinci eşim" dedi, yani gizli kapaklı yapmadı.
"Neden annen buna katlandı, çekip gitmedi" diyeceksin. Gitti ama geri döndü, çünkü bizi bırakamadı. "Sizi neden almadı" diyeceksin. Alamazdı, çünkü maddi yönden babama bağımlıydı. Bir işi yoktu. Ben 14 yaşındaydım, babam annemi aldatmaya başladığında. Annem benim büyümemi ve çalışmaya başlamamı bekledi. Büyüdüm, üniversiteye başladım, annem hep yanımdaydı ve babam hálá onu aldatıyordu. Hiçbir bayramda yanımızda yoktu. Hiçbir özel günde yoktu; o kadınlaydı.
İlginç olan bu kadın bizim uzaktan akrabamızdı. Bizim evimize girmiş çıkmış, annem onu misafir etmişti. Üniversite bitti, çalışmaya başladım; annemi ve kardeşlerimi yanıma aldım. Sonra ne mi oldu? Yıllarca, kocasını başka bir kadınla her yönden paylaşmış, üstelik çok hakaretlere uğramış olan annem, tam rahata ulaşacağı zaman; geçmiş zamanlardan kazandığı yüksek tansiyon nedeniyle beyin kanaması geçirdi. Doktorlar zorla iki yıl yatalak olarak yaşattılar ve biz çocukları baktık ona... Ama öldü.
Şimdi size sorarım size ikinci kadınlarımız; benim annem çok güzel, çok bakımlı, kültürlü, arkadaş, dost, sevgili ve her şeyiyle dört dörtlük bir insandı.. Ben annemi 47 yaşında kaybettim. Hadi açıklayın bana, anne özlemimi siz ikinci kadınlar mı dindirecek?
RUMUZ: ANNEMİ ÖZLÜYORUM
Sanki karısını çok mutlu etmiş de
başkasını mutlu etmeye kalkışıyor
Birçok erkek arayış içindedir. Heyecan arar, değişiklik arar, merak ederler. Birçoğunun en büyük amacı bir gecelik yatak arkadaşı bulmaktır. Bu tek geceden fazla sürüyorsa, o zaman evdeki kadının da bazı hataları söz konusu olabilir. Ama bu da geçer... Nitekim o evdeki kadınla da büyük bir aşk yaşanmıştır. Sonradan gelene de erkeğin aşkı sürmeyecektir.
Ben bu kadınları evliliğe saygı duymadıkları için suçluyorum. Ve neden acaba kadınlar bu kötülüğü kendi hemcinslerine yapıyorlar? Üstelik erkek karısını çok mutlu ettiğini düşünüp, başka kadınları da mutlu etmeye kalkışıyor. Küçük bir öpücüğü, bir demet çiçeği eşlerine çok görürler. Ama geçici heyecanlar için çok cömert olabilirler. Oysa evdeki kadının beklediği biraz ilgi, biraz da sevgidir. Bir çiçeği sulamazsanız, o çiçek solar gider. Evdeki sevgiyle sulanmayan çiçeğin neşeyle açmasını nasıl beklersiniz?
Erkeklerin karşısındaki kadını tavlayıncaya dek bahaneleri hazırdır: "Mutlu değilim, eşim şöyle, eşim böyle..." Evliliğe saygılı olan bir kadının evli erkekle işi ne? Hanımlar, sahip çıktığınız adamların birer ailesi, en önemlisi de çocukları var. Ve hiçbirinizin o çocukları mutsuz etmeye hakkınız yok. Aşkı kabul edebilirim, ama sadece duygularımıza göre yaşarsak yanlışlarla yaşamaya mahkûm oluruz.
RUMUZ: HACER
Aşk her şeyi affettirmez
16 yaşında bir genç kızım. Benim ailem iki sene önce babamın ihaneti ve ona musallat olan ikinci bir kadın yüzünden dağıldı. Bir iş seyahatinde tanıştığı o kadınla beş sene boyunca birlikte olmuş. Annem bu gerçeği tesadüfen öğrendiğinde, bu şekilde aldatılmışlığı gururuna yediremedi, bunalıma girerek bir süre sonra intihar etti.
Şu an anneannemle yaşıyorum. Annemin "Beni yıllarca enayi yerine koydu" diyerek ağlaması hálá kulaklarımda. Baba diye biri benim için yok. Beni en son görmeye geldiğinde suratına tükürmüştüm. Onu asla affetmiyorum. Mutluluğu evli erkeklerde arayarak başkalarının mutsuzluğuna sebebiyet veren o kadını da...
Yaptıklarını savunan o ikinci kadınlara tek bir şeyi söylemek istiyorum. Kendilerini kandırmaktan vazgeçsinler. Evli erkeklerin eşlerinin kusurları o kadınları bağlamaz. Özürleri kabahatlerinden de büyük. Ben şuna inanıyorum; ihmalkár her kadının arkasında ihmalkár bir erkek vardır. Ayrıca, evli erkek demek sadece bir eş demek değil. Çoluk çocuk demek aynı zamanda...
Ben annesiz kaldım, babam bensiz kaldı, ben babasız kaldım. Ömrüm boyunca da böyle olacak. Aşk her şeyi affettirmez.