İki çocuğumu okutmak için ek iş arıyorum

Sevgili Güzin Abla’m. Benim sadece bir kız kardeşim var, ilk defa abla demenin mutluluğunu yaşıyorum.

Sevgili ablam, ben boşanmış ve iki çocuğuyla İstanbul’da oturan ve eski kocasından zerre kadar yardım görmeyen bir öğretmenim. Şimdiye kadar geçinip gidiyorduk ama şimdi iki çocuğum da üniversiteyi kazandı. Onları okutabilmek için daha çok para kazanmam lazım.

Fizik öğretmeniyim. Yüksek lisansım var ama devlet öğretmeni olarak kadrolu çalıştığım için dershanelerde de ayrıca çalışmam yasak.

Biliyorsunuz öğretmenlere pek fazla zam da yok. Özel ders için zengin bir çevrem olması lazım ama boşanmış olduğum için ne yazık ki öğretmen arkadaşlarım bile beni aralarına almıyorlar.

İki çocuğumun sorumluluğunu taşımak istemedikleri için evlenme teklif eden de yok. Sadece evli erkekler peşimde akbaba gibi dolaşıp, ahlaksızca ısrarda bulunup benimle hoşça vakit geçirmek istiyorlar. Ama tuzağa düşmedim şimdiye kadar. Belki roman, hikaye, köşe yazısı yazabilirim de nereye başvurulur? Borcum var derya gibi, o yüzden size başvurdum, bana bir yol gösterin Allah aşkına, yani ışık tutun bana!

Bende bitip tükenmek bilmez bir enerji var, günde 4 saat uyusam da yeter. 5 çayı, konken, dedikodu, altın günleri vitrin gezmesi aramam. Günde 18 saat oturmadan çalışırım, alkol, sigara içmem, gık demem.

Namusumla çalışıp çocuklarımı rahatça okutabilmek ve borçlarımı ödeyebilmek için öğretmenliğin dışında kalan zamanlarda yapabileceğim bir iş imkanı bulabilirsem size minnettar kalacağım.

sergulevci@hotmail.com

Sevgili kızım, aslında bu tür yazılara yer vermem pek... Ama hem öğretmen olman,hem de seni çok iyi anladığım için bu yazını köşeme alıyorum.

Boşanmış kadına ülkemizde nasıl bakıldığını çok iyi bilirim. Sana iki çocuğunla kol kanat gerecek, iyi yürekli, helal süt emmiş ve insan gibi bir insan bulmanı çok isterdim.

Her ne kadar bunun zor olduğunu tahmin etsem de, en azından okurlarım arasında, sana iyi niyetle ek bir iş imkanı tanıyacak birilerinin çıkabileceğini düşündüm.

Ya da zengin birilerinin en azından insanlık adına, çocuklarını okutmak için destek olabileceklerine inanıyorum.

Dur bakalım güzel kızım, gün doğmadan neler doğar! Belki birilerine sesimizi ulaştırırız. Gerçekten yardıma muhtaç gençleri okutmak ne kadar büyük bir sevaptır.

Kadın ve erkek arasında cinsel fark var mıdır

Acaba erkeklerin cinsel birliktelik isteği ile kadınların cinsel birliktelik istekleri arasında fark var mıdır? Kadınlar da tanıştıkları ve görüştükleri bir erkekle ilk fırsatta cinsel birliktelik isterler mi?

Bilimsel olarak bunların bir tespiti yapılmış mı? Niye soruyorum biliyor musun? Bir erkek tanıştığı, görüştüğü bir hanımla cinsel birliktelik yaşamayı düşünse bu kişi cinsel sapık mı sayılır?

Kadınlar cinsel birliktelikten ziyade daha çok gezip tozmak, seyahat etmek mi isterler? Çünkü iki cins arasında uyumsuzluk yaşanıyor.

RUMUZ: ÖĞRENMEK İSTEYEN

Erkekler yaratılış olarak doğadan gelen bir dürtüyle, beğendikleri, hoşlandıkları kadını cinsel olarak çekici bulur, onunla birleşmeyi hayal ederler. Bu onların yapısında vardır, sapıklıkla ilgisi yoktur elbette.

Kadınlar ise yapısal olarak, daha çok beğenilmek, ilgi görmek, arzulanmak isterler. Sevgi ve şefkat, duygusallık onlar için seksten daha önemlidir.

Ama sevildikçe, onlar da elbette cinsel istek duyarlar.

Ama bu erkeklerinki gibi bir dürtü değildir.

Kadın daha seçicidir.

Kayınvalidem bir tuhaflaştı

Sevgili Güzin Abla, 26 yaşında, 3 yıldır evli bir erkeğim. Eşimle çok iyi anlaşıyoruz. Eşimin annesi 49 yaşında ve iki yıl önce kayınpederi kaybettiğimizden beri davranışları çok değişti. Özellikle bana karşı çok aksileşti.

Ne bana, ne de eşime rahat yüzü gösteriyor. Ben sorununun yalnızlıktan kaynaklandığı kanaatindeyim. Eşim annesini evlendirmemiz gerektiğini söyleyince şaşırdım.

O yaştaki bir hanımın cinsel ihtiyacı olur mu? Bu yaştan sonra ona uygun bir eş bulunur mu? Hem çevre garip karşılamaz mı?

Ben en uygun çözümün kayınvalidemi ikna edip onu bir psikiyatra götürmek olduğunu düşünüyorum. Siz ne önerirsiniz?

RUMUZ: ÇARE



Kayınvalidenin 49 yaşında olduğunu söylüyorsun. Oğlum, aksi ve sinirli oluşu mutlaka cinsel ihtiyaç duymasından kaynaklanmasa da, bu yaşta bir kadın henüz genç sayılır.

Bakalım sen onun yaşına geldiğinde, cinsel açıdan neler hissedeceksin de; belki de kadıncağız, hem eşini genç yaşta kaybetmenin, hem de büyük ihtimalle, menopoz döneminin sıkıntılarını yaşıyordur.

Şimdi senin için o hayatı bitmiş, yaşlı ve sinirli bir kadın olabilir. Ama onun da duyguları olabileceğini, henüz kadınlığını ve heyecanlarını unutmamış olabileceğini düşünmek bile istemiyorsun.

Bugün için kadınlarda 49 yaş hiç de yaşlılık demek değil oğlum. O eskidenmiş. Bence eşin annesini bir kadın ve doğum uzmanına götürüp, menopoza girip girmediğini öğrensin. Bu açıdan tedavi görürse, bu dönemin sorunlarına yönelik tedavi ve sakinleştirici kullanırsa, iyileşebilir.

Ancak eğer hala acısı taze değilse, evlenmek de istiyorsa, neden evlenmesin? Siz gençler neden böyle önyargılısınız?
Yazarın Tüm Yazıları