Her yerde kedimi arıyorum

9 senedir bizimle yaşayan kedim Benjamin kayboldu. Her yerde arıyorum ama bulamıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum.

Haberin Devamı

Merhaba, kedimiz Benjamin, 5 senedir yaşadığımız Beşiktaş’taki sitede kayboldu. 16 Kasım’dan beri onu bulamıyoruz. 2 aylıkken sokakta bulup bir sene yaşatmak için uğraşmıştım. Sonra isteyenler olmasına rağmen hastalığı tekrarlar diye verememiştim. Kısırlaştırıldı ve bugüne kadar bir kere bile gece dışarıda kalmadı.
Hep birkaç saat içinde eve geri gelirdi.
9 yaşında, 9 senedir bizimle yaşıyordu. Bu evimizden önceki evimizde de dışarı çıkar ama çok kısa bir süre sonra eve gelirdi.
Hatta parmak şıklatma sesini öğretmiştik ve parmağımızı şıklattığımız zaman hemen yanımıza koşardı.
Sizden ricam kedimin fotoğrafını gazetede yayınlamanız.
Her ihtimali düşündük, her yeri aradık ama bulamadık.
Güvenlik kameraları ile izlenen ve tel örgü ile çevrili bir sitede yaşıyoruz. Maalesef sitede kedileri sevenler olduğu gibi istemeyenler de var. Kedimin kaybolmasından bir hafta önce sitenin mail grubunda kedilerle ilgili şikayet yazıları okumuştum.
Birkaç komşumuz “kediler site içinde beslenmesin, herkes kedisine evinde baksın” diye yazmış.
5 senedir burada yaşayan kedimiz bu yazışmalardan bir hafta sonra ortadan kayboldu.
Kamera görüntülerini istedik, önce “tadilat var, 2 gün sonra gelin” dediler.
İki gün sonra gittik, görüntüleri sorunca “Size veremeyiz, izin almanız lazım” dediler.
Polisle birlikte gidip izlemek istediğimiz zaman da “15-16 Kasım’ın kayıtları yok. O günlerde tüm sitede hiç görüntü alınmamış” açıklaması yapıldı.
Şu anda savcılığa şikayet dilekçemizi hazırlıyoruz.
Benjamin’i görenlerden sizin aracılığınızla haberdar olabiliriz.
Biz onu parmak şıklatarak çağırırdık, bu sese tepki verebilir.
Kendi adını da biliyor. Ne olur bize yardımcı olun.
◊ Kebire Bozkurt Altan

Haberin Devamı

Her yerde kedimi arıyorum

YANIT

Kebire hanım benim çok eski bir dostumdur. Hayvanlarla ilgili yaşadıklarını yazsam koskoca bir kitap olur.
Yıllarını hayvanlara adamış, yürekli bir hanımdır.
Bu nedenle bu çağrısına sessiz kalamazdım.
Üstelik bu gibi sitelerdeki hayvan sevmeyen insanların hayvanlara her türlü kötülüğü yapabileceğini biliyorum.
Bu akıllı ve yön bulma konusunda olağanüstü yetenekli hayvanlar, bazen şansları yaver giderse, bir süre sonra kapınıza gelebiliyorlar.
Artık hayvanlara eziyet öyle boyutlara uzandı ki... Geçenlerde sevgili Ömür Gedik de yazmıştı.
Hayvan hakları yasasına hayvan öldüren, ona eziyet edenler hakkında para cezasından daha ağır hükümler getirilmezse, bu acı olayların ardı arkası kesilmeyecek.
Antalya Hayvanat Bahçesi’nden Büyükşehir Belediyesi’ne ait hayvanat bahçesinin tellerini keserek, 6 flamingo, 2 turna ve 4 ördeği çaldılar.
Adamlar dünya yüzündeki en değerli ve eşsiz, soyu tükenmekte olan flamingoları kaçırıp öldürmüşler.
Daha sonra yakalanmışlar ve ne olmuş tahmin edin... 2 bin 500 TL para cezasına çarptırılmışlar.
Bunlar soyu tükenmekte olan kuşlar...
Bir de sokaktaki kedi ve köpekleri bir düşünün artık...

Haberin Devamı

Sokak hayvanları ölmesin

Sevgili Feyza hanım, bize muhtaç olan sokak hayvanları için bir şeyler yapmamız gerekiyor. Kışa girdiğimiz şu günlerde onların soğuktan korunmaları için en azından her semtte rahat edebilecekleri kulübeler yapılmalı.
Kışın bir köpek 17 saat, bir kedi 6 saat aç kalırsa maalesef donarak ölüyor. Bir de buna mevsim normallerinin altında seyreden hava koşulları eklenince bu onlar için daha da tehlikeli bir hale geliyor.
Bu yüzden kulübeler onların tek kurtuluşu.
Özellikle uzmanlar bu kışın, diğer yıllara oranla çok daha sert ve soğuk geçeceğini vurgularken, bu konuya önem vermek belediyelerin görevi olmalı.
Hayvansız dünya olmaz, gelin siz de onlara destek olun. Zamanla modern insanın şehirleşmesiyle hayvanların doğal yaşam alanlarını daralttık.
Bunun bedelini ödemeliyiz. Hayvanlar devlet güvencesinde olmalı.
Sokak hayvanlarının da bir canı var, nasıl biz donarak veya herhangi bir fiziksel ihtiyaçtan dolayı ölmek istemiyorsak onlar da ölmemeliler.
Bundan dolayı sokak hayvanlarının ölmesine hayır diyoruz.
◊ Onur Kılıç

YANIT

Haberin Devamı

Sokak hayvanlarının yalnızca soğukla mücadele etmek dışında, büyük ölçüde aç olduklarını düşününce onları ölümden korumak için gereken önlemlerin alınması adına yetkililere seslenmeliyiz.
Ya sokaktaki masum canları öldüren, onlara eziyet eden vahşi insanlara ne demeli?
Bu canların göz göre göre yok olmalarına gönül razı olabilir mi?
O halde mutlaka bir şeyler yapmalıyız.
En son gündeme gelen, kediye yapılan işkence haberlerine böyle giderse daha çok rastlayacağız. Bu son olayda işkencecinin bir asker olması durumun çok daha büyük tepki görmesine ve medyada yayılmasına yol açtı.
Umarım buradan yola çıkarak, seslenişimiz bir karşılık bulur bu defa.
Önlemler alınmadığı ve suçlular gerekli şekilde cezalandırılmadıkları sürece hem bu tip canice olaylar yaşanmaya devam edecek, hem de bu katliamları gerçekleştiren kişiler dünyadaki tüm araştırmaların da gösterdiği gibi yakın bir gelecekte başka adli veya idari suçları mutlaka işleyeceklerdir.

 

Yazarın Tüm Yazıları