Paylaş
Güzin Abla, derdimi sizinle ve okurlarınızla paylaşmak istiyorum.
Ben yıllar önce bir pastanede çalışıyordum. O da aynı pastanede işçiydi. Bana ilgi gösteriyordu. Tecrübesiz olduğum için bu ilgiyi sevgi zannettim. Onu çok sevdim.
Aramızda bir yakınlaşma oldu. Oysa niyeti çok farklıymış. Sonradan anladım bunu. Meğer çalışan kızların erkeklerle cinsel ilişkiye girdiklerini, rahat kızlar olduklarını düşünüyormuş. Bana da cinsel yönden kullanmak için ilgi gösteriyormuş. Beni aslında çirkin buluyor, sevmiyormuş.
Tabii genel düşünce şu: “Çirkin, yoksul, kariyersiz kızlar cinsel yönden kullanılır.”
Ama “güzel, zengin, kariyer sahibi kızlar” sevilir, onlarla evlenilir.
Ne yazık ki kandım, ilgisini sevgi zannettim, sevdim. O ise beni cinsel yönden kullanmaya devam etti. Bir gün ona “Beni kullanıyor musun?” diye sorduğumda da “Evet, ne istersen öyle yap, benim için hava hoş” diye karşılık verdi. Tabii aynı gün onu terk ettim.
Ama uzun zaman önce yaşadığım bu ilişki, yaşadığım küçük şehirde “Para karşılığı seks yapıyor” dedikodusuna dönüştü. Hiç tanımadığım erkekler bana para teklif edip, cinsel ilişki talebinde bulunmaya başladı. Reddedince de bana hakaret ediyorlardı.
Oysa ben onu tanıdığımda sıradan bir işçiydi ve ekonomik durumu çok kötüydü. Ben ondan değil para, hediye bile almadım. Sadece sevdim. Ama insanlar yoksul birine aşık olunabileceğine inanmıyorlar. Para diyorlar da başka bir şey demiyorlar. Bana inanmıyorlar.
Şimdi sizin köşenizden ona seslenmek istiyorum. Ben bir kadınım, düşüncelerin, duygularım, kişiliğim var. Ve bir fiyatım yok!
Onun, çevreye benimle ilişkisi olduğunu ama asla bana para vermediğini açıklamasını istiyorum. Neredeyse ortaya çıksın ve bırakın para vermeyi, bana ilişkimiz süresince bir bardak çay bile ısmarlamadığını söylesin. Bana inanmıyorlar ya, ona inanırlar belki.
Evli erkekler bile bana ilişki teklifinde bulunuyor. Buna anlam veremiyordum ama sonra evli erkeklerin eşleriyle kurdukları saygı ve sevgiye dayalı beraberliğin onları tatmin etmediğini anladım.
Benim gibi yoksul kızları aşağılayabileceklerini sanıyorlar. Onlara inanan ve kendilerini kaptıran kızları ise kullanıp öylece ortada bırakıyorlar. Geride kalanın neler yaşadığını hayal bile edemiyorlar.
Erkeklerin çoğunun evlilik söz konusu olunca namuslu kızlar aradıklarını ama kendi seks hayatlarını diledikleri gibi sürdürdüklerini görüyorum. Üstelik kendi namusları söz konusu olunca çok hassaslar, ama başkalarının namusu söz konusu olduğunda çok hain davranabiliyorlar.
Bunları bana hainlik yapan o adama seslenmek için dile getirdim. Bir de kızları uyarmak için... Bu fırsatı tanıdığınız için teşekkür ederim.
◊ RUMUZ: PASTANEDEKİ SAF KIZ
YANIT
Sevgili kızım, yaşadığın kötü tecrübe seni perişan etmiş, bunu anlamam mümkün. Ama herkesi suçlamakla, genelleme yapmakla haksızlık ettiğinin farkında mısın?
Evet erkeklerin zaman zaman bu anlattığın şekilde davrandıkları bir gerçek... Ama hepsi değil elbette. Zengin kız, fakir kız, güzel kız, çirkin kız, kariyer sahibi kız, eğitimsiz kız şeklindeki ayrım takıntın olmasını hiç doğru bulmadım.
Elbette ki zengin ve kariyer sahibi kızlar daha kolay evlenebilir, daha iyi eşler bulabilirler. Ama fakir ve çirkin diye adlandırdığın kızlar da pek âlâ iyi ilişkiler kurabilir, iyi evlilikler yapabilir.
Ayrıca çirkin yaftası yapıştırarak haksızlık ediyorsun. Bana sorarsan çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır. Lütfen kendini bu kadar aşağılamaktan vazgeç, toparlanmaya bak.
Bu adamın seni çok yıprattığı ortada. Ama bu onun kişilik bozukluğu... Hem çevrene, sana para vermediğini söylese ne olacak? Sen dürüst ve ağırbaşlı duruşunla kendini ispatlayabilirsin zaten, bunun için başkasına ihtiyacın yok.
Gardırobunuzu rahatlatmak istemez misiniz?
Marie Kondo’nun “Derle, Topla, Rahatla” diye bir kitabı elime geçti. Kitabı okuduktan sonra gardırobumun yarısına yakınını elden çıkardım.
İnsanı çok rahatlatıyor bu... Herhalde fazlalıklardan arındıkça hafifliyorsun.
Siz de bu bahar gardırop detoksu yapmayı düşünebilirsiniz. Tavsiye ederim. Bence bunu okurlarınızla da paylaşabilirsiniz.
Gözden çıkardıklarınızı, belediyelerin ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere kurdukları toplama odaklarına teslim edebilirsiniz. Umarım okurlarınız da yıllardır gardırop bekleyen giysilerden kurtulduklarında hafifler, ayrıca birilerine yararlı olmanın mutluluğunu yaşarlar.
◊ RUMUZ: İSTANBUL’DAN BİR OKURUNUZ
YANIT
İnanın mektubunuzu okur okumaz doğruca gidip gardırobuma baktım. Tüm rafları ve askıları indirdim, ne kadar çok giymediğim, yıllardır orada öylece kalmış giysim olduğunun farkına vardım.
Kiminin modası çoktan geçmiş. Kimi ise artık bana hiç uygun değil. Ama birileri bunları mutlaka kullanıp değerlendirebilir. Kullanmadığımız giysilerin bir kısmı sokaklarda kalan o perişan insanlara ne kadar yararlı olabileceğini düşündüm.
Ayrıca şu gardırop detoksu sözünü çok sevdim. Size verdiğiniz akıl için gerçekten teşekkür ederim.
Paylaş