Hep ayaklarımı yerden kesecek birini hayal ettim

Ablacığım; ben 39 yaşına gelmiş ama aradığı erkeği hálá bulamamış, bir genç hanım olarak size danışmak istedim.

Üniversiteyi bitirdim, zar zor bir iş buldum, her ne kadar bu beklediğim bir iş olmasa da, ortamı seviyorum ve çalışmaktan mutluyum. Üniversitede benimle yakınlaşmak isteyen arkadaşlarım olmuştu. Ama ben hiçbirine karşı arkadaşlık dışında bir şey duymamıştım, hep benim ayaklarımı yerden kesecek birini düşünüyordum. Ailemle yaşıyorum, iki erkek kardeşim çoktan evlendi ve çoluk çocuğa karıştılar bile. Ben anneme çok düşkün bir evladım. Bilmem annemden ayrılmak bana zor geliyor diye mi evliliğe bugüne kadar sıcak bakmadım... Ama artık annem de isyan ediyor, beni mutlu görmek, bu dünyadan ayrılmadan önce beni eşime emanet etmek istediğini söylüyor.

Ben de bazen evli arkadaşlarımı çoluk çocuklarıyla görünce bir garip hissetmiyor değilim aslında. Ama gerçeği söylemem gerekirse, evlilik meraklısı da değilim hani... Hatta evlilik beni korkutuyor diyebilirim. Çalıştığım yerde çok iyi ve dürüst bir genç var, benden bir yaş küçük ama bana sanki ağabeyim gibi davranıyor, beni kolluyor, koruyor. İşim konusunda yardımcı oluyor, bana karşı ciddi hisler beslediğini de söylemekten kaçınmıyor. Bu durum hemen hemen işe girdiğim günlerden beri sürüyor. 4 yıldır benim olumlu bir tavır almamı bekliyor. Ama ben ona ne evet ne de hayır diyorum. Gerçekten de ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Çünkü ona karşı duygularımdan emin değilim. Beni terk eder, sırtını dönerse çok üzülürüm. Ama evlenme konusunda gerçekten kararsızım. Sizce ne yapmalıyım?


RUMUZ: KARARSIZIM

Kızım bu kararsızlığın ve bu korkunun kökeninde mutlaka bir şeyler yatıyor. Ya çocukluk dönemine uzanacaksın ve ailenin, büyüklerinin evliliğinde bir sorun arayacaksın ya da gençlik yıllarında yaşadığın bir mutsuzluğu, bir hayal kırıklığını arayacaksın. Yoksa böyle "Evlilikten korkuyorum" diye yıllardır seni bekleyen bu adamcağıza da kendine de bu haksızlığı yapmazdın. Bu genç adam elbette seni gerçek anlamda seviyor ve istiyor olmalı ki, bunca yıldır senin bu kararsızlığına katlanmış. "Ne halin varsa gör" deyip çekip gitmemiş, bir başkasıyla evlenmeye kalkmamış. Bence o sana çok sadık biri. "Duygularımdan emin değilim" diyorsun, bundan sonra da pek emin olacağın yok sanırım. Kusura bakma, dost acı söyler, yaşın geçiyor kızım. Gerçekten bir yuva kurmak istiyorsan artık bu fırsatı değerlendir. Yoksa eğer anne olmak istiyorsan bir bebek dünyaya getirme ihtimalini giderek kaybedebilirsin. Ama "Ben böyle de mutluyum, hiç kimseye ihtiyacım yok. Aile kurmak da istemiyorum, çocuk da istemiyorum" diyorsan bir diyeceğim yok. Ama bana sanki evlilikten çekinsen de, evlenmek istiyorsun gibi geldi. Evlilik de sevgi, karşılıklı saygı ve anlayışla gelen, giderek yerleşen ve olgunlaşan bir duygudur. Bunca yıl gerçek anlamda aşkı yakalamak için beklemişsin ama bulamamışsın, bundan sonra bulabilecek misin? Bana soruyorsan, böyle dürüst ve seni gerçekten isteyen bir erkeği kaybetme, derim.

Küçük yaşta amcalarımın tacizine uğradım

Merhaba Güzin Abla; kimliğimi belirtmek istemedim çünkü çevremde tanınıyorum. Küçük yaşta amcalarımın tacizine uğradım ama bunu hiç kimseye anlatmadım. Hayatımda ilk defa sana anlatıyorum; çünkü beni tanımıyorsun, hakkımda yanlış bir hüküm vermezsin. Ben şimdi evliyim, eşim de amca; onun da yeğenleri var. Yeğenlerinin içinde birini hep kendime benzetiyorum. Elimde olmadan eşimin bir amca olarak onu sevmesini kuşkuyla karşılıyorum. Amca, yeğen ilişkilerinden nefret ediyorum. Tabii eşim durumumu bilmediğinden beni anlamıyor. Beni bencilikle, kıskançlıkla suçluyor. İçimdeki bu nefreti, bu güvensizliği nasıl yeneceğim, nasıl kurtulacağım? Gerçeği anlatamam ki; hayatım, düzenim mahvolur. Ne yazık ki amcalarımla hálá yüz yüze geliyoruz. Bana moral verecek tek kişi, tek sırdaşım sensin. Yalvarırım bana cevap yaz.

RUMUZ: GÜVENSİZ

Kızım söyleyecek söz bulamıyorum. Böyle insanların varlığını düşünmek bile istemiyorum. Amca, baba yarısıdır. Bir baba evladını amcasına emanet eder, genellikle. Amca yeğenini koruyup, kollamakla görevlidir. Beni bağışla ama senin amcaların duygusuz, ruhsuz, yüreksiz, insanlıktan uzak kişilermiş. Başka nitelikler sıralamadığım için dua et...

Keşke bu durumu o zaman ailenle, en azından annenle paylaşsaydın. Babanla ilişkilerin nasıl, bilemem ama ona da anlatmalıydın. Belki aile içinde bomba gibi patlayacaktı ama hiç değilse bugün o insanlarla karşılaşmak zorunda kalmayacaktın. Eşinden kuşkulanman çok anlamsız. Hatta haksızlık ediyorsun gibi geliyor bana. İstersen içini bir psikoloğa açabilirsin.

Benden sıkılabileceğini düşünüyor

Sevgili Güzin Abla; yaklaşık 3 seneden beri sevdiğim bir erkek arkadaşım var. Ben 31, kendisi 34 yaşında. İlişkiye başlarken, amacımın sevdiğim insanla evlenmek olduğunu kendisine söylemiştim. 1,5 yıl önceki bir konuşmamızda, evlenmeye henüz hazır olmadığını, biraz düşünmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de o zamanlar anlayışla karşıladım. Fakat aradan 1,5 yıl geçmesine rağmen düşüncesinde hálá bir netlik yok. Bazen olumlu, bazen de olumsuz yaklaşıyor. Sadece bu yüzden çok sık tartışmaya başladık. Evliliğe olan güvenimi sarstı. Bu yüzden çok yıpranıyorum. Sevdiğim insanı kaybetmek üzereyim. Beni asıl yıkan, kendisi de bunun farkında ve sonuca hazır gibi. Ben sevdiğim insanın hep yanında olmayı isterken kendisi, her gün benimle olmaktan sıkılabilme ihtimalini düşünüyor. Peki gerçekten seven insan böyle düşünür mü? Bu yaşadıklarıma inanmak istemiyorum. Bana yardımcı olursan sevinirim.

RUMUZ : MUTSUZ

Erkeklerin evlilikten korktuklarını, hele son zamanlarda evliliği mümkün olduğunca ileri yaşlara taşıdıklarını artık hepimiz biliyoruz. Bunun sevgiyle pek ilgisi yok aslında. Ama seninki 3 yıllık bir beraberlik içinde hálá kararsızsa, seni üzmeyeyim kızım ama, pek de karar vereceği yok, diyebilirim. Ya biraz daha sabırlı olup, artık hiç ısrar etmeyecek, evlilik sözcüğünü unutacaksın, o bu arada kararını verecek ya da onu unutacaksın.
Yazarın Tüm Yazıları