Paylaş
Çünkü tecrübeler paylaşıldıkça büyür ve belki de bir gün birine ışık olur.
Hayatımızın belki de en önemli konularını ilişkiler ve evliliklerde yaşanan sorunlar oluşturmakta. Genellikle ilişkilerde hayatı biriyle birlikte omuzlamak gibi bir kaygınız yoktur. Fakat evlilik birlikte yaşayabilme sanatıdır.
Birlikte insanca ve saygıyla yaşayabilmeyi öğrendiğiniz sürece evlilikler devam edebilir. Fakat bunu sağlamak çok zordur. Çünkü sizden sürekli beklenti içinde olan bir eş vardır. Erkeklerin talepleri asla bitmez. Hep iyi, anlayışlı, kıskançlık yapmayan, iyi bir anne olan, maddi destekte bulunan bir kadın isterler. Çalışan bir kadınsanız işiniz daha da zordur ve sürekli yeni bir taleple karşılaşırsınız. Ysteklerini reddedince bir anda sizden kötüsü olmaz.
Tabi bu arada ülkemizde erkeklerin aldatma olgusu halen normal bir olay gibi görülmektedir. Ama kadına gelince o asla böyle bir şey yapamaz.
Bazen düşünüyorum da bu kadar sorumluluk altında ezilen Türk kadını için evlilik neden cazip olsun ki?.. Tabii duyduğu hakaretler, hatta karşılaştığı şiddetten hiç söz etmedim bile. Ve bu gerçeklerle altında biriyle aynı çatı altında saygıyla bir arada bulunabilmek ne kadar başarılı olur. Belki de günümüzün boşanma sayılarının çok artmış olmasının asıl nedeni kadınların isyanıdır.
Dünyaya bu kadar eziyet çekmek için gelmek kadına biçilmiş bir ceza mıdır? Çevremizdeki kaç kadın mutlu bir evliliği olduğundan bahsedebiliyor ki? Enteresan olan ise bu yazdıklarıma okumuş, eğitimli, iş sahibi, ayakları yere basan kadınların da dahil olması... Bu yaşananların cahillik ve eğitimle ilgisi yok. Acaba toplumsal baskı mı bizi susmaya zorluyor? Mutsuz evlilikler içinde yıpranan kadınlar nasıl yeni kuşaklara, çocuklarına mutluluğu, gülümsemeyi öğretebilirler.
Erkekler ne zaman olumlu anlamda değişmeye başlayacaklar? Kadın gibi hayatı, evliliği ve sorumluluklarını göğüslemeyi ne zaman öğrenecekler?
Rumuz: Lavinia
Gerçekten de boşanmalar giderek artıyor sevgili kızım. Gençler de eskisi kadar evlenmeye hevesli görünmüyor. Bunda senin söylediklerinin de büyük payı var. Her şeyden önce kadın iş hayatında, kariyerinde önemli adımlar atarken, para kazanırken, evde sorumsuz, ilgisiz, ciddiyetten uzak bir erkekle yaşamaktan bir süre sonra bıkıyor.
Katlanıp katlanıp, sonunda isyan ediyor ve evliliğini noktalayabiliyor. Elbette bunu tek taraflı düşünmemek lazım. Çünkü, bazen bu anlattığın sorumsuzluk kadınlarda da görülüyor. Kadınların da istekleri bitmek bilmiyor. Adamı bunaltabiliyor.
Dediğin gibi gelecek kuşakları kadınlar eğitir ve yönlendirir. En önemlisi de kadın sevgi ve şefkati öğretir. Ama mutsuz ve ezik bir kadının çocuklarına karşı bu görevini yerine getirmesi mümkün mü?
Bu nedenle aileleri eğitecek, evlilik eğitimi verecek kuruluşların arttırılmasında yarar var.
Sevdiğim kıza açılamıyorum
Sevgili Güzin Abla, ben bir yıl kadar önce bir genç kızla tanıştım. Ondan çok etkilendim. Üstelik kendisi babamın bir tanıdığının yeğeni.
Onunla her şeyimiz uyuşuyor. Ruh halimiz, isteklerimiz, amaçlarımız hatta sevdiğimiz şeyler bile aynı. Yalnız bir sorun var, ona açılamıyorum. Daha erken diye düşünüyorum. Ama onu kaybetmek de istemiyorum.
Birkaç kez dolaylı yoldan söylemek istedim ama beklediğim karşılığı alamadım. Lütfen bana bir akıl verir misin? “Seni seviyorum” dediğimde vereceği tepkiden, korkuyorum.
Rumuz: Alper
Belki de o da seninle beraber olmaktan çok hoşlanıyor ama henüz ciddi bir yakınlaşma için erken olduğunu düşünüyordur. Belki henüz kendini bir ilişki için hazır hissetmiyordur.
Bana kalırsa biraz daha sabretmelisin. Bu arkadaşlığınızı biraz daha sürdürmelisin. Zamanı geldiğinde, bunu hissedebilirsin. Belki de o bunu sana hissettirir. Ama bana kalırsa acele etme. ?imdilik güven ve sevgisini kazanmaya çalış.
Paylaş