Evli bir kadınım ama erkekler sürekli peşimde

Sevgili Güzin Abla, ben 27 yaşında, evli bir kadınım. Şu anda Ankara’da çalışıyorum. Sizden akıl almak istediğim bir konu var.
Yaklaşık bir yıldır bana yakınlık duyan bir genç, sonunda bana duygularını açtı. Ona aramızda bir yakınlık olamayacağını, birlikte olamayacağımızı kesin bir dille belirttim. Kocamı sevdiğimi, evliliğime gölge düşürmek istemediğimi anlattım.
O da bunları büyük bir anlayışla kabul etti.
Benden hiçbir şey istemediğini, yalnızca arkadaşlığımızı telefonla sürdürmek istediğini söyledi.
Gerçekten de şimdi bu şekilde sürdürüyoruz.
Ben ona sadece bir dost olarak yakınlık duyuyorum. Kesinlikle başka bir his beslemiyorum.
Ama onun bana karşı duyguları aynı şekilde devam ediyor.
Bunun yanı sıra, işyerimize gelip giden bir bey var. Kendisi evli ve çocuklu biri.
O da bana âşık olduğunu söyledi. Çok şaşırdım ve üzüldüm.
Çünkü ben insanlara karşı her zaman güler yüzlü ve candan davranırım.
Yoksa bu sıcak ve güler yüzlü tavrım yanlış mı anlaşılıyor? Bu yüzden mi çevremdeki erkekler hep bana yaklaşmaya çalışıyor?
Ne yapmalıyım?
◊ Rumuz: Yanlış mı yaptım

YANIT

Sevgili kızım, erkekler genellikle kadınların arkadaşça davranışlarını yanlış değerlendirmeye eğilimlidir.
Bu durum özellikle erkeklerin kadınlardan ayrı tutulduğu, erkek-kadın arkadaşlığının kabul edilmediği toplumlarda daha sık görülen bir durumdur.
Başta okul olmak üzere birçok alanda kadın-erkek bir arada olduğunda her iki cins de kendi aralarında pekâlâ arkadaşlık olabileceğini öğrenir. O yüzden karşı taraftan biraz yakınlık, dostluk, ilgi gördüklerinde bunu yanlış yorumlamazlar.
İşte senin şikayetçi olduğun konu, özde buna dayanıyor. Ancak senin de bu açıdan hatalı davrandığını söylemek zorundayım.
Çünkü o gencin sana âşık olduğunu bildiğin halde, onunla telefonda konuşmayı sürdürmen çok yanlış.
Ona aranızda hiçbir şey olamayacağını kesin bir dille söyledikten, eşine bağlılığını anlattıktan sonra bu yersiz telefon görüşmeleri ona ümit vermene yol açmış belli ki.
O genç bu şekilde umudunu kesmeyecek, hep bir bekleyiş içinde olacaktır.
Senin de günün birinde zayıf davranman söz konusu olamaz mı?
En iyisi bu ihtimali uzaklaştırmak değil mi?
Evli ve çocuklu o ikinci adama karşı da aynı kesin tavrını koyup asla umutlanmamasını sağlamalısın.
Madem çevrendekiler senin iyi niyetini ve sıcak tavrını yanlış yorumluyor, sen de biraz daha mesafeli ve ciddi davranmayı dene.
Henüz çok genç olduğun için herkese karşı iyi niyetli davranıyorsun ama karşındakiler böyle algılamıyor bu davranışını, onlara yüz verdiğini düşünüyor olmalılar.
O halde karşındaki insanın anlayışına göre davranışlarını dengelemelisin.
Özellikle de işyerine gelen o beye bu mesafeli tavrını açıkça koymak için zaman kaybetme kızım.
Ne yapalım, çalışan kadınlar hâlâ buna benzer birçok sorunla mücadele etmek zorunda...

Biz oğlumuza öyle bir kadını layık göremiyoruz

Sevgili Güzin Hanım, aslında sizin karşı olduğunuz bir konuyla ilgili bu mektup ama belki okuyunca siz de bana hak verirsiniz.
Henüz 17 yaşında bir yeğenim var. Bir kara sevdaya tutuldu.
Ama bizim ailece karşı olduğumuz bir sevda bu.
Çünkü görüştüğü kişi kendinden hem 5 yaş büyük hem de tecrübeli; yani geçmişte birçok sevgilisi olmuş.
Biz, ailemize böyle bir gelin adayını yakıştıramayız.
Oğlumuz, annesi, babası ve ağabeyiyle sürekli kavga ediyor. “Bırakacağım” diye söz verip sözünü tutmuyor.
Hepimiz kendi çapımızda ona bir şeyler anlatmaya çalışsak da nafile...
Bize gelin olmak isteyen hanım, bu arada şımarık ve normal ailelerin kabul etmeyeceği bazı davranışlar sergiliyor.
Örneğin, gece yarılarına kadar ünlü barlarda, gece kulüplerinde dolaşıyor, sarhoş olup eve öyle dönüyor.
Bir de üstelik bu genç hanımla annesi çocuğu kandırmaya çalışıyorlar.
Oğlumuzun annesinin iki gözü iki çeşme. Ne olur bize bir akıl verin, çok zor durumdayız.
Biliyorum siz ailelerin gençlere karışmasına karşısınız ama biz bunu normal karşılayamıyoruz.
Güzin Hanım, ben ilk defa böyle bir mektup yazıyorum ve hatalarım varsa affınıza sığınıyorum. Böyle bir büyüklük yaptığınız için de sizi kutluyor ve teşekkür ediyorum.
◊ Rumuz: Çaremiz sizsiniz

YANIT

Sözünü ettiğiniz genç kız henüz 22 yaşında. Sizin tarif ettiğiniz kişi ise feleğin çemberinden geçmiş, her önüne gelenle beraber olan bir fettan kadın sanki. Gözünü boyayıp da kandırmaya çalıştığı ise 17 yaşında, henüz bir çocuk...
Ne yapıyorsunuz Allah aşkına? Bana deyin ki “Oğlumuz daha bir çocuk. Ciddi bir ilişki yaşamasını doğru bulmuyoruz”, tamam hak vereyim.
Ya da “Bu genç hanım oğlumuzdan 5 yaş büyük ama henüz ikisi de çok genç. Önlerinde eğitim hayatları var, şimdiden böyle bir ilişki yaşamalarını doğru bulmuyoruz” deyin, ona da eyvallah!
Ama böyle gencecik bir kızı, sanki tüm bu anlattıklarınızı yaparken yanındaymışsınız gibi tereddütsüz lekelemeniz çok acımasızca.
Oğlunuza ne kadar karşı çıkarsanız, onu ona o kadar itersiniz.
Evet, yaşı henüz çok küçük ama yüreğini kaptırmış olabilir. Hem belki bu genç kız hakkında duyduklarınız iftiradır? Önce onu bir tanıyın bakalım.
Bırakın arkadaşlık etsinler. Hatta siz de görüşün arada bir.
Zaman içinde, eğer gerçekten sizin düşündüğünüz gibi biriyse, bu ortaya çıkar, oğlunuz kendi de anlar. O zaman kendiliğinden bırakır onu. Ama belki de düşündüğünüz gibi değildir, sadece biraz deli dolu bir genç kızdır. Onun da yaşı başı ne ki?
Hem siz ne kadar çok karşı çıkıp üzerine giderseniz, yeğeniniz sizden o kadar kopacaktır. Sonuçta oğlunuzu tamamen kaybedebilirsiniz.
Okulunu bırakır, derslerini bir kenara atar, sizden uzaklaşır. Hele 18’ini doldurduktan sonra, hiçbir şey yapamazsınız.
İyisi mi, biraz daha uyumlu ve olgun davranın. Ona böyle şiddetle karşı çıkmaktan vazgeçin. Olayı zamana bırakmak en iyisi.