Evlenilecek kız-eğlenilecek kız ayrımını bari biz yapmayalım!

Fakat yazısındaki bazı ifadeler, erkekler tarafından uydurulmuş bazı kavramların nesilden nesile akıp nasıl da kadınlar tarafından sahiplenildiğini bir kez daha görmemi sağladı.
Neden genç bir kız, kendi bedeninden gelen cinsel istekleri bastırırken erkek arkadaşının bu isteklerini “ihtiyaç” olarak kabul eder?
Neden bir genç kız tamamen kendi tercihinden ötürü cinsel ilişkiye girmeyi reddederken, yine kendi tercihinden ötürü bunu yaşamaktan çekinmeyen bir kadına hemen “kötü” yaftasını yapıştırır?

O genç kız, yazısında “Benim iyi aile kızı olduğumu anlayınca” diye bir cümle kullanmış. Evlenmeden önce cinsellik yaşamayanlar iyi aile kızı, yaşayanlar kötü kız öyle mi?
Evlendikleri adamla aralarında en ufak bir ten uyumu var mı yok mu bilemeden, adamın cinsel fonksiyon bozukluğu var mı yok mu anlamadan evlenip sonra da tek görevlerinin adamın “ihtiyaçlarını” tatmin etmek olduğunu sanıyorlar. Hatta evlenseler bile kocaları onları “hafif kadın” sanmasın diye arzularını, isteklerini eşleriyle paylaşmaktan kaçınıyorlar.
Erkeklerin uydurduğu bu iyi kız/kötü kız, evlenilecek kız/yatılacak kız ayrımına bari kadınlar sahip çıkmasın artık! Birbirlerini böyle sınıflara sokmayı önce kadınlar bırakmalılar.
Ben bu yüzden evleneceğim kişiyi seçtiğimde onunla anlaşıp anlaşamadığımızı denerken, cinselliği de yaşamak istiyorum ki sonradan pişmanlık duymayayım.
◊ RUMUZ: İKİYÜZLÜLÜĞE HAYIR
YANIT

Seni çok iyi anlıyorum sevgili kızım, pek çok genç kızın düşüncelerine tercüman olmuşsun.
Beni en çok öfkelendiren arkadaşlık ettiği kıza “Beni seviyorsan benim olursun, yoksa seni terk ederim” tehdidi savuran, iş evlenmeye geldiğinde dokunulmamış kız arayan erkekler... Sanki beraber olduğu kızların bir günahı varmış gibi... Üstüne üstlük en başta o genç kızlara evlilik vaat eden de büyük olasılıkla kendileridir.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirten bu davranışa ne yazık ki erkek anneleri de katılır.
Neyse ki anlattığın bu kız tipleri giderek tarihe karışıyor.
Genellikle gençler bir ‘ön evlilik’ yapmayı seçiyor, evlenmeden bir süre beraber yaşayan çiftler giderek artıyor.
Bunun da sakıncaları var elbette. Çünkü evlenmeyi düşündükleri adamların onları terk etme olasılığı da söz konusu...
Ancak senin de dediğin gibi evlilikte cinsel uyum çok önemlidir. Evlilikte mutluluğu yakalamanın, büyük oranda seks yaşamının tatminkar olmasına bağlı olduğu söylenebilir. Bu çözüm biraz zor bir ikilem, bunun ben de farkındayım...

Arkadaşım için beni terk etti

Sevgili Güzin Abla dertlerime derman olman dileğiyle sana yazıyorum.
Benim bir yıl süren bir ilişkim oldu. Bu süre zarfında sevgilim tarafından sevilmediğimi çok iyi biliyordum. Yine de o ne isterse alıyor, nereye isterse götürüyor, bütün paramı ona harcıyordum.
Beni sevmediğini bilmeme rağmen onun varlığıyla mutlu olmaya çalışıyordum.
Ama buna rağmen beni terk etti, bir yakın arkadaşımla çok samimi olup onunla ilişki kurdu.
Onu hiç unutamıyorum, bana yapılanları da kabullenemiyorum.
Mutluluğu başkasında aradım, orada da kaybeden yine ben oldum. Lütfen bana bir tavsiye ver, beni sen de yalnız bırakma abla...
◊ RUMUZ: GARİP

YANIT

Sevgili oğlum, seni sevmediğini anladığın halde neden o kızla ilişkini sürdürdün, anlamak mümkün değil. Sen onu sevmiş olabilirsin ama o seni aptal yerine koyup çekip gitmiş... Hem de senin en yakın arkadaşınla yakınlaşmış. O kişiyi de tebrik etmek lazım, ne kadar düzgün bir arkadaşmış böyle!
Üzülmeyi, kendine acımayı bırak. Bu olayın sana ciddi bir ders verdiğini düşün. Alacağın dersle bundan sonra çok daha olgun bir ilişki kurabilirsin.
Tanımadan, anlamadan, önüne ilk çıkan kıza böyle kendini kaptırmazsın umarım.
Arkadaş seçerken de çok daha dikkatli olursun eminim.