Paylaş
Güzin Abla, 23 yaşında genç bir kızım. En belirgin huyum ise çok kararsız ve değişken olmak. Bu huylarımdan hoşlanmıyorum. Değiştiremiyorum da kendimi. Annem babam ayrı. Annem ikinci evliliğini yaptı. Aslında annemin eşi çok iyi biri. Artık genç bir kız olduğumdan annem ve etrafımdakiler artık evlenmem gerektiğini hissettiriyor. Bu en çok da üvey babamdan kaynaklanıyor. Kendi evimde bazen misafir gibi hissediyorum.
Sürekli vücudumu kapatacak bir şeyler giyiyor ve dikkat etmek zorunda kalıyorum. Örneğin banyo yapacaksam evde yalnızken yapmak daha rahat hissettiriyor. Bu yüzden kendi yuvamı kurmak istiyorum.
Biliyorum evlenmek için sebebim bu olmamalı ama maalesef en büyük sebebim bu. Asıl önemlisi evleneceğim insan konusunda karar verebilmek. Evlenmek herkes için zor ve önemli bir karar ama benim için çok daha zor olduğunu düşünüyorum.
Çünkü evlenir de anlaşamaz boşanırsam, bu durumda gideceğim bir baba ocağım yok. Çocuklarım da varsa, ayrıldığımda benim için yaşam daha zor olur. Buna bizzat annemin yaşadıklarından yola çıkarak söylüyorum.
Arkadaş vasıtası ile biriyle tanıştım. Çok iyi bir insan, namazında, niyazında, işi gücü yerinde, bana da çok düşkün. Fakat görünüm olarak, pek içime sinmiyor. Bu durumu göz ardı etmeye, mantığıma ayak uydurmaya çalıştım.
Bu arada akrabalarımızdan biri bana talip oldu. Görünüş olarak çok hoş biri. Yengemin kardeşi... Bana ulaşmaya çalışsa da konuşmadım çünkü hayatımda biri vardı. Yine de o aklıma girdiğinden beri sevgilimden ayrılmayı düşünüyorum çünkü hislerim bir anda yok oldu.
Bu yüzden vicdanımla birlikte, aklım da kalbim de hiç rahat değil. Sevgilim evlenmeyi düşünüyor. Fakat bu akrabamız olan kişi pek fazla görüşmediğimiz insanlar, yine de kendi kültürümden, kendi memleketimden biri. Ama hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Onu reddedersem pişman olur muyum?
Rumuz: İki Kişi Arasında
YANIT
Doğrusunu istersen annen ve çevren evlenmen için o kadar ısrarlı ki, o kadar baskı altındasın ki, geleceğin için evlilikten başka bir yol göremiyor gibisin.
Seni fazlasıyla etkilemişler, bunun bir nedeni de annen olmalı. Çünkü o da evliliğini daha huzurlu bir şekilde sürdürebilmek için senin evden gitmenin en doğrusu olduğunu düşünüyor.
Oysa sevgili kızım, eğer çalışmıyorsan, çalışabilirsin, kendi yolunu kendin çizebilirsin, evden tek başına da ayrılabilirsin, sonuçta 23 yaşındasın.
Artık çocuk değilsin. Ama senin hayalinde bu evden sadece evlenerek ayrılabilmek var. Evlenmek için düşündüğün iki kişi arasında kararsızsın.
Ancak ikisini de sevmiyorsun ve ikisiyle de mutlu olabileceğin konusunda tereddüt içindesin. Çünkü daha şimdiden “evliliğim yürümezse, geri dönebileceğim bir baba evi yok” diyebiliyorsun.
Ben, çevren ve annen karşı çıksa da sana bir üçüncü seçeneğin olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Çalışmıyorsan, önce bir iş bulur, çalışırsın.
Üvey baban yüzünden huzursuz ve tedirgin olduğun, kendini evinde hissetmediğin bir yerde yaşayacağına, anneni ve diğer büyüklerini ikna edip küçük bir ev tutarsın. (Bir kız arkadaşınla ortak bir ev de olabilir bu.) Ondan sonra da acele etmeden, gerçekten seveceğin biriyle hayatını birleştirirsin.
Paylaş