Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ailemin istemediği biriyle dini nikâhla evlendim. Birbirimizi seviyorduk. O karısından boşandı, evliliğinden iki çocuğu vardı. Benden 17 yaş büyük. O ortaokul mezunu, ben üniversite. Ben de 30 yaşındayım.
8 sene oldu. Şimdi bizim de iki çocuğumuz var, 2 ve 5 yaşında.
Annemle kaçak görüşüyorum, ablamlar ise annemle görüşmemi istemiyor. Evime benim tarafımdan hiç akrabamız gelmiyor.
Eşim çok huzursuz, yalancı ve kavgacı biri. Kavgalarımız sırasında ağza alınmayacak şeyler söylüyor.
Ben de oldum olası hiç sevmem böyle şeyleri. Hiç değmezmiş onun için göze aldıklarıma... Ve artık bende sevgi kalmadı.
Dayanamıyorum, ayrılmak istiyorum ama paramı onun ailesinden kalan ev için verdim ve hiç param yok.
Arkadaşlarım uzakta ve ben burada yalnızlaştım. Annemde kalamam. Çocuklar küçük. Bir de eşim daha çok hiddetlenecek çünkü ayrılmak istemiyor.
Hayatıma temiz bir sayfa açmak istiyorum. Çünkü her şeyden pişmanım. Televizyonlardaki bazı kadın programlarındaki kadınları izlediğimde kendi yaptıklarım gözümün önüne geliyor.
Nasıl yaptım bunları, şaşıyorum.
Başkalarının hayatını altüst ettim.
Şimdi de pişmanım...
Ayrıca kardeşlerimi, annemi özledim. Ne yapmalıyım bilmiyorum?
◊ Rumuz: Eşimle anlaşamıyoruz
YANIT
Sevgili kızım, yapmaman gereken hatalar yapmışsın, bir yuvayı yıkmışsın, hiç değmeyecek bir erkek için tüm ailene sırtını dönmüşsün.
Şimdi pişman olduğunu söylüyorsun ama bunca yıl geçmiş aradan... Bir de üstelik iki çocuğun olmuş ve onlar da eminim mutsuz bir yuvada büyüyecekler.
Her zaman söylediğim gibi mutsuz evliliklerde olan hep çocuklara oluyor.
Ve bütün hayatları boyunca bu yaşadıkları, onların da hayatlarında ağır bir yük olarak kalacaktır.
Gerçekten benim de o televizyon programlarındaki inanılmaz olayları izlerken, kadınların fütursuzca anlattıklarını dinlerken, aklım duruyor.
Sen de yanlış yapmışsın ama bunun bedelini de ne yazık ki ödüyorsun.
Sevdiğin bu adamı hiç tanımadan evlenmişsin.
Ailen karşı çıksa da onun kabalıklarını, saygısız biri olduğunu, seni üzebileceğini görüp seni uyarmalarına rağmen inatla o adama gitmişsin.
Üstelik yuvasını yıkmasına sebep olarak, bir kadının ve çocuklarının acı çekmesine yol açmışsın.
Büyüklerimiz hep, “yıkılan bir yuvanın üzerine yuva kurulmaz” derlerdi.
Yine de senin için üzüldüm kızım. Ancak içinde bulunduğun bu duruma çözüm bulmak zor.
Dediğin gibi, iki çocuğunla annenin yanına dönmen pek de mümkün görünmüyor.
Çünkü bu evde seni istemeyen ablaların var ama belli mi olur, belki eşini bıraktığın için seni bağırlarına da basabilirler.
Özellikle de annen, sana kıyamayacaktır.
Ancak eşin seni rahat bırakmayabilir. Ama bütün bunlara rağmen kendi ayakların üzerinde durmak için ayrılmayı deneyebilirsin.
Bir hata yaptın diye bunun bedelini ömür boyu taşımak, bu adamı ömür boyu çekmek zorunda değilsin elbette.
Bunun için biraz cesarete ve şansa ihtiyacın var.
Paylaş