Paylaş
Merhaba Güzin Abla, 23 yaşındayım ve öğretmenim. Eşimin kız kardeşiyle komşuyuz. Her şey eşimin kız kardeşine gelirken beni görmesiyle başladı. Benimle evlenmek istediğini söyledi. Babam bu evliliğe razı değildi ama sonra ben istediğim için kabul etti.
Bir keresinde işten eve döndüğümde eşimin kız kardeşiyle karşılaştım.
Selam bile vermeme müsaade etmeden oradan uzaklaştı. Ardından eşim aradı, konuştuk.
Kardeşinin nasıl davrandığını anlattım, “Olmaz öyle şey” dedi.
Ben de bu kez “Kardeşin neden böyle aptallık yapıyor?” diye sordum.
Bu soruma çok sinirlendi,
“Senden çok bulurum ama annemle kardeşimden bulamam” dedi ve beni terk etti.
Ben de ona haksız yere benden ayrıldığı için, 7 aylık eşini terk ettiği için yaptıklarının şerefsizlik olduğunu söyledim.
Daha sonra internette defalarca yazdım, beni engelledi.
Başka numaradan yine yazdım hatta özür diledim ama beni affetmedi.
Ona şerefsiz, kardeşine de aptal dediğim için beni affetmeyeceğini ve her şeyin bittiğini söyledi.
Sonra da boşanma davası açtı. Bu arada onları tanıyan bir kadın eşimin yurtdışında evli olduğunu ve iki çocuğunun olduğunu söyledi. Gerçekten de öyleymiş, çocukları da varmış.
Ama bana kimseyle ilişkisi bile olmadığını söylemişti.
Neden böyle yaptı? Kendimi günahkar hissediyorum, ben mi sebep oldum ayrılığa?
Sevdiğim insanın beni böyle terk edip gitmesi çok üzüyor beni. Ondan ayrı kalmam çok zor. Çocuklarının olduğunu duyduğumdan beri de çok kötüyüm. Geri döner mi abla? Dönse affedeyim mi?
Kimseye inanıp güvenecek halim kalmadı, hayata küstüm.
Neden her şey böyle oldu? Ben de evlenmek, mutlu olmak, çocuklarımın olmasını istedim. Ne yapmam gerekiyor?
Çok kötü durumdayım, her gün ağlıyorum, annem babam da beni böyle gördükleri için çok üzülüyor.
◊ Rumuz: Günahkar mıyım
YANIT
Sevgili kızım, çok fazla tanımadan, bilmeden birinin evlenme teklifini hemen kabul etmen hataymış. Daha sonra da annesi ve kız kardeşiyle uyum sağlayamamışsın, belli ki bu beraberlik böyle yürüyemezmiş. Sen “Bir şey yapmadım” diyorsun, belki öyledir. Ama sen de onlardan hoşlanmamışsın ve bunu büyük ihtimalle belli etmişsin.
Sonuçta bir şekilde ayrılık kaçınılmaz olmuş. İyi ki de olmuş, baksana bu genç adam seni kandırmış, aldatmış, çocukları olan evli biriymiş. Ama anlayamadığım, evli olduğu halde seninle nasıl resmi nikâh yapabilmiş.
Demek ki seni böyle idare edecekmiş, bir eşi yurtdışında, diğeri burada ikili bir hayat sürecekmiş. Dürüst ve ahlaklı biri böyle yapar mıydı? Eninde sonunda bu yasa dışı evlilik ortaya çıkacakmış tabii...
Ama şunu da söylemeliyim, iyi ki senden vazgeçmiş, ya düğün de olsaymış, ya senden de çocuk yapsaymış, o zaman çok daha zor duruma düşmeyecek miydin? “Kendimi günahkar hissediyorum”, diyorsun. Asıl o zaman kendini suçlayacaktın.
Geri dönmesini beklemek niye, ondan sana ne hayır gelir? Baksana ilk fırsatta sana hakaretler yağdırmış. Evli olduğunu senden saklamış.
Sen bir öğretmensin, çok değerli bir mesleğin var. Asla kendini küçümsememelisin. Verilmiş sadakan varmış güzel kızım, üzülmek yerine sevinmelisin bence.
Paylaş