Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 38 yaşında 20 senelik evli, 2 çocuk annesi bir kadınım.
Eşimle görücü usulü evlendik. Daha nişanlıyken anneme ayrılmak istediğimi söyledim; ama annem de babam da ayrılmama karşı çıktılar.
İster istemez evlendim. Evlendiğimiz günden beri de eşimi bir türlü sevemedim. Önceleri belki severim, diye düşünmüştüm. Ama eşim bana karşı her zaman çok soğuk durur, benimle hiç sohbet etmez. Hayat onun için yemek yemek, cinsellik ve uykudan ibaret.
Üstelik maddi olarak da her şeyi benden bekliyor. Çalışıyorum ve evin ve çocukların ihtiyacını ben karşılarım. Eşim cinsellik olmasa yatağıma bile gelmiyor, bana ve çocuklarına karşı çok sorumsuz.
Daha evliliğimizin başındayken ona boşanmayı teklif etim. Kabul etmedi, sorgulamadı bile, neden boşanmak istiyorsun diye.
Eşim aslında yakın akrabam, 8 sene ailesiyle birlikte oturduk. Çalışıp kazandığımı eşim değil de kayınpederim elimden alırdı. Bu durumda ailesiyle otururken, “kendi evimize geçelim” demedi. Düşünün 9 kişi aynı evi paylaşıyorduk.
Hafta sonları bile dışarı çıkmaz, bütün hafta sonunu evde temizlik ve ütü yemek yaparak geçirirdim.
Eşim daha sonra kumar alışkanlığı başladı. Evine bakmaz faturaları ödemez oldu. Bütün parasını götürüp kumara yatırırdı. İki kez affettim onu, “bir daha kumar oynarsan senden boşanırım” dedim “tamam “deyip tekrar oynadı.
100 bin TL’ye yakın borca girdik, krediler çektik borçları kapatmak için. 20 senedir çalışıyorum, ev bark sahibi olalım diye biriktirdiğim tüm para da gitti. Üstelik sağlığımdan oldum. Eşimin beni kullandığını düşünüyorum, ama ne yapacağımı da bilmiyorum. ◊ Rumuz: Pişmanlık
YANIT
İşte anne ve babaların yaptıkları en büyük hatalardan birinin çok çarpıcı bir örneği...
Sen daha ilk anlarda bu sözlendiğin adamla yapamayacağını anlamışsın. Evlenmeden ayrılmak istemişsin, onlar ise bu duruma karşı çıkmış, seni bir ömür boyu mutsuz ve umutsuz bir yaşama mahkûm etmişler.
Bu adamla uyum sağlayamayacağın belliymiş zaten. Bir de üstelik 9 kişilik bir aile ortamında yaşamak zorunda kalmak bile büyük bir sorun bence.
Ama sen kendini bu sorunlu evlilikten bir türlü kurtaramamışsın. Ailen seni bu evliliğe zorlamış olsa da, bir şekilde boşanmalıydın. Hem de çocukların olmadan önce...
Sen bu adamı, bu aileyi çekmek zorunda değilsin. Üstelik kendi parasını kazanan, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınken.
Şimdi de yıllardır çektiğin ve elinden kazancını almaktan bile kaçınmayan bu insanlardan sonra, eşinin kumar borcunu ödemek zorunda kalmışsın.
Gerçekten sana inanamıyorum, sevgili kızım. Sanırım çocukların artık büyümüşlerdir, bilmem yüksek öğrenimlerini yapabildiler mi, kendilerine bir gelecek hazırlayabildiler mi? Umarım onlar bir şekilde hayatlarını kurtarmışlardır.
Ama ne olursa olsun, sen kendini kurtarmalısın...
Yıllar geçmiş de olsa, hayatını bu şekilde geçirmek, kazancını kumar borcunu ödemek durumunda kaldığın ilgisiz, sevgisiz, bencil bir adamla geçirmek ve böylece yaşlanıp gitmek zorunda değilsin.
Henüz genç bir kadınsın, hayatını böyle bir adamın yanında, böyle bir evliliği sürükleyerek tüketmek mi istiyorsun?
Paylaş