Paylaş
40 yaşındayım ve 2 çocuk annesiyim. 3 yıl önce eşimi kanserden kaybettim.
Eşimin hastalığı sürecinde özel bir şirkette personel müdürü olarak çalıştım. Gerek konum olarak, gerekse fizik olarak çok fazla özgüvenim vardı. Bu sırada benden 5 yaş küçük birini sevdim; o da beni çok sevdi...
Beraberlik de yaşadık ama vicdanım hiç rahat olmadı. Hasta adama ihanet ettim.
Eşim vefat ettikten sonra da beraberliğimiz sürdü.
Ailesi de beni istedi ama çocuklarım onu istemedi. Çocuklarım onunla evlenmeme karşı çıktı. Aslında maddi olarak da eğitim olarak da benden çok gerideydi. Daha sonra ben de şunu fark ettim; benim mal varlığıma gözünü dikmiş...
Ondan ayrılalı 6 ay oldu. Hatta yaşadığım şehri bile değiştirdim ama beni bir türlü bırakmadı.
Hâlâ beni sevdiğini söylüyor. Ama artık ona inanmıyorum.
Şimdi Güzin Abla, yeni birisiyle tanıştım.
Adam benden 15 yaş büyük birisi... Bana huzur veriyor.
Bu insan, çok tecrübeli ve anlayışlı... Çocuklarım da onu beğeniyor, istiyor.
Bunu aklım ve mantığım kabul ediyor, istiyor. Fakat kalbim hâlâ eski sevgilimde...
Onu unutamıyorum. Sizce ne yapmalıyım, bilemiyorum.
Bu arada söylememiştim, oğlum 18, kızımsa 15 yaşında...
◊ Rumuz: Aklım karışık
YANIT
Sevgili okurum, mektubunu şaşkınlıkla okudum. Ama sandığın gibi yaşadığın bu yasak aşkı tartışmak değil amacım. Ancak dikkatimi çeken, eşin korkunç bir hastalıkla mücadele ettiği sırada, ona ihanet etmen.
Aslında eşinin genç yaşta kanser olması, hayatını kaybetmesi bile sana çok büyük acı vermeliyken...
Onun son günlerini yaşadığı sırada, senin ona bunu yapabilmen çok sıradan gibi görünmedi bana. Sen, eşin ölümle pençeleşirken, nasıl olmuş da bir başka erkekle yakınlaşabilmişsin. Ve şimdi bile o adamı hâlâ çok sevdiğini söyleyebiliyorsun.
Ya eşini hiç sevmemişsin, ya eşin sana çok acı çektirmiş, sen de bir tür intikam almak istemişsin.
Yazdıkların bana bu konuda pek fazla fikir vermedi ne yazık ki.
Belki de bu davranışın altında söyleyemediğin, anlatamadığın bazı gerçekler vardır. Ama sonuçta dikkatimi çeken mesela eşinden söz ederken “O hasta adama ihanet ettim” diyebilmen.
Belki aradan 3 yıl geçtiği için bütün bu yaşadıkların artık sana pek fazla acı vermiyordur, kim bilir...
Ama ben yine de 40 yaşlarında genç bir kadının, kendisi gibi gencecik eşini kaybettikten sonra yüreği burkulmadan, o yaşadıklarından rahatlıkla söz edebilmesini, anlayamıyorum.
Şu anda senin için tek önemli sorun, seninle bir aşk yaşamış ve senin mal varlığına göz dikmiş o adamı hâlâ seviyor olman...
Ve şu sırada, seninle ilgilenen, senden yaşça büyük birine karşı, güven duyduğun halde, sırf bu yüzden kararsız kalman. Tabii bu arada çocuklarının da yaşları gereği senin kararında söz sahibi olmaya hakları olduğunu unutmamalısın. Bu nedenle iyice düşünmeni, yanlış bir adım atmaktan kaçınmanı öneririm.
Paylaş