Merhaba, ben 30 yaşında bir doktorum, yeni evlendim. Eşimle üç yıldır birlikteyiz. Evlenmeden bir ay önce çok acı bir olayı öğrendim. Eşim bana ihanet etmişti, hem de hiç değmeyecek biriyle... Çok üzüldüm, kahroldum, haftalarca kendime gelemedim, psikiyatriste bile gittim. Bu arada eşim de benimle birlikte ağladı, bu olayın nasıl olduğunu anlamadığını, şeytana uyduğunu, sadece bir anlık bir şey olduğunu söyledi. Sonunda ona olan sevgime yenildim ve aklıma değil duygularıma uyup her şeye rağmen evlendim.
Eşim sürekli onu hiçbir zaman sevmediğini, sadece onun ilgisine karşılık verdiğini ve dozu kaçırdığını söyledi. Haftalarca kendime gelemedim, hálá da gelemiyorum. Eşim sürekli "Ben iğrenç biriyim, sana bunu nasıl yaptım? Ben senin gibi birini hak etmiyorum, eğer beni istemezsen hiçbir şey demeden çeker giderim. Ama kalmamı istersen bundan sonra kendimi sana adayacağım" diyor. Evlendiğimizden beri bana çok iyi davranıyor, sürekli hediyeler alıyor, beni her zaman sevdiğini, hep seveceğini söyleyip duruyor.
Ona inanmak istiyorum ama aklıma sürekli aynı düşünce geliyor... "Peki beni hep sevdiysen nasıl oldu bu? Seven bir kadın bunu nasıl yapar" diyorum kendi kendime... Şimdi kendime ve size sorduğum soru şu: Ben doğru olanı mı yaptım? Yoksa bu ihaneti affetmemeli miydim? Böyle bir ihanetin üzerine mutlu bir yuva kurulabilir mi? Ben cevabı kendi başıma bulamıyorum, lütfen siz yardım edin.
RUMUZ: İHANET
Doğrusu oldukça zor bir karar vermişsin sevgili oğlum. Ama bence verdiğin karar doğru... Neden dersen, herkesin ikinci bir şansı hak ettiğine inananlardanım ben. Üstelik bu olay evlenmeden önce olmuş. O nedenle biraz daha affedilir bir yanı var.
Bir anlık zayıflık yaşamış ama çok da pişman olmuş. Bunu da sana her şekilde ispata çalışıyor, kendini affettirmek için her yolu deniyor. Belki unutmak çok kolay değil, ama madem her şeye rağmen evlendin, onu seviyorsun, o da seni seviyor ve bu olay ona ders olmuşa benziyor, bence evliliğini kendine de ona da zehir etme.
Böyle olaylarda genellikle kadınlara da eşlerini bir tek defaya mahsus olmak üzere affetmelerini öneriyorum. Yani her iki tarafa da bir kez daha şans tanımak gerektiğini düşünüyorum; sevgi adına, yuvanın mutluluğu adına... Ama bunu sürekli onun başına kakacaksan, hiç unutamayıp acısını ondan çıkarmaya çalışacaksan, böyle bir yaşam ikiniz için de çekilmez olur. O zaman boşanmanı önerebilirim. Karar senin.
Boşandığımızdan beri kızımızı arayıp sormuyor
Sevgili Güzin Abla; 10 yaşında bir kızım var. Benim sorunum kızımın babasıyla ilgili... Onu ne arıyor ne de soruyor. Sanki çocuğu yokmuş gibi... Boşanalı 8-9 yıl oldu, nafaka da vermiyor. Daha doğrusu mahkeme bağlamıştı ama ben kızımı kaybetmekten korktuğumdan, hiç almaya kalkışmadım.
Zaten sorun para değil, onun ilgisizliği. Kızım da babası yokmuş gibi davranıyor. Biliyorum içten içe özlediğini, ama babası benimle hiç konuşmuyor, benden nefret ediyor. Sizce ne yapmalıyım? Babası Bursa’da oturuyor, evli ve bir de oğlu var. Yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.
RUMUZ: DERTLİ ANNE
Sanki benim hayatımı anlatıyorsunuz sevgili okurum, çünkü aynen kızınızın yaşadıklarını yaşadım ben de... Babam bizi terk ettiği zaman üç yaşındaydım. Bir daha beni ne aradı, ne de sordu. Annemi bir başka kadın için terk etmişti ve o kadının iki oğlu vardı. Onları benimsedi, beni unuttu. Oysa tek çocuğu bendim, yine de beni unutmayı tercih etti. 19 yıl sonra onu bir rastlantı sonucu buldum. Hemen gittim, gördüm. Hiçbir yakınlık göstermedi bana... Ben de ona hiç yakınlık duymadım, sanki iki yabancıydık. "Ben önüme bakıyorum, arkamı kapattım" dedi. Ben de onu bir daha aramadım. beş yıl önce de öldüğünü öğrendim. Hiçbir duygu uyanmadı yüreğimde.
Buna karşılık, annem ikinci kez evlendiğinde sekiz yaşındaydım. Üvey babamı inanılmaz sevdim, hayatımda çok ciddi etkisi olmuştur. Bana sözü vardı, 18 yaşına geldiğimde beni nüfusuna alacaktı. Ama yine bir başka kadın onu elimizden aldı. Bu olay çok daha ciddi yaralar açtı gönlümde. O kadını hiç affedemedim. Babasızlığı her zaman hissettim, ama annemin ve anneannemin sevgisine sığındım. Kendime hep çok daha güçlü olmam gerektiği fikrini aşıladım.
Kızınızı hiç merak etmeyin, çocuklar sandığınızdan çok daha güçlüdür. Belki bir çocuğun "baba" diye seslendiğini duyduğunda, onun yüreği de tıpkı benimki gibi ezilecektir. Ama bu sandığınız kadar da önemli değil. Yeter ki siz ona hem annelik hem babalık edebilin, ona çifte sevgi verebilin. Annem bunu yapabilmişti. Hem niye tekrar evlenmeyi düşünmüyorsunuz? Belki kızınıza gerçekten içtenlikle baba olabilecek biri vardır.
Yakın arkadaşım bana aşık oldu
Merhaba Güzin Hanım; Ben de bir konuda ne yapmam gerektiği hususunda size danışmak istiyorum.
Yakın bir arkadaşımın bana aşık olduğunu hissediyorum. Bana bir açıklamada bulunmadı ama davranışları, bakışları ve kıskançlığıyla her şeyi ortaya koyuyor sanki.
Başlangıçta ona karşı kayıtsız kaldım, umursamadım. Sonunda alakası beni de etkiledi. Onun benden beklentileri ne olabilir? Ne yapmalıyım? Arkadaşlıktan aşka geçiş olur mu? Onunla mutlu olacağıma inanıyorum ama kesin bir karar veremiyorum. Bana akıl verirseniz sevinirim.n RUMUZ: KARARSIZ
Bir kere şunu bilmelisin ki zoraki sevgi olmaz. Mektubundan edindiğim izlenim, senin aslında onu sadece bir arkadaş olarak gördüğün. Sırf ilgisi ve sana karşı sevgisi nedeniyle ona yakınlık duyuyorsun. Gerçekte ise onu sevmiyorsun. Ancak insan çok iyi anlaştığı birini de zamanla sevebilir. Onun senden beklentisi elbette sevgisine karşılık vermendir. Bunu yapabilecek misin? Bunu düşün ve ona göre kararını ver.