Sevgili Ablacığım, ben 33 yaşında, 14 yıllık evli, iki çocuklu bir genç kadınım.
Adeta cehennem hayatı yaşıyorum. Kocam bana çok acı çektiriyor. Bana esir muamelesi yapıyor, evde hapis hayatı yaşıyorum. Onun izni olmadan kapıdan bile çıkamıyorum. Aileme, bırakın gidip görmeyi, hatırlarını sormak için telefon bile edemiyorum. Her an gözü üzerimde. Evde olmadığı zamanlarda bile hayatımı idare etmeyi başarıyor. Çocuklarımı, komşularımı kullanıyor. Onlardan haber alıyor. Sürekli arıyor, kontrol ediyor... Evde bulamazsa kavga çıkıyor... Beni dövüyor, tehdit ediyor. Bu yüzden hiç arkadaşım yok. Evime kimseyi davet edemiyorum, çünkü ben karşılığında kimseye gidemiyorum... Üstelik eşimin bu halinden herkes tedirgin oluyor. Bu durumda ne yapabilirim? Bu cehennemden nasıl kurtulabilirim? Bana yardım edin.
RUMUZ: ESİR MİYİM?
Canım kızım, büyük bir korku ve endişe içinde olduğun satırlarından belli oluyor. Kendini esir gibi hissetmeni anlıyorum da; bu biraz de senin bu işin başından itibaren tepki göstermemenden, her şeyi kabullenmenden, eşine fırsat verip, onun seni istediği gibi kullanmasına rıza göstermenden kaynaklanıyor. Sanırım ailenden uzakta, bilmediğin, tanımadığın bu ülkede, yabancı insanlar arasında kendini tümüyle yalnız ve çaresiz hissediyorsun. Eşin de bunun farkında. Yapı olarak baskıcı ve sert biri olduğu anlaşılan bu adam da bunu fırsat bilmiş. Seni işte böyle köle gibi kullanıp, eve hapsetmiş, kimseyle görüşmene izin vermemiş.
Artık bilmem neden, ama bir marazi kıskançlıktan mıdır, başka bir sorunu olduğu için midir, sana böyle baskı yapıyor. Senin korkunu hissettiği sürece de aynı şeyleri yapmaya devam edecek. Biraz cesaret edip, kendini toparlamalı, bu esir hayatına katlanmak istemiyorsan, bir kuruluştan yardım istemelisin. Sanırım orada kadın ve aileden sorumlu kuruluşlar var. Kadınlara yardım edebiliyor, destek oluyorlar. Baktın olmuyor, çocuklarını alıp, ailenin yanına, ülkene dönersin kızım. Böyle bir hayata daha fazla kim katlanabilir? Bu adamın yanında ölmeyi bekleyecek değilsin ya...
Eşim ikinci çocuktan sonra benden uzaklaştı
Sevgili Güzin Abla, ben 33 yaşında iki çocuk babası bir erkeğim. Karımla sevişerek evlendik. İki yıl sonra ilk çocuğumuz, ardından da ikinci çocuğumuz oldu. Ancak ikinci çocuktan sonra aramıza bir soğukluk girdi. Eşim artık ona dokunmak istediğimde yataktan kaçıyor. Benden nefret ediyor... Dokunmama bile katlanamıyor. Bana istersem başka kadınlarla beraber olabileceğimi rahatlıkla söyleyebiliyor. Ben karımı da çocuklarımı da çok seviyorum ve başkasını istemiyorum. Ama bu durumda ne yapacağımı da bilmiyorum. Eşimin bazı davranışlarından kuşkulanıyorum. Benden gizli birtakım işler mi çeviriyor? Ondaki bu değişim ne anlama geliyor? Bana açıklayabilir misiniz?
RUMUZ: YALANCI DÜNYA
Sevgili oğlum, eşinin bu kadar genç yaşta, seninle beraber olmaktan kaçınması tabii ki normal değil. Ancak belki herhangi bir nedenden senden soğumuştur. Ya da seninle cinsel beraberlik sırasında senin acele davranman yüzünden tatmin olmaması, onu ilişkiden uzaklaştırmıştır. Ya da art arda doğumlardan sonra hamile kalmaktan korkar olmuş, bir psikolojik sorun yaşıyordur. Bana kalırsa eşinle açıkça konuşmalısın. Onu çok sevdiğini, başka bir kadın da, ayrılmak da istemediğini, eğer sende beğenmediği bir şey varsa birlikte düzeltebileceğinizi belirtebilirsin. Daha olmazsa evlilik danışmanına gidebilirsiniz beraberce... Bir sorunu varsa özellikle bu tür merkezlerdeki psikologlar bunu çözümleyebilirler. Zaman zaman bir doğum bir, hamilelik sonrasında kadınlarda psikolojik bazı değişimler ortaya çıkabilir. Bir de şuna dikkatini çekeyim, bazı gruplaşmalar, hocalar, hacılar, efendi babalar var, duyduğum kadarıyla... Bazen hanımlar bu gibi gruplara merak sarıyor, orada söylenen her şeye inanıyorlar... Böyle bir olaya daha önce de rastladım da ondan aktarıyorum... Burada inandıkları o adam, gruptaki bu kadınlara "Kocalarınıza yaklaşmayın vs." gibi garip öğütlerde bulunabiliyor. Aklında olsun... Olayı bir de bu yönden araştır istersen.
Adet gecikmesine, papatya suyu iyi gelir mi?
Güzin Ablacığım, ben 23 yaşında, bir yıllık evli genç bir kadınım. Hamile kalmak istemiyorum. Bu nedenle uykularım kaçıyor. Acaba komşumun söyledikleri doğru mu? Bildiğimiz kuru papatyayı aktarlardan alıp, adet döneminden birkaç gün önce kaynatıp, sabahları aç karnına içersem, hamile kalmayı önler, adet kanaması hemen ortaya çıkarmış. Adet gecikmesinde de yine aynı şekilde bu papatya suyunu içerek adetlerin başlaması mümkün olurmuş. Ne dersiniz? Bu doğru mu? Yapayım mı, papatyanın bir zararı var mıdır? Başka yararı var mıdır? Bana açıklayıcı bilgi verirseniz çok sevindirirsiniz.
RUMUZ: BİTKİSEL
Sevgili kızım, hamile kaldıysan, papatya ya da herhangi bir bitki hamileliğin sonlandırılmasına yardımcı olmaz. Bugün artık pek çok doğum kontrol yöntemi var. Bunlardan kendine en uygun olanı kullanmalısın. Papatyaya gelince, adet gecikmesi eğer sinirsel ya da bir spazma bağlıysa, papatya suyu kaynatılıp içilebilir. Hatta sancılı adetler için de çok yararlıdır. Ama dediğim gibi hamileysen bir işe yaramaz. Hamileliği önleyeceği ya da düşük yapmaya neden olduğu düşüncesi yanlış. Bu ancak geciken bir adet kanamasını düzene koyduğu için yanlış bir inanç olabilir.
Papatya, nisan ile kasım ayları arasında toplanabilir. Kurutulup, kaynatıldığında bir bardak suya 1 kaşık içilirse, adet sancılarına da iyi gelir. Mide sancılarına, hazımsızlığa da iyi geldiği söylenir. Ayrıca solunum yolları iltihaplanması ve ses kısıklığına da çok yararlıdır. Kaynatılıp, lapa şeklinde tülbent arasında yaraların üzerine konursa, yaranın çabuk kapanmasına da yardımcı olur. Bitkilerin bu tür yararları büyüklerimiz tarafından iyi bilinirdi. Bir ara unutuldu ama şimdi yeniden bitkisel ilaçlara ilgi arttı.