Paylaş
Merhabalar Güzin Abla, eşimle 9 yıl flört ettikten sonra evlendik. Evliliğimin ilk ayları çok güzeldi. Ancak sonra her tartışmada hakaretleri arttı, kendine hiç laf ettirmiyor, diktatör gibi davranıyor. Akıllı ve zeki biri olduğu için kendi dışında kimsenin doğru düşüneceğine, doğru hareket edebileceğine ihtimal vermiyor.
Hiçbir konuda fikrimi sormuyor. Beni küçük görüyor, tüm kavgalarımız benim ağlayışımla bitiyor. Sorunlarımızı çözümleyemiyoruz.
O bağırıyor, ben ağlıyorum. Birkaç gün sonra barışıyoruz, o kadar. Ve bu böyle sürüp gidiyor, ben hep mutsuzum...
Üstelik o annemi hiç sevmiyor, “ondan nefret ediyorum, yakışıksız insan” diye konuşuyor hakkında.
Ben bir durumdan dolayı aileme maddi destekte bulunmak istediğimi belirttim, demediğini bırakmadı, ‘gitsin çalışsın eli ayağı tutuyor’ gibi sözler söyledi. ‘Verirsen haram olsun’ diye beni huzursuz etti. Bu arada ben çalışan bir kadınım. Kendi alın terimi bile haram etti anneme.
Ben gelecekte neler yaşayacağım, elbet ailem yaşlanacak belki bakıma muhtaç olacaklar, hem maddi hem manevi.
Ve eşim yanımda olmayacak belli ki. İyi olduğu günlerde çok iyi biri gibi davranabiliyor. Ama ailem konusunda hiç söz ettirmiyor, onlara arkamı dönmemi istiyor.
Onlara karşı düşman gibi davranıyor.
Bu evlilik bu durumda yürüyebilir mi, boşanmalı mıyım? Yanlış mı düşünüyorum? Desteğiniz benim için kıymetli.
Kendimi çok yalnız hissediyorum. Sizden başka danışabileceğim kimse yok.
◊ Rumuz: Kendimi yalnız hissediyorum
YANIT
Sevgili kızım, eşinin seni ve aileni küçümsemesi, sana karşı üstün tavırları, üstelik ailene karşı bu aşırı düşmanca tavırlarının kökeninde mutlaka burada bana yazmadığın bazı nedenler yatıyor.
Tabi bilmiyorum, ailen eşini ilk başlarda istemedi mi, evliliğinize karşı mı çıktılar, ona kötü mü davrandılar, iki aile arasında gerginlik mi yaşandı?
Tabii bunlar sadece varsayım...
Bana sorarsan daha önce ne yaşandıysa yaşansın, eşinin bu davranışları onun yapısından kaynaklanıyor. Ve ben gerçekten şaşırıyorum, 9 yıl gibi uzun süren bir flört döneminde sen bu adamı nasıl oldu da tanıyamadın.
Çok mu sevmiştin, çok mu aşıktın, gözün hiçbir şey görmüyor muydu?
Yoksa inanılmaz bir değişim mi yaşadı da böyle oldu. Bir insan bu kadar değişebilir mi?
Çünkü bu anlattığın adam gerçekten seni ezen, üzen, eziyet eden biri gibi görünüyor. En azından ailene karşı, özellikle de annene karşı bu tavrının mutlaka bir nedeni olmalı.
Sonuçta güzel kızım, endişelenmekte sonuna kadar haklısın. Bu söylediklerin çok doğru... Eğer eşin ailene karşı bu kadar düşmanca bir tavır içindeyse, senin onlara yardım etmene, yaşlandıklarında ya da sana muhtaç olduklarında yanlarında olmana karşı çıkacaktır.
Bir evladın görevi ise onu bu yaşlara kadar getiren, büyütüp özenerek, eline mesleğini almasını sağlayan anne ve babasına yaşlandıklarında elbette destek olmaktır.
Anne ve babanın hakkı ödenmez, Allah ailesine sırtını dönen, onları unutup, umursamayan, zor günlerinde yanında olmayan evlatları misliyle cezalandırır, ben buna inanırım. Çok da örnek gördüm bu konuda...
Sen iyi ve hayırlı bir evlatsın aslında... Ama eşinin etkisiyle yanlış yapmamalısın. Ben bundan endişeliyim.
Bir düşün istersen, yanlış bir evlilik yapmış olabilir misin?
Bunu, sadece eşinin ailene karşı tavrı nedeniyle söylemiyorum. Onlara bilmediğim bir nedenden düşmanlık besliyor belki de. Ama yanlış yapıyor ve aynı yanlışı sana karşı da yapıyor.
Ki beni en çok üzen de bu... Seni küçümseyişi, sana kötü davranması, seni sürekli ağlatması...
Zararın neresinden dönülse kârdır. Sakın bana “seviyorum” deme...
Sevgi saygı gerektirir, her şeyden önce de karşılıklıdır. Sen eşinin seni sevdiğine inanıyor musun?
Paylaş