Eşcinselim ve ev arkadaşıma aşığım

Ben bir eşcinselim ve ev arkadaşıma aşık oldum. Onu kaybetmekten korktuğum için de durumumdan bahsetmedim. Ama bir gün mesajlarımı gördü ve gerçeği öğrendi.

Haberin Devamı

Güzin Abla merhaba, ben iyi eğitim görmüş bir ailenin tek çocuğuyum.
Hem tek çocuk hem de eşcinsel olduğum için çok yalnız ve insanlara güvensiz büyüdüm.
Şu an 35 yaşındayım ancak bugüne kadar aşık olamadım.
Belki insanlara kendimi bırakacak kadar güvenemediğimdendir bu durum.
Ama arkadaş olarak çok severler beni. Çünkü kimseyi kullanmam, hayatta ve hep vericiyim.
Bu da belki yalnızlıktan korktuğum için geliştirdiğim bir davranıştır.
Şimdi bir ev arkadaşımla birlikte kalıyorum.
Çok iyi niyetli biri ve kimsenin bana olmadığı kadar yakın. Ben de ona 35 senedir kimseye duymadığım duygular besliyorum.
Ancak aramızdaki dostluk bozulmasın diye durumundan hiç bahsetmedim.
Onu asla kaybetmeyi göze alamıyorum. İlk defa hayatımda, yanımda hissettiğim biri.
O da beni çok seviyor ama arkadaşı olarak, böyle de gidebilirdi.
Benim için yanımda olsun da, benim duygularımı bilmesin yeter diye düşünüyordum.
Zaten bu durumum hariç ondan sakladığım hiçbir şey yoktu.
Ama bir gün telefonumda bu durumumla ilgili birisiyle mesajlarımı gördü, çok şaşırdı, üzüldü.
O üzüldü diye ben kahroldum.
Onun çevresi geniş, arkadaşları çok, benim yerime de çok rahat birilerini koyabilirdi ama yanımda olmayı seçti.
Benim ise ondan başa kimsem yoktu.
Bana “Seni o tarz birisiyle görürsem onu öldürürüm” dedi. Yapacağından değil tabii ama şok oldu.
Benim bundan kurtulmam gerektiğini, onun kardeşi olduğumu, kendisine benimle ilgili laf gelmesini istemediğini söyledi.
Ama bu bir hastalık ya da düzelecek bir şey değil.
Bir de ben zaten bu durumu bilmeyenler karşısında onu utandıracak bir davranışta bulunmam.
Kendisi hâlâ yanımda ama bir soğukluk hissediyorum.
Eskisi kadar yakın değil ve bu hiç yanımda olmamasından bile daha çok dokunuyor.
Gerçek yalnızlığı şu an hissediyorum.
Çünkü küçük dünyamda ilk kez biri beni bu kadar sevdi.
Şimdi ise yere çarpıp paramparça oldum.
Yaşayan bir ölü gibiyim, bir tavsiyede bulunur ya da bu karanlık günlerimde ufak bir ışık olursanız çok mutlu olurum.
* Rumuz: Çok yalnız

 

YANIT

Haberin Devamı

Sevgili genç okurum, bu konu benim için de, okurlarım için de çok hassas.
Duygularını çok güzel ifade ettiğin bu maili özellikle paylaşmak istedim.
Senin canını acıtan bu duruma insanların anlayış gösterebileceklerini düşündüm.
Sonuçta dediğin doğru; bu genç arkadaşın senin iyileşebilecek bir hastalığın olduğunu düşünüyor ama bu mümkün değil.
Seni böyle kabul edebilirse, hiç değilse aranızdaki bu güzel dostluk bozulmayacaktır.
Ama sen onunla ilgili daha değişik duygulara sahip olduğun için, farklı beklentiler içindeysen, bunda ısrar edersen, onun dostluğunu da kaybedebilirsin.
Bu nedenle bu dostlukla yetinmek zorundasın…
Senin ona karşı duyduğun sevgi bir yana, onun tutumu nedeniyle, sanırım bu arkadaşlığın platonik bir ilişkiden öteye geçemez.
Senin için onun yeri çok farklı, o halde ona göre davranmalı, onun sana gösterdiği dostça sevgiye saygı göstermelisin.

 

Haberin Devamı

Askerlikten sonra çok değişti

Güzin Abla, benim üç yıllık bir ilişkim var.
Sevgilim Güneydoğu’da askerlik yaptı, yeni geldi.
Bir hafta oldu geleli ama çok değiştiğini fark ettim.
Eski alıştığım davranışlarını göremiyorum.
Her gün kavga ediyoruz, beni hiçbir şekilde anlamıyor. Bana çok tuhaf davranıyor.
Halbuki aramızda bir yakınlaşma olması için eskiden çok çaba sarf ederdi.
Ama artık galiba onun için bir şeyler değişti. Her ne kadar “Çok seviyorum” dese bile, ben ileriye dönük planlarında kendimi bulamıyorum.
Sizce ona ne oldu, benim ne yapmam lazım?
* Rumuz: Ay çiçeği

 

YANIT

Sevgili kızım, yanlış düşünüyorsun.
Sevdiğin adamın askerlik döneminde neler yaşadığını hiç sordun mu?
Bir erkek için askerlik her zaman oldukça zor ve alıştığı hayattan çok farklı bir süreçtir.
Ancak günümüzde hemen her gün şehit haberleri geliyor, yüreğimizi dağlıyor.
Bu durumda sevdiğin genç, çatışmanın ortasında, savaşın tam göbeğinde olmasa bile, yine de bu koşullarda yaşadıkları onu elbette çok etkilemiş olmalı.
Her an ölüm korkusu içinde, belki de arkadaşlarının ölümüne şahit olarak geçirdiği bu dönem onu elbette perişan etmiştir.
Şimdi sen bağışla beni ama, şımarık bir kız çocuğu gibi onu anlamadan, eskisi gibi olmadığını, sana eskisi gibi davranmadığını söylüyorsun.
Hem henüz askerden döneli o kadar kısa bir süre olmuş ki...
Kendini tamamen toparlayamamıştır bile.
Amerikalı askerlerin Vietnam’da savaştıktan sonra, evlerine döndüklerinde yeniden normal hayatlarına adapte olamadıklarıyla ilgili bir film izlemiştim.
Ve şimdi adını hatırlamasam da, bu film beni çok etkilemişti.
Bu genç adamların çoğu yaşadıkları olağanüstü olaylar nedeniyle genellikle suç işlemekte, uyuşturucu kullanmaya başlamaktaydılar.
Aileleri de onları anlamakta güçlük çekiyorlardı.
Bu nedenle güzel kızım, sevdiğin adama şefkatle sarıl, ona anlayış göster. Bu zor günleri unutmasına yardım et.
Şu anda ileriye yönelik bir şeyler düşünmeye zorlama onu.
Hele bir kendine gelsin, eski dünyasına, eski arkadaşlarına kavuşsun...
Elbette seni ne kadar sevdiğini, sana olan düşkünlüğünü hatırlayacaktır.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları