Paylaş
Çok sevgili Güzin Hanım, yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Ben, İstanbul Barosu’na bağlı 30’lu yaşlarını süren bir avukatım.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) resmi nikâh olmadan dini nikâh yapanlara ve nikâhı kıyan din görevlilerine cezayı iptal eden kararını hem bir avukat hem de bir kadın olarak hayret ve dehşetle karşıladım.
Her zaman kadınların yanında yer alan bir yazar olarak size hem bu konudaki düşüncelerimi yazmak, hem de köşenizden kadınları haklarını korumaları için uyarmak istedim.
Kararı alanlar, “Birlikte yaşama hukuk düzenince cezalandırılmazken imam nikâhının suç olması haksızlık değil midir?” şeklinde görüş bildirmişler.
Bu iptal, aslında devletin resmen çok eşliliği tanıması demektir. Dört kadınla evliliğin önü açılacaktır. Bu, kadın ve çocuk haklarını yok sayarak, kadın-erkek eşitliğine vurulacak bir darbedir. Zaten kadın-erkek eşitliğini sadece fizyolojik açıdan değerlendiren bir düşünce yapısından ne bekliyorsunuz ki?
Bu iptal kararıyla Medeni Kanun ve anayasadaki düzenleme yok sayılmıştır.
Oysa anayasamızın 174. maddesindeki, Anayasa Mahkemesi’nin de uymakla hükümlü olduğu Türk Medeni Kanunu’yla kabul edilen, evlenme akdiyle ilgili medenî nikâh bu yeni kararla yok sayılabilir.
Türk kadınları için bir güvence olan resmi nikâhın yerine dini nikâhı tercih edilince, çok kadınla evliliğin yolu açılmış oluyor.
Ülkemizde halkın dini nikâha manevi açıdan önem verdiği unutulmamalı. Ama yalnızca dini nikâh, kanun karşısında kadının ve çocuklarının medeni haklarını koruyamıyor.
Anayasamızın değiştirilemez “laiklik ilkesi”ne uyumlu hareket etmesi beklenen AYM, bu kararıyla anayasamızı çiğnemiş olmuyor mu?
Kişilerin evlenirken dini tören yapma özgürlükleri elbette vardır ama bunun eskisi gibi resmi nikâhtan sonra yapılması en doğrusudur. Hatta müftüler, resmi nikâhtan hemen sonra devreye girebilir, böylece de her iki nikâh pekâlâ aynı anda kıyılabilir.
Ayrıca bu yeni düzenleme, katılımda bulunduğumuz insan haklarına dair tüm uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Miras hakkı ve çocuğun nesebi gibi konularda ciddi mağduriyetler yaşanmasına yol açacaktır. Medeni Kanun’la düzenlenen her türlü aile hukuku konularında sorunlar yaratacaktır. Kadın ve çocukların daha fazla şiddete uğramasına neden olacaktır.
Avukat Mine S.
Sevgili Mine Hanım, bu karara ülkemizde başta barolar olmak üzere pek çok kadın kuruluşu tepkilerini gösterdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın, bu kararın çocukların dini nikâhla evlendirilmelerine yol açacağını, buna karşı hemen çalışma başlatacaklarını söylemesi de çok sevindirici.
TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı da, kararın kadınları ve çocukları mağdur edeceğini söyledi.
Ancak dediğiniz gibi benim de endişem, artık ceza verilmeyeceği için, zaten çocuk evliliklerinin çok fazla olduğu ülkemizde bu evliliklerin artması.
Bu karar, çocuk cinsel istismarının da önünü açacağa benziyor. Erkek çok eşliliğinin önü açılacak. Artık erkek, resmi nikâh yapma gereği de duymayacak haliyle. Bu karar pek işlerine gelecek.
Bana gelen pek çok mektupta görüldüğü gibi, evlenme vadiyle önce dini nikâh yapan erkek, sonra resmi nikâh yapmazsa ne olacak?
Zaten evlilikten kaçan, evlilik kurumunun kanuni yükümlülüklerinden kurtulmak isteyen erkeklere, karşısındakini birlikte yaşamaya ikna etmek için rahatlıkla kullanacakları bir fırsat doğuyor bu kararla...
Resmi eşlerine karşı da, bir başka kadınla beraber olma fırsatını, aynı şekilde kullanacaklarından hiç şüpheniz olmasın.
Oysa sadece dini nikâhla yetinen kadınlar bilmeliler ki, ayrılmalarda, ölümde miras dahil hiçbir haktan yararlanamayacaklardır. Bu karar, kadının bir kez daha önemsizleştirilmesi, ikinci plana atılması anlamına geliyor. Umarım kadınlar artık akıllanır da, çok eşlilik patlaması yaşamayız.
Bu süreçte Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) ve Umut Vakfı da birer bildiri yayınlayarak kararı eleştirdi.
CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, bu kararın hem çok eşliliğin hem de çocuk gelinlerin önünü açacağını ve kadın hakları açısından ülkemizi geriye götüreceğini savundu.
Her iki kurum ileri gelenleri de bu son gelişmeyi “Çocuk gelinleri ve kadın cinayetlerini artıracak bir karar” olarak yorumluyor.
Paylaş