Paylaş
Güzin Abla, ben 51 yaşına gelmiş, 28 yıllık karısını çok seven ama buna rağmen bir başka kadınla yaklaşık bir senedir beraber olan bir erkeğim.
Size toplumumuzun erkeğinin yüzde yetmişinin karısını bir başka kadınla aldatmasının nedeninin başıma gelenlerden dolayı olduğunu düşünerek yazıyorum.
Kadınlar televizyonlara çıkıp, “kocamız bizi aldatıyor” diye yakınacağına, “Biz nerede hata yapıyoruz da aldatılıyoruz”, diye düşünmesi gerektiğini belirtmek istiyorum. Şöyle ki ben karımı aldatıyorsam ve eşim gibi aydın bir insan bile, geçmişte şiddetle eleştirdiği duruma bugün kendisi düşüyorsa, inanın yazdığım yüzde oranı çok azdır...
Çocukları evlendirip torun sahibi olduktan sonra karımla aramızdaki cinsel yaşam, karımın torun peşinden koşması ve “Aman şimdi çocuklar gelecek”, endişeleriyle, tesadüflere kaldı. 45’inden sonra sanki beraberliğimizde her şey ayıpmış gibi cinsellikten kaçar oldu. Benim gibi sağlıklı bir erkeğin doğal ihtiyaçlarına sırtını döndü.
Ve bugünkü ortamı elleriyle yaratmış oldu. Burada suçlu ben mi oluyorum?
İhtiyaçlarımı mecburen dışarıda gidermek zorunda kalıyorum.
Ve şuna inanıyorum ki, benim gibi pek çok erkek karısını bu yüzden aldatıyor. İşte bu nedenle aldatılmaktan yakınan kadınlarımıza sesleniyorum, kadın her yaşta güzeldir.
Kendisini bırakmadığı sürece…
Yoksa sonuçlarına katlanmak zorunda kalır. İşte benim eşimin başına geldiği gibi...
◊ Rumuz: Üzgünüm
YANIT
Sevgili okurum, belki size öfkelenebilirdim ama bir yandan da öylesine samimi yazmışsınız ki yaşadıklarınızı, pek de kızamadım.
Sözlerinizde gerçek payı da var. Kadınların bir bölümü, cinselliği bir tür vazife gibi görmekte. Bunun kökeninde maalesef yetiştirilme tarzı yatıyor.
Küçük kızları anneleri ne yazık ki, çok erken bir çağda bile erkekten çekinmesi, erkekten uzak durması için uyararak yetiştirir. Hele cinselliği utanılacak bir konu olarak göstermekten geri kalmazlar. Belki şimdi bir kısım okurum buna “yok canım, daha neler artık” diye tepki gösterebilir. Ama inanın bu gerçek, unutmayın ki Türkiye sadece birkaç büyük şehirden ibaret değil.
Belki gençler okuyarak, öğrenerek biraz olsun aşmayı başarıyorlar ama belirli bir yaş grubundaki kadınlarımızda bu zihniyet hâlâ sürmekte.
Şimdi geleyim, sizi haksız bulduğum konuya...
Evlilik yaşamında cinsellik, çiftlerin karşılıklı olarak yaşadıkları, sevgiyle bütünleştikleri bir olgudur.
Elbette evliliğin bir parçasıdır. Ancak siz şimdi bunu “Ben sağlıklı bir erkeğim, benim ihtiyaçlarım var, eşim bunu karşılamazsa, ben de bunu dışarıda ararım. Buna hakkım var” anlayışıyla dile getirirseniz, bunca yıllık eşinize haksızlık etmiş olursunuz. O bu yaşa kadar sizin beklentilerinize karşılık verebilmiş...
Ama şimdi torun sahibi olduğu için, ister kendini yaşlı hissetmeye başladığı için olsun, her ne ise, eşinizin size artık karşılık veremediğini düşünüyorsunuz. Ve onu aldatmaya hakkınız olduğunu ifade ediyorsunuz. Bence karınıza haksızlık ediyorsunuz.
Oysa sorununuzu anlatabilir, onunla beraber olmaktan mutluluk duyduğunuzu söyleyerek, onu ikna edebilirsiniz.
Ama galiba bu durum sizin biraz da işinize gelmiş.
Paylaş