Erkekler bekaret olayını aşmalı

Bugün kızların önceden ilişkiye girip girmediğini anlamak imkansız hale gelmiş durumda. Daha önceden birinin ilişki yaşayıp yaşamadığını anlamamız mümkün değilse, erkeklerin hâlâ takıldıkları bu bekaret olayını artık aşması gerekiyor.

Haberin Devamı

Merhaba Güzin Abla, cinsellikle ilgili ve genç kızların değişimi konularındaki yazılarınıza cevaben size düşüncelerimi yazmak istedim.
Kızların değişmesinden yakınan arkadaşımıza kısmen katılıyorum ama bazı saptamaları doğru değil.
Öncelikle her iki tarafın eşit olmadığı su götürmez bir gerçek.
İş alanında ve diğer alanlarda kadınlar hızla ilerleseler de bazı inançları kıramadılar.
Erkek çapkınlık yapınca elinin kiri deyimi kullanılırken, kız yapınca ona hiç hoş olmayan lakaplar takılıyor.
Ben de bu geriliğe karşıyım. Zaten bugün kızların önceden ilişkiye girip girmediğini anlamak imkansız hale gelmiş durumda.
Daha önceden birinin ilişki yaşayıp yaşamadığını anlamamız mümkün değilse, erkeklerin hâlâ takıldıkları bu bekaret olayını artık aşması gerekiyor.
Gelelim eşitlik konusuna... Erkeklerin bekaret araması bir şımarıklık ya da bencillikten ziyade, yaygın inanışın bir eseri.
Bunca yıl böyle sürüp gelmiş, o nedenle bu tip düşüncelerden erkeklerin kurtulması zor ama imkansız değil.
Yalnız şunu da hatırlatmak gerekiyor: Erkekle kadının yapısı bir değildir.
Erkek farklı ilişkiler yaşadığında bunu atlatabiliyor belki ama kadınlar için bunu söylemek zor.
Yani istisnalar dışında kadınların psikolojik yapıları seks yaşamı konusunda çok eşliliğe uygun değil. Farklı ilişkiler kadını erkeğe göre daha çabuk yıpratabiliyor.
Bir de bana göre, erkeklerin evlenmeden evvel daldan dala konması iyi olabilir. Nitekim bunları yaşadıklarında içlerinde bu hisler daha da azalacak ve dingin denizlere açılmak isteyeceklerdir.
Bence bir erkeğin evlenmeden önce bu tür ilişkileri yaşaması evliliği için daha iyi olabilir. Ama yine de buna kimse de garanti veremez.
Çünkü her insan farklıdır ve nasıl davranacağını genelleme yaparak çıkaramayız. Öyle değil mi, Güzin Abla?
◊ Rumuz: R.Ö.

YANIT

Haberin Devamı

Bu konuda pek çok yorum aldım. Çoğu da ne yazık ki olumsuz. Özellikle de ülkemizde hâlâ kadın erkek ilişkisinde pek çok şey yerli yerine oturmamışken, bekaret hâlâ tabu olup, genç kızların kabusu olmayı sürdürürken beni aşırı muhafazakar, dar görüşlü şeklinde niteleyenler de oluyor. Evet, Türkiye hâlâ 50 yıl öncenin cinsellik anlayışını aşamadı. Hâlâ bu bekaret olayı yüzünden öldürülen gencecik gelinler var... Genç kızlar bu ilk gece korkusu nedeniyle tir tir titriyorlar. Üstüne üstlük ülkemizde yakında kadınların genç kızların tecavüzcüsüyle evlendirilmesi söz konusu olacak. Güya kadını koruma kanununa borçlu olduğumuz bu yeni ibretlik uygulama aslında tecavüzü seksle ayırt edemeyenlerin uygulaması.Çünkü “tecavüzcü mağdurla evli değilse zinadır, suçtur. Evlensinler, suç kalksın” diyorlar. Ve bu uygulama pek çok kişinin tepkisini çekse de, gerçekleştirilmek üzere...

Haberin Devamı

Cinselliğini özgürce yaşamazsan doğru insanı bulduğunu anlayamazsın

Sevgili Güzin Abla, köşenizde yer verdiğiniz okuduğum grup seks ya da kızların tutumları üzerine yazılmış yorumlara ben de bir ekleme yapmak istiyorum.
Bir insanı sevdiğinde, onunla hayatı özgürce yaşamazsan hiçbir zaman doğru insanı bulduğunu anlayamazsın.
İlişkiler sadece duygulardan ibaret değildir. Bunun bir de fiziksel yönü vardır ki zaten duygular ve bu fiziksel yön birbirini tamamlayan iki kavramdır.
Delicesine sevilen bir insanla sonuna kadar birlikte olmadan evlenme kararı almak, insanın hayatında yapabileceği en büyük hatalardan birisidir.
Ve hatta bir adım daha ileri gidersek belki de birden fazla insanla birlikte olmadan insanın doğru kişiyi bulduğunu anlamasına imkan yoktur. İlk birlikte olduğum erkek arkadaşımla fiziksel yönden çok uyumlu olduğumuzu düşünürdüm hep, ama ilişkimiz yürümedi ayrıldık.
Şimdiki sevgilimle birlikte olduğumda anladım ki aslında ilk sevgilimle duygusal ve fiziksel yönden hiç de uyumlu değilmişiz.
Şimdi düşünüyorum da evlenmiş olsaydık, o zaman bütün hayatımı aslında hiç de uyumlu olmadığım bir insanla uyumlu olduğumu düşünerek, mutsuz olarak yaşamak zorunda kalacaktım.
Biliyorum, genç kızların sırf sevgililerinin elini tuttular diye öldürüldüğü bir ülkede bunlar belki de bazıları için ütopik düşünceler.
Sanırım beni böyle özgür yetiştiren bir annem babam ve böyle bir çevrem olduğu için çok şanslıyım.
Bir de psikoloji öğrencisi olarak, bence evleneceği bir kızın ya da erkeğin bakire olmasını şart koşan insanlar aslında psikolojik yönden çok tutarlı sayılmazlar.
◊ Rumuz: Çiçek

YANIT

Haberin Devamı

Aslında evlilik öncesi insanların birbirlerini her yönden tanımaları, düzgün ve mutlu evlilikler açısından çok gerekli ve önemli ancak gel gelelim, bu her zaman mümkün olmuyor. Senin yaşadığın çevre, şehir, ailen, arkadaşların ve aldığın eğitim bunu mümkün kılsa da, ülkemizde hâlâ kadın cinayetleri işleniyor.Genç kızlar tecavüze uğradığında bile anne ve baba, aile reisleri onun katledilmesine karar verebiliyor. Hiç unutmuyorum, abisi tarafından ilk vurulduğunda ölmeyip, ağır yaralanan bir genç kızı, ne yapıp ettiler, hastanede ailenin gönderdiği bir katil yardımıyla öldürdüler sonunda.Uygar ülkelerde olduğu gibi insanlar keşke cinselliklerini diledikleri gibi yaşayabilse...Evlenmeden önce, ruhsal açıdan anlaşıp anlaşamadıklarını nasıl anlamak istiyorlarsa, evlilik hayatında çok önemli olan cinsel anlamda da uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını deneyerek  görebilseler.,

Haberin Devamı

Anneler Günü yazıları beni duygulandırdı

Sevgili Güzin Abla, Anneler Günü nedeniyle yazılanlar çok duyguluydu. Ben de duygulandım ve çok üzüldüm. Annelerinin yokluğunun acısını çekiyorlar.
Ben de babamı kaybettim. O yüzden ateş düştüğü yeri yakar. Anne baba gibisi yok. Şunu çok iyi anladım ki; hiç kimse annenin babanın yerini tutamaz. Annesi babası olanlar çok şanslı, onlarla aynı masada yemek yiyebiliyorlarsa, beraber gezebiliyorlarsa ne mutlu onlara.
Uzun zaman oldu babamı kaybedeli ama hâlâ gözümün önünde sesi, yüzü, her şeyi. Çok özledim onu.
Evet, iyi ki annem var. Allah onu başımdan eksik etmesin. Her ne kadar babamın özleminden bahsetsem de, annemi de çok ama çok seviyorum.
İlk defa yazıyorum size ama yazılarınızı her zaman takip ederim, ben de diğer okurlarınız gibi kendimi size çok yakın görüyorum ve seviyorum. Buradan bütün annelerin, sizin ve güzel annemin ellerinden öpüyorum. Daha adaletli, sevgi dolu günler dilerim.
Rumuz: Butterfly

Yazarın Tüm Yazıları