Duygularıma söz geçiremiyorum

Ablacığım, kafam o kadar karışık ki! Ancak ne aileme, ne arkadaşlarıma, ne de evleneceğim kıza anlatabileceğim bir şey değil bu. Keşke duygularıma söz geçirebilsem. Ben en iyi kolejlerde okumuş, tıp fakültesini iyi dereceyle bitirmiş, geleceği parlak bir hekimim. Benim hazırlık sınıfından beri arkadaşlık yaptığım, evleneceğime kesin gözüyle baktığım bir kız arkadaşım vardı. Vardı diyorum, çünkü evlenmemize iki ay kala çıktığımız bir tatilde üniversiteden bir arkadaşıma ve onun sevgilisine rastladım ve ben o kıza aşık oldum.

Kendimle çok büyük savaşlar verdim, ancak gönlüme söz geçiremedim. Nişanlımla aramızdaki cinsellik bitti. Ayrıldık ve kıza açıldım. O sıralar arkadaşımla ciddi bir ilişkisi olmasına rağmen, o da duygularımı karşılıksız bırakmadı ve bana taşındı. Evliliğimizin iptal olması, birlikte yaşadığımız evden ayrılmak zorunda kalması, başka bir kızı tercih etmem, eski sevgilimde benden haince öç alma isteği uyandırdı. İsmimi, fotoğrafımı ve telefon numaralarımı kendisine partner arayan gay’lerin başvurduğu bir internet sitesine vermiş. Allahtan ailemin ve çalıştığım hastanedeki arkadaşlarımın hiçbirinin bu durumdan haberi olmadı. Yalnız bana gelen telefonlar beni o kadar delirtti ki, en sonunda beni arayanlardan birisiyle buluşup onu iyice benzetmek istedim. Böylece bana yaklaşılmaması gerektiğini anlar diye düşündüm. Oysa, o kadar büyük bir hata yapmışım ki! Buluştuğumuz lokanta çok kalabalık olduğu için tepki gösteremedim... Ben de mecburen oturup onunla sohbet ettim. Bu kadar senedir hiçbir arkadaşımla yaptığım sohbetten bu kadar hoşlanmamıştım. Hem bu adam öyle filmlerde gördüğümüz türde kıvıran, makyaj yapan biri de değildi. Sadece çok yakışıklı, iyi bir işi olan, maddi durumu da hayli iyi biriydi.

Konuşurken bir ara elimi tuttu ve ben elimi çekemedim. Ondan ayrılırken ne evine davet etti, ne de evime gelmek istediğini söyledi. Ben de ona bir sonraki buluşmada her şeyi açıklamayı ve isterse arkadaş olarak arada bir bira içmeye gidebileceğimizi söylemeyi kararlaştırdım. İkinci buluşmada da hiçbir şey söyleyemedim, basiretim bağlanmıştı... Onunla konuşurken zaman nasıl geçiyor anlamıyordum. Ayrılırken onunla bir daha konuşmamaya karar verdim ve aramadım. Ben aramayınca o da aramadı ve bu böyle yedi hafta sürdü. Bu arada kız arkadaşım artık onunla ilgilenmediğimden yakınıp duruyordu. Ama ben sadece onun beni neden aramadığını düşünüyordum. Sonunda dayanamayıp ben aradım. Aramamı umursamadı bile, yeni birisiyle görüşmeye başladığını ve artık onu aramamam gerektiğini söyledi. O anda kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. Onu takip etmeye başladım. Böyle devam edersem delireceğim. Kız arkadaşımın beni terk etmesi an meselesi ve biliyorum ki o da giderse tamamen batacağım. Hastalarımla bile ilgilenmek gelmiyor içimden. Kimseye de anlatamıyorum derdimi. Sadece depresyonda olduğumu düşünüyorlar. Bir bilseler... Tek çarem sizsiniz. Psikiyatriste bile gittim, ama hiçbir şey anlatamadım. Lütfen beni es geçmeyin.

á RUMUZ: DANIŞABİLECEĞİM BİR SİZ VARSINIZ


Sevgili okurum, siz bir hekimsiniz. Belki branşınız farklı olabilir, ama durumunuzun bir kişilik çatışması olduğunun, dağınık bir kimlik durumunda olduğunuzun farkındasınız. Daha önce, en yakın arkadaşınızın sevgilisine aşık olmanız ve yıllardır birlikte olduğunuz kız arkadaşınızı bir anda, onun duygularını umursamaz bir şekilde terk etmeniz; ardından yeni sevgilinizle yaşarken, birden kendinizi o genç adama karşı inanılmaz bir çekilme içinde bulmanız; elbette ruhsal açıdan dengesiz bir durumda olduğunuzu gösteriyor. Bunun siz de farkındasınız. Kimliğiniz ve kişiliğiniz, hatta cinsel kimliğiniz bile oturmamış durumda. Mutlaka çok güvendiğiniz bir psikiyatrla görüşmek zorundasınız. Siz de bir hekimsiniz, nasıl olur da bir hekime güvenmezsiniz? Zaman zaman insanın yaşamında böyle çift kişilik sergilediği, bocaladığı, kendini tanıyamadığı anlar vardır. Bunun ciddiyetini, tedavi ve gerçek kimliğinizi bulma yollarını size elbette bir uzman gösterebilir. Ben hiçbir psikiyatrın hastasıyla ilgili başkalarına açıklama yapabileceğini düşünemiyorum. Bunun mesleğinizin etiğiyle asla bağdaşmadığını elbette siz de biliyorsunuz.

Bağış sizden, takvim bizden

Güzin Abla, size Yedikule Hayvan Barınağı’ndaki 2000 küçük dostumuz için yazıyorum. Biliyorsunuz Yedikule Barınağı, İstanbul’un en iyi durumdaki hayvan barınaklarından birisi. Bünyemizdeki birçok işleyiş gönüllü dostlarımızın bağışları ile yürütülmektedir. Gazetenizde bize de ufacık bir yer verseniz, barınağımızın okurlarınızın ilgisini çekeceğine inanıyoruz. Böylece barınağımızın bilinirliği artacak ve bir sürü yeni gönüllü üye bularak minik dostlarımızın refahını yükseltebileceğiz. Biliyorsunuz, evsiz hayvanlar gerçekten de toplumda her bireyin ilgi göstermesi gereken bir konu...

Yılbaşı ve bayram döneminde barınağımıza gelir sağlamak için takvim ve tebrik kartları yapıldı. Bunların tanıtımını yaparak barınağımıza destek olabilirsiniz. Sizin gibi bir gücün yanımızda olması bizi çok mutlu edecektir. Sizi bir gün barınağımızda görmek isteriz.

www.basrika.com web sitesinden Yedikule’ye özel hazırlanmış, takvim ve kartpostallardan birini satın alırsanız, kazancın tamamı Yedikule Hayvan Barınağı’na bağışlanacaktır.

á TOLGA ÖZTORUN

www.yedikulehayvanbarinagi.com ;barınak tel: (0212) 633 58 57; e-posta: olcay.meral@gmail.com, meralolcay@yahoo.com.
Yazarın Tüm Yazıları