Dul ve çocuklu olduğum için hiç mi şansım yok

Sevgili Güzin Abla, yazılarınızı fırsat buldukça okumaya, kendime ders çıkarmaya çalışırım.

Ben 26 yaşında, çevremin gıptayla baktığı, güzel ve bakımlı bir kadınım. 15 yaşındayken, ailemi de zorlayarak evlendim. Çocukluk aklı işte! Meğer o yaşlarda sevmenin ne demek olduğunu bile bilmezmiş insan. 3 yıl evli kaldım; daha arkadaşlarım oyun oynarken, ben çok acılar çektim. Sonunda dayak, geçimsizlik gibi nedenlerle boşandım. Bu evlilikten dünya tatlısı bir bebeğim var. Ailemin yanında yaşıyoruz. Maddi olarak babasından bir beklentim olmadığı için çalışıp kızıma bakıyorum. Bana her konuda destek çıkan bir ailem olduğu için de kendimi şanslı hissediyorum.

Beş yıldır komşumuzun oğluyla birlikteyim. Birbirimize büyük bir sevgiyle bağlıyız, ailelerimiz de çok iyi anlaşıyordu. Taa ki ailesine benimle evlenmek istediğini söyleyinceye kadar. Tabii kıyametler koptu ve aileler birbirine düşman kesildi. Ben aileme sadece arkadaş olduğumuzu söyledim. Onun ailesi sevgili olduğumuzu biliyor ve evlenip boşandığım, bir de çocuğum olduğu için beni istemiyorlar. Bu durum bizi çok yıprattı ve ayrılma kararı aldık. O bu arada başka kızlarla çıktı; psikolojik tedavi gördü. Sonunda birbirimizi unutamadığımız için yeniden birleştik. Ama çok büyük çıkmazdayız. Birbirimizi seviyoruz fakat ailelerimiz yüzünden bir araya gelemiyoruz. Annesi ve babasıyla ne zaman karşılaşsam bana aşağılık bir yaratıkmışım gibi bakıyorlar. Hakkımda çıkarmadık dedikodu bırakmadılar. Ne olursa olsun onlara saygı duyuyorum. Çok defa çekip gitmeyi, kaçıp evlenmeyi düşündük. Yapamadık; ama artık kararlıyız ve eğer müsaadeleri olmadan gitmek zorunda kalırsak, asla geri dönmeyeceğiz. Ama gelene her zaman kapımız açık olacak.

Ablacığım, benim bir yavrum var, canımdan can. Onu bırakıp asla gidemem. Ama çeker gidersek maddi olanaklarımız da sınırlı olacak. Ona şu an yaşadığı hayat düzeyinde bir hayat sunamazsam vicdan azabı çekerim; onu sonu olmayan bir kaçışa nasıl sürüklerim? Elim kolum bağlı sanki... Sevdiğimle ve çocuğumla mutlu bir yuvam olması için hiç mi şansım yok? Bana bir akıl verin ne olur... 

RUMUZ: SONSUZ KAÇIŞ


Dul olmak, hele çocuklu dul olmak ne kadar zor değil mi bu ülkede... Sanki dünyanın en büyük ayıbını yapmış gibi, oğullarını o kadından korumaya çalışırlar. Sanki dul olmakla, hayat kadını olmak aynı şeymiş gibi davranırlar. Oysa bugün artık boşanmalar o kadar arttı ki, kimin evliliğinin nasıl son bulacağı hiç belli olmuyor. O anne ve babalar kendi evliliklerine bile güvenmesinler. Belirli yaştan sonra bile, kızı yaşındaki birine gönül verip yuvasını yıkan erkek yok mu sanıyorsunuz?

Gerçekten üzücü bir durum seninki kızım, ama madem size onay vermiyorlar iki olgun ve aklı başında insan olarak çekip gitmek hakkınız. Sonuçta, bu duruma şiddetle karşı çıkan onun ailesi. Oğullarını seviyor ve mutluluğunu istiyorlarsa, seni kabul edeceklerdir.

Sevdiğim kadın benden 22 yaş büyük

Sevgili Güzin Abla, köşenizi her gün okuyorum. Ben 20 yaşında Almanya’da yaşayan bir delikanlıyım. Benim bir kız arkadaşım var; üç aydır beraberiz ve ciddi düşünüyoruz. Kız arkadaşım benden 22 yaş büyük ama ben aşkın yaşı yoktur diye bunu önemsemiyorum; fakat bizim aklımızda daha büyük bir sorun var. Ben Sünniyim, kız arkadaşım Alevi. Biz ayrımcılık yapmayız; bence insan insandır ve ayrımcılık olmamalı. Ama bazıları hálá eski devirde yaşıyor. Acaba ailelerimiz bunu kabul eder mi etmez mi diye düşünüyoruz ve korkuyoruz. Geçenlerde bizim evde böyle bir konu açıldı ve bizimkiler Alevi gelin istemeyiz dediler. Çok üzüldüm, odamda ağladım. Ama ben mücadele edeceğim; biz inandık ve herkese örnek olmak istiyoruz ama korkuyoruz. Sence ne yapmalıyız? Zamana mı bırakalım yoksa hemen söyleyelim mi ailemize?

RUMUZ: LÜTFEN BİR ÇARE


Seninle aynı fikirdeyim elbette. Artık bu devirde bu ayrımcılık mutlaka son bulmalı. Bu Alevi-Sünni çatışması çağdışı bir sorun. Zaten insanlar birbirini seven gençleri ayırmak için mutlaka bir neden buluyorlar, merak etme. Ancak burada eğer yanlış okumadımsa, senden 22 yaş büyük bir sevgiliden söz ediyorsun. Evet aşkın yaşı yoktur da, bu da çok büyük bir fark değil mi sence?

Hamileyim zor durumdayım

Sevgili Güzin Abla, ben çok zor durumda kalmış bir genç kadınım. Üniversiteyi bitirmeme bir dersim kaldı. Sorumsuz erkek arkadaş edinmenin acısını yaşıyorum.

Ben üniversiteyi okumak için gazete ilanıyla oda kiraladım. Aynı evde kalan talebelerden erkek olanı benimle ilgilendi ve birkaç defa birlikte olduk. Şimdi ben bir buçuk aylık hamileyim. Ondan bana sahip çıkmasını bekledim. O memleketine döndü, "Ailem beni nişanlamayı düşünüyor" diye mesaj attı bana. Üzülemedim bile. Bu çaresiz halimle bana bunu yapan bir insanın bana eş olamayacağını anladım. Üzülmekten daha da iç acıtan bir duyguydu bu, duygu ötesi gibiydi. Şimdi çok çaresizim. Bebeği doğuramam, ne param ne de onu dünyaya getirecek imkanım var. Ama biri çıkar da bana ve çocuğa sahip çıkarsa, çocuğu doğururum. Ya da bana bir doktor yardım etmeli...

RUMUZ: BULUTLU GÜNLER


Sevgili kızım; ne yazık ki insanlar, bırak gayri meşru ilişkiden dünyaya gelen çocuğuyla bir genç kadını, yasal evliliğini bir nedenle sonlandırmak zorunda kalmış çocuklu bir genç kadını bile gelin olarak kabul etmek istemiyorlar. Durumuna üzüldüm, ama işte bir yandan da herkese kolayca inanmanın, kendini kaptırmanın yanlışlığını gösteren bir ibret öyküsü bu seninki. Ama olan olmuş bir kere, umarım sana yardım elini uzatmak isteyen iyi yürekli birileri çıkar. Mail adresini saklıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları