Paylaş
Merhaba Güzin ablacım... Benim 9 yıllık bir ilişkim vardı. Tanıştığımızda ben 17, o ise 14 yaşındaydı.
Bu 9 yıllık süreçte birçok kez ayrılıp barıştık, ama terk eden hiç ben olmadım. Hep o gitmek istedi. İki defa nişanlandık; ikisinde de beni terk etti. İlk nişanlılığımızdan 4 ay sonra tekrar barışıp bir süre sevgili hayatı yaşadık, sonra ayrıldık. Ortalama 2 yıl ayrı kaldık.
Bu arada ben yurtdışında çalışıyorum, tanıştığımızdan bu yana ona hem maddi hem de manevi desteğim çok oldu.
Son nişanlılığımızda sözler verildi, yeminler edildi. 2 yıl ayrı kaldıktan sonra tekrar barıştık. Güya bir daha asla ayrılık olmayacaktı.
Her şeyimizi hazırladık, o benden daha da heyecanlıydı. Koşturup duruyordu, evleneceğiz diye çok sevinçliydi. Hatta düğün tarihini bile belirlemiştik. Tarihi erkene almak için ısrar eden de kendisiydi.
Her şeyimiz hazırdı, harcamalarda bana destek olmak istiyordu. O da çalışıyordu... Önceki yıllarımızdan daha mutluyduk açıkçası. Sevgisine gerçekten inandım. Beni çevremizdeki herkesten kıskanırdı. Uzaklarda olmamdan şikayetçiydi, yurtdışında kalmamı istemiyordu ama bunları zaten uzun uzun konuşmuştuk. Düğünden sonra bir daha asla ayrı kalmayacağımızı söylemiştim ona.
Her şey gayet güzel ilerlerken, düğüne 5 ay kala birlikte kurduğumuz evden, hayallerimizden, her şeyden vazgeçti. Benden soğuduğunu, artık beni sevmediğini, ayrılmak istediğini söyledi. Herkes buna karşı çıksa da o dinlemedi, alelacele, ona aldığım eşyaları da alıp ortadan kayboldu. Aradan 2 gün geçmedi, ailesi dahil herkesi karşısına alarak başka birisiyle kaçtığını, evlendiğini öğrendim.
Her şey 1 hafta içinde oldu. O artık başkasıyla evli ve ben bunun acısına katlanamıyorum abla. Onu çok sevdim, çok değer verdim. Gülerken gözünde beliren ışık aklıma geldikçe perişan oluyorum.
Şu anki kocası daha önce evlenmiş, 4 ay evli kalıp boşanmış bir adammış. Çalışmadığı için maddi sıkıntılar yaşadığını, eski karısının bu yüzden onu terk ettiğini duydum. Hâlâ çalışmıyormuş; evdeki eşyalar da eski karısından kalanlar ile bizim çeyizlerden oluşuyormuş. Kötü bir daire kiralamışlar, orada oturuyorlarmış. Buna rağmen çok mutlu olduklarını duydum.
1 ay oldu ayrılalı ama acımı içime gömemiyorum. Sizce pişman olup beni özler mi, hayallerimiz aklına gelir mi, ya da daha öncekiler gibi barışmak ister mi?
Tabii bu defa hepsinden farklı, evlendi. Ama beni unutamasın istiyorum. Ailesi de bunları geçici bir hevesle yaptığını, evcilik oynadığını, bu oyun bittiğinde çok pişman olacağını düşünüyor.
Sizce bu evlilik sürer mi? Yoksa boşanırlar mı? Canım çok yanıyor, ne olursunuz bana yol gösterin. Ayrılık yaşadığımız dönemlerde bile ben onun kalbimdeki yerine asla ihanet etmedim, edemedim. O ise sadece 3 aydır tanıdığı adamla kaçıp evlendi. Ben bunu nasıl kabulleneyim?
RUMUZ: OLMAMALIYDI
YANIT
Sevgili oğlum, böyle küçük yaşta başlayan beraberlikler, ender olarak mutlulukla sonlanıyor. Genellikle ya erkek ya da kadın bu uzun ilişkiden sıkılıyor. Birlikte büyümek, her şeyi birlikte yaşamak, ilk sevgili olmak, ilk cinsel deneyimi birlikte tatmak sanıldığı gibi sonsuza kadar mutlu olmaya yetmeyebiliyor.
Üstelik o genç kız uzun zaman önce bıkkınlık işaretleri göstermeye başlamış. Seni birkaç kez terk etmiş, hem de nişanlı olduğunuzda bile. Tam evlilik arifesindeyken her şeyi geride bırakması, kaçıp gitmesi, üstelik sadece birkaç aydır tanıdığı bir adamla alelacele evlenmesi de bıkkınlığını gösteriyor işte.
Yıllarca gerek kendi ailesi, gerekse seninkiler size evlenecek gözüyle bakmışlar. Sırf bu durum bile onu rahatsız etmiş olabilir. “Hayır” diyememiş, “Ben artık onu sevmiyorum” diyememiş muhtemelen.
Bir yandan sen, bir yandan aileler onu zorlamış. Senin sürekli yurtdışında olman, uzak kalmanız da onun senden soğumasına yol açmış olabilir. Biri de çıkmış, bu boşluktan yararlanmış, onu kandırmış.
Yanlış bir evlilik yapmış ama sonuçta olan olmuş. Sana döner mi, pişman olur mu, aslında söylemek çok zor... Eşinin sorumsuzluğu, parasızlık bir gün gelip canına tak edebilir. Ama kadınları anlamak zordur, ne yapacağı bilinmez sevgili oğlum.
Paylaş