Paylaş
Ameliyat hem riskliydi hem de çok pahalıydı. Üstelik kör kalabilme riski yüksekti. Fakat görüştüğümüz bir doktor var ki; gerçekten pek çok uzmanın cesaret edemeyeceği kadar önemli bir ameliyatı ustaca başardı. Ve en önemlisi de yakınlığı, insan sevgisi, şefkati, ilgisi ile bizi kazandı.
Eski dost Feyza Algan, bilmem beni hatırlayacak mısın... Ben, seninle aynı zamanda çalışmış bir Hürriyet emeklisiyim.
Siz beş kadın gazetenin magazin bölümünde çalışırken, biz birkaç arkadaş, sizin hemen yan odanızda, sayfa düzenleme servisinde çalışırdık. Sayfa sekreterleriydik kısaca.
Aramızda sadece bir cam bölme vardı. Sık sık esprileşir, iki oda arasında birbirimize takılırdık.
Sanırım kendimi biraz olsun tanıtabilmişimdir sana.
Şimdi gelelim ricama...
Eşim Remziye, bir süre önce görme sorunu yaşamaya başladı. Birçok doktora gittik, hepsi de ameliyat olması gerektiğini söyledi.
Özel hastane doktorlarının ameliyat için istedikleri rakam bizi aşıyordu.
Üstelik her iki gözünden retinayla ilgili çok ciddi bir ameliyat geçirmek zorundaydı ve doktorların söyledikleri tüyler ürperticiydi; kör kalabilme riski yüksekti.
Uzun süre araştırıp sonunda İstanbul’un Anadolu yakasındaki Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurmaya karar verdik.
Bu devlet hastanesinde bize yardımcı olabileceği söylenen göz kliniğinden Dr. Sevil Arı Yaylalı ve ekibine sığındık.
Kendisini hiç tanımıyorduk ama yaklaşımı ve ilgisiyle daha ilk görüşmede bize güven verdi.
Bir devlet hastanesinde bu kadar ilgi ve yakınlık görmeyi gerçekten beklemiyorduk.
Doktorumuz, eşimin her iki gözünü de birer ay arayla ameliyat etti. Zor bir ameliyattan başarıyla çıktık.
Gözlerini mutlak bir körlükten kurtaran Dr. Sevil Hanım’a minnetimizi nasıl ifade edeceğimizi bilemiyoruz.
Gerçekten pek çok uzmanın cesaret edemeyeceği kadar önemli bir ameliyatı ustaca başardı.
Ve en önemlisi de yakınlığı, insan sevgisi, şefkati, ilgisi ile bizi kazandı.
Devlet hastanelerinde çalışan doktorların yoğunluktan, maaşlarının azlığından, mesai saatlerinin yorucu olmasından dolayı hastalarıyla yeteri kadar ilgilenmedikleri düşüncesini yıkan bu uzmana ne kadar teşekkür etsek azdır.
Kendisi belli ki, insana değer veren ve mesleğine yürekten bağlı bir doktor.
Ben de bu konuda bir eski Hürriyet çalışanını, bir eski arkadaşını kırmayacağını düşünerek, sana yazmaya karar verdim. Köşen aracılığıyla ona teşekkürlerimizi iletmek istedim.
Eşim de, ben de senin bu ricamızı kırmayacağını umuyor, sevgilerimizi yolluyoruz.
* Ünal Altıntaş
Elbette aradan çok uzun yıllar da geçse, seni hatırladım sevgili Ünal kardeşim. Eşine de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Ne mutlu ki, böyle
gerçek bir insan, gerçek bir uzmanla karşılaşmışsınız.
Göz deyince benim için de akan sular durur.
Her organın önemi ayrıdır. Ama bana göre gözlerin dünyaya açılan pencerelerimiz olması, her şeyin ötesinde.
Dediğin gibi, devlet hastanelerinde fedakarca çalışan, günde yüzlerce hastaya bakan, asla da verdikleri emeğin karşılığını alamayan doktorlarımıza her fırsatta teşekkür etmeliyiz.
Zaman zaman şikâyet etmeden önce de, bir an için kendimizi onların yerine koymayı denemeliyiz.
Bu yüzden sana seve seve yardımcı olmak istedim, sevgili arkadaşım.
Paylaş