Sevgili Güzin Abla, herkese yardım ediyorsun, yüreklerini ferahlatıyorsun, verdiğin cevapları çok mantıklı ve uygun buluyor, seni kutluyorum...
Ben 22 yaşında bir yıldır nişanlı genç bir kızım, yakında evleniyorum. Bundan birkaç gün önce benden bir akıntı gelmeye başladı, bu nedenle nişanlımla birlikte özel bir hastaneye kadın ve doğum doktoruna gittim. Doktor beni önce ultrasona soktu, hem de alttan elle muayene etti.
Kız olduğum için beni aşağıdan muayene etmeden tedavi yapması ve ilaç vermesi gerekmez miydi? Ailem de evleneceğim gencin ailesi de çok tutucu. Eğer doktor kız olduğum halde, beni muayene ederken bekaretimi bozduysa ben ne yaparım? Şimdi kabuslar görüyorum... Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Rumuz: Doktor hatası mı
Canım kızım, hiç böyle şey olur mu? Bir kadın doktoru, kendisine başvuran genç ve evlenmek üzere olan genç bir kızı, bekaretini bozacak şekilde muayene eder mi? Eğer tıbbi açıdan böyle bir muayene gerekliyse, o zaman bekaretini neşterle bozar ve bunun sonucu olarak da sana ya da ailene bildirip böyle bir zorunluluğun olduğuna açıklar ayrıca bir de rapor verirdi. Hem bak ultrasona girmişsin. Genellikle kadın doğum uzmanları genç kızları ultrasonografi altında muayene ederler. Bir doktor bu bilinci taşır kızım, hiç kuşkun olmasın. Böyle bir sorumluluğu asla yüklenemez.
O elle muayene sırasında, yalnızca dış dudakları aralayıp bakmıştır, vajinana dokunmamıştır. Vajinal muayene sırasında spekulüm adı verilen uzun ince ördek ağzı gibi bir alet kullanılır. Vajinanın derinliklerine kadar girer. Doktor bu aleti aralayıp rahim ağzını ve vajinal duvarları kontrol eder. Bu alet sayesinde vajinayı yavaş yavaş açar, ışık altında inceler... Eminim seni bu şekilde muayene etmemiştir. Bekaretini bozacak bir zorlama olmamıştır. Endişe edecek bir şey yok, boş yere kendini üzme. Hem nişanlın da yanındaymış, ona bu endişeni de anlatmışsındır, elbette... Bu durumda sorun yapacak ne var?
KOCAMI NASIL EVİME BAĞLARIM
Almanya’da yaşayan beş yıllık evli, genç bir kadınım. Bir de 3 yaşında oğlum var. Eşimi çok seviyorum. O da beni seviyordu. Ancak son zamanlarda giderek benden de, evimizden de uzaklaştığını hissediyorum. Akşamları eve geç geliyor. İş çıkışı arkadaşlarıyla bir yerlerde içiyor. Ya da oyun oynuyor... Bazı geceler çok geç geliyor ve beklediğimi görünce kızıyor. Bana da çocuğuna da eskisi gibi ilgi göstermiyor. Bazen hayatında bir başka kadın olduğunu düşünüyorum. Almanya bu bakımdan çok uygun bir ülke bilirsiniz... Eğer kocam beni aldatsaydı hemen anlaşılır, duyulurdu. Çünkü akrabalarıyla çevrili, dedikoducu bir muhitte oturuyoruz.
Bana kalırsa evde bizimle mutlu değil. Arkadaşlarına uyuyor, onlarla eğlenmekten hoşlanıyor. Kocamı yeniden kazanmak, onu evine bağlamak için ne yapabilirim? Onun evden uzaklaşmasına neden olacak hatalarım nelerdir? Bana vereceğiniz öğütleri sabırsızlıkla bekliyorum çünkü ailemi, yuvamı korumak istiyorum...
Rumuz: Sorunlu Evlilik
Sevgili kızım, eşinin bir başka kadına kapıldığını ben de senin gibi düşünmüyorum. Evde aradığı huzuru bulamaması söz konusu olabilir. Bir de, arkadaşlarına uyup, onlarla içki ya da kumar alemine dalmış da olabilir. Zaman zaman erkekler, çevrelerindeki evine bağlı, eşine sevdalı erkek arkadaşlarını kışkırtmaya pek bayılırlar. Akşamları iş çıkışı evine koşan erkek arkadaşına "Yahu, sen de ne kılıbık çıktın! Karını mı özledin?" gibi onurlarını kıracak takılmalarla onları baştan çıkarabilirler... Kısacası erkeği baştan çıkaran her zaman kadınlar olmaz, bir erkeği arkadaşları da bal gibi yuvasından uzaklaştırabilir... Ama sakın arkadaşlarını kötüleme, bu durum eşinde ters tepki yaratır...
Madem eşini seviyor ve onun evine yeniden bağlanmasını istiyorsun, burada senin yapacağın, tatlı dilli, sevecen, neşeli, esprili bir kadın olman, onu güler yüzle karşılaman. Evdeki sorunları, keyfini kaçıracak şikayetleri, hemen kapıdan girer girmez değil de yemeğini yedikten, biraz dinlendikten sonra ona açmalı, sık sık gözyaşlarına başvurmayıp, onu eleştirmek yerine, ona olan sevgini ve güvenini dile getirmelisin. Eğer alkol alışkanlığını hissediyorsan, bu konuda karşı çıkmak yerine, her akşam olmamak şartıyla, ona küçük bir çilingir sofrası hazırlayabilir, evinde küçük bir kadeh içmesini sağlayabilirsin. Ayrıca az içmesi için alkolün sağlığına, iş hayatına, gücüne kuvvetine nasıl zarar verebileceğini anlatmaya çalışmalısın.
Başkalarının yanında eşini övmeli, onun iyi yanlarını, becerikliliğini anlatmalısın. Gururu okşanınca, kendini daha güçlü hissedecek, sana daha çok bağlanacaktır. Değerini bilen bir kadınla birlikte olduğu için mutlu olacaktır. Parasal konularda sürekli onu altından kalkamayacağı masraflara yöneltmek yerine, tasarruf ederek, eksikleri tamamlamaya çalışabilirsin. Sürekli şikayet halinde, dırdırcı bir kadın olmaktan her zaman kaçınmalısın... Eminim kısa zamanda her şey yoluna girecektir.
Aşk mı mantık evliliği mi
Sevgili ablacığım, 17 yaşında oldukça da güzel bir kızım. Bu nedenle çok isteyenim oluyor. Ancak ben henüz evlenmek istemiyorum. Son olarak 29 yaşında maddi durumu çok iyi bir genç beni istedi. Ailem onunla evlenmem için ısrarlı. Ben de, arkadaşlarımın ve ailemin baskısıyla mantık evliliğini düşünmeye başladım. Mutlu olmak için mantık evliliği mi yoksa aşk evliliği mi yapmalı?
Rumuz: Adana’dan
Sevgili kızım, ailenin seni bu kadar genç yaşta evlendirmeye çalışmasının nedeni güzel bir kız olmanın getirdiği endişe mi acaba? Bence evlenme yaşın gelmemiş henüz... Hiç kimseyi iyice tanımadan, onunla anlaşabileceğine karar vermeden evlenmeni tavsiye etmem.
Mantık evliliğini düşünebilirsin ama yine de sonuçta o insanla bir ömür boyu yaşayacağını, çocuklarının babası olacağını aklından çıkarma. Eğer sana, düşüncelerine, yaşam tarzına uyum sağlayabilecek, anlayışlı, iyi huylu bir insansa, elbette zaman içinde onu sevebilirsin. Aşk evliliği ise bir süre sonra aşkın yerini arkadaşlık aldığında monotonlaşabiliyor, biliyorsun.