Paylaş
Ben üç senedir evliyim, bir kızım var. Ailemin istemediği bir evlilik yaptım ama eşimi çok seviyorum. 6-7 ay işsiz kaldı. İşsiz kaldıktan sonra da sürekli tartışmaya başladık. Son bir aydır çalışıyor ama tartışmalarımız hâlâ devam ediyor...
Neden bilmiyorum ama bana çok değiştiğimi söylüyor. Aksine, bana göre asıl o değişti. Bana bir hafta öncesine kadar hiç şiddet kullanmamıştı, beni çok hırpaladı. Sonra da gelip benden özür diledi, “Çok pişmanım” dedi. Ama ben bir türlü dayak yemeyi kendime yediremiyorum. Çünkü ortada şiddete başvurulacak hiçbir şey yoktu. Dayak atacağına benimle insan gibi konuşmayı tercih edebilirdi.
Şimdi bu yaptıklarından sonra bana hiçbir şey olmamış gibi davranmasından nefret ediyorum. Üstelik benim de o şekilde davranmamı istiyor. Ama ben onun gibi değilim, çok gururluyum. O yüzden tepkimi her seferinde belli ediyorum, onunla beraber olamıyorum. O da bu tepkim karşısında beni cezalandırıyor. Evden dışarı çıkmamı yasakladı.
Güzin Abla, o günkü davranışını unutamıyorum, asla da unutamayacağım...
RUMUZ: MELEĞİM
Sevgili kızım, pek çok kadın eşinin şiddet uygulaması karşısında bu senin gösterdiğin tepkiyi gösterir. Bu da aslında erkekleri daha çok öfkelendirir. Hatta bu durumda şiddeti daha da artırmaktan geri kalmazlar...
Kadınlara göre bu en doğal tepkidir. Ama ben bunu doğru bulmuyorum. Şiddet karşısında yapılacak en doğru şey, o erkeği terk etmek, aynı çatı altında artık beş dakika bile kalmamaktır.
“Gururluyum, tepkimi bu şekilde gösteriyorum” diyorsun ama bence bu yetersiz. Çünkü erkek bir kez şiddete başvurduğunda kadının kabullendiğini görürse, bunu sık sık tekrarlamaktan kaçınmaz.
Belki onunla sevişmeyerek kendince tepki gösteriyorsun ama onunla kaldığın, yanında olduğun ve yine ona hizmet ettiğin sürece, bu davranışın onun için yeterli olmayacaktır.
Erkek, karısının dayağa asla katlanamayacağını, onu terk edeceğini anlamalı. Anlamazsa zaten sık sık şiddete başvuracağı bir gerçek...
Şiddet, bir tokatla başlayıp, öldüresiye dövmeye kadar gidebilir. Bu yüzden ilk andan itibaren tepkini göster, onu terk et. Senin neleri kabul edemeyeceğini anlasın. Ya akıllanır ve her şey düzelir ya da akıllanmaz ve sen de böyle kaba, vahşi bir adamla yaşamaktan kurtulur, onu hayatından çıkarırsın.
Kendimi ona teslim ettim ama o başkasını seviyor
Ablacığım, ben çevremde çok beğenilen, ilgi gören bir kızım. Aslında biraz da şımarığım. Birini çok sevdim ama bu şımarıklığım yüzünden hakkımda kötü laflar çıkarıldı. Bu da sevdiğimin kulağına kadar gitti...
Biz çıkıyorduk ama aslında onun sevdiği başka bir kız vardı. Daha önce ilişki yaşamış, birbirlerini sevmelerine rağmen ailevi sorunları yüzünden ayrılmışlardı. Kızın ailesi onu istemiyordu.
Sonra ayrıldık. Ama bu, çok büyük kavgalar etmemize yol açtı. Benimle görüşmek istedi. Görüştük... Üç gün boyunca sabah akşam beraberdik. Onun hakkında hep kötü konuştuğumu söylemişler. Ben de böyle bir şey olmadığını açıkladım. Her şeyi anlattım, bana inandı ve sarılıp “Seni seviyorum” dedi. Dayanamadık, beraber olduk. Kızlığımı bozdu... “Seninle evleneceğim, artık benimsin. Ama kalbimde başka biri var. Onu çok seviyorum ama seni de yarı yolda bırakmayacağım” dedi.
Ablacığım şimdi söyle bana, ben ne yapayım? İleride beni gerçekten sever mi acaba? O kızı unutabilir mi? Evlenirsek mutlu olabilir miyiz?
Herkes o kızı sevdiğini biliyor. Bense duygusal bir müzik dinlediğinde bile “Acaba onu mu düşünüyor” diye kıskançlıktan ölüyorum. Sürekli ağlıyorum.
Ben güzel bir kızım, peşimde koşan çok. Ben ilk erkeğim o olsun istedim ve kendimi ona teslim ettim. Ama böyle de olmuyor... Bu durum beni çok üzüyor...
RUMUZ: ASİ GÜZEL
Canım kızım, onun bir başkasını sevdiğini bile bile ona karşı zayıf davranmanı hiç doğru bulmadım. Sevgi bir yere kadar... Gururun da seni yönlendirmeliydi.
Bu genç adam seninle evlense bile, kavuşamadığı, ailesinin zorla ayırdığı o kızı unutamayacaktır. Belki aile karşı çıkmayıp bir süre birlikte olsalardı, bir hoş olmayan hali, bir tartışma, bir uyumsuzluk onu uzaklaştırabilir, o kızdan soğumasına yol açabilirdi. Ama işte böyle kavuşamayınca, her şey olduğundan da büyüyecek gözünde. Onu çok daha fazla önemseyecek...
Sen şefkatinle, heyecanlarınla, ona karşı duyduğun bu güzel sevgiyle, eminim zamanla kendini ona sevdireceksin. Ama şu andaki gibi, bir gözü daldığında, bir tartışma anında ya da herhangi bir zamanda aklının o kıza takıldığını düşünüp kendi kendini yiyeceksin. Bu oldukça zor bir durum.
Bir karar vermek zorundasın kızım. Ben sadece sana yaşayabileceklerini hatırlatmak istedim...
Paylaş