Paylaş
Merhabalar Güzin Abla, ben 31 yaşında bir kadınım. 2 yıl önce evlendim, henüz çocuğum yok... Art arda 3 defa düşük yaptım, şu an bebek için tedavi aşamasındayım. Eşim Doğulu bense Batılıyım. Bu nedenle de aşırı baskı altındayım. Beni yeni gelin olarak görüyorlar hâlâ. Kısacası yeni gelinlikten hâlâ çıkamadım. Doğunun örf adetleri bambaşka ama yerine göre çok modern zihniyette olanları var ama ben cahil kalan kısmına denk düşmüşüm...
Eşimin ailesi illa çocuk istiyorlar. Bizi sürekli zorluyorlar. Ben bu durumdan çok sıkılıyorum ama sonuçta bir yuvam var ve eşimi çok seviyorum.
Lakin bir de eşimin ihanetleri konusu var, yanımda kadınlarla çok ilgili şekilde konuşması, iltifatlar yağdırması, geceleri beni bırakıp evden çıkıp gitmeleri, telefonu sessize almaları vs. bunlar beni aşırı hırpalıyor.
Bir evin içinde, 4 duvar arasındayım. Maddi yönden sıkıntım yok ama manevi açıdan hiç huzurum yok. Hiç mutlu değilim. Eşimi karşıma alıp konuşmak istiyorum, ‘neden bana bunları yapıyorsun’ diye sorduğumda hemen inkâr ediyor. ‘Öyle bir şey yok. Sen hayalinde yaratıyorsun’ diyor. Halbuki var. Son zamanlarda geceleri evden çıkmaları başladı...
Bir şeyler bahane edip gece yarıları çekip gidiyor. Sabaha karşı dönüyor. Sorduğumda ‘nereye’ diye ‘ben senin bende yarattığın bu stresten kaçıyorum. Sürekli bana kadınlardan bahsediyorsun, beni suçluyorsun. Ben de arkadaşlarla buluşuyorum. İşine gelirse kabul et, gelmiyorsa, sen bilirsin’ dedi. Ve bu benim çok zoruma gitti.
Beni de bırakmıyor, kaç defa boşanmayı dile getirdim kıyametler kopardı… Benden bir çıkarı da yok , hatta arada bir evimin işini bile yapar, bazen yemek hazırlamam, kahvaltı hazırlamam, ‘niye yapmadın’ demez.
Ama işte o kadar kafam karışık ki ne yapacağımı bilemiyorum. Beni de sevdiğini biliyorum, biz birbirimizi severek evlendik seven insan ihanet etmez, değil mi? Bana bir yol gösterin ne olur, ben artık sağlıklı düşünemiyorum.
Rumuz: Kararsız kalp
YANIT
Sevgili kızım, bir yandan eşinle ilgili böyle kuşkular içindesin, bir yandan da bebek yapmak için tedavi görüyorsun. Bunu anlamak mümkün değil. Belli ki eşine karşı bir türlü güven duygun oluşamamış. Ondan bu kadar şüphe ederken, neden çocuk sahibi olmak istersin ki?
Evliliğin henüz oturmamış, eşinle aranızdaki gerginlik var. Hatta bu gerginliği eşin senin yüzüne karşı söylemekten de çekinmiyor. Şu anda eşinin gerçekten seni aldatıp aldatmadığı konusundan da tam anlamıyla emin değilsin. Gece evden çıkıp çıkıp gitmeleri gerçekten arkadaşlarıyla buluşmaya gittiğini de gösterebilir. Bir başka kadına gidiyor da olabilir. Ama kesin olarak bilemiyorsun tabii.
Yine de bir erkeğin çevresindeki kadınlara iltifat etmesi, telefonunu sessize alması, geceleri çıkıp gitmesi, mutlaka hayatında bir başka kadın olduğunu göstermez ki...
Bir yandan da eşinin seni sevdiğinden emin olduğunu söylüyorsun. Sana iyi davrandığını, bazı eksikliklerini bile sorun yapmadığını anlatıyorsun. Aslında Doğulu bir erkek bunları kusur olarak görebilir mesela… Ama eşin sana büyük bir hoşgörüyle yaklaşıyor demek ki...
Bu yüzden sevgili kızım, eşini sürekli kontrol altında tutup, kuşkulandığını belli etmemelisin, onu bıktırmamalısın. Stres içinde yaşamasına neden olmamalısın. Aksine neşeli, canlı, sevecen ve güler yüzlü bir eş olmalısın. Ki işte o zaman eşin belki de geceleri dışarıya gitmekten vazgeçebilir. Sana karşı daha dürüst ve ilgili davranabilir.
Bunu zaman gösterir tabii.
Yine de tam anlamıyla emin olmadan önce çocuk yapma hayalinden vazgeç, güzel kızım.Çünkü bir çocuk sandığın gibi aile bağlarını güçlendirmez, aksine eğer o ailede bağlar çok zayıfsa, daha çabuk kopmasına yol açabilir. Ve aile çöktüğü zaman da en yoğun acıları o masum çocuk çekecektir.
İşte bu yüzden ben tüm yeni evli okurlarıma hep söylediğim gibi “evliliğinizden emin olmadan sakın çocuk yapmayın” sözünü sana da tekrarlamak isterim.
Paylaş