Bu nasıl anne

Böyle bir anneyi hayal edemiyorum ben... Siz edebiliyor musunuz? Bu, kızcağızın dediği gibi cahillikten, okumamışlıktan kaynaklanamaz... İnanmam ben buna.

Bu sadece duygusuzluktan, sevgisizlikten, merhametsizlikten kaynaklanabilir. Annelik ruhu gelişmemiş bir insandan gelebilir ancak bunca kötülük... Yazıyı okurken göğsüm sıkıştı. O kızcağızın çektiklerini düşündükçe, içimden annesinden beklediği bir avuç sevgiyi ona verebilmek geldi.

Ama ben annesi değilim ki... Ben onun için bir annenin yerini tutamam ki... Ve düşünmeliyiz hepimiz: Sevgiyi anneden, güven duygusunu da babadan alır küçük bir çocuk... Peki her ikisinden de yoksun kalmış bu kızcağız ne yapsın?

Sokaktaki insanı hemen suçlamaya hazırızdır, kötü diye, sokaklara düşmüş diye... Oysa her insanın ardında ne dramlar yatıyor, hiç derinlemesine düşünür müyüz?


ANNE, BENİ SEVEBİLSEYDİN SEVGİYİ SOKAKTA ARAMAZDIM

Allah aşkına yazdıklarımı oku Güzin ablacığım, kaç yıldır sana yazayım diyordum ama ilk defa bu kadar güç toplayabildim...

25 yaşında, annesi ve babası ayrı, üç kardeşin en büyüğü olan genç bir kadınım; üzülerek "kızım" diyemiyorum. Yaşadıklarımın bir bedeli de buydu...

Annemle babam birbirine taban tabana zıt, akraba çocukları olan iki insandı. Annem okuma yazma dahi bilmeyen bir kadındı. Babam ise devlet memuru...

6’ncı sınıfı bitirene kadar hayatım mükemmeldi. Sonra memlekete taşındık ve ne olduysa ondan sonra oldu. Babamın ailesi annemi ve bizi dışladı. Babam da evlatlarından, karısından önce ailesini tuttu...

Lise 3’üncü sınıfa geldiğimde, annemin beni öldüresiye dövdüğü bir gün, babam boşanmaya karar verdi. Annemin uyguladığı bu şiddet ilk değildi, son da olmayacaktı. Kızamıyordum ona, çok cahildi...

Babam beni serbest bırakır, annem fazla sıkardı. Belki de bu yüzden 6’ncı sınıfta sigaraya başladım.

Neyse... Boşanmaktan çevre etkeni nedeniyle vazgeçtiler. Bunlar benim üniversiteye yönelik hayallerimin yıkıldığı, psikolojimin allak bullak olduğu dönemlerdi...

Sinir krizleri, psikolojik tedaviler, o yıllarda yaşadığım 7 Ağustos depremi, hayatın hiç de kolay olmadığını gösteriyordu. Yine de gerçekleri göremedim. Babama güvendim, okumadım ve annemin yanında kaldım. Ben de inat ettim, çalışmadım... Kime yaptım sanki; sadece kendime! Olan bana oldu.

MUTLULUK ARAYIŞIYLA HEP HATA YAPTIM

Babam, 2001’de deniz kenarında güzel bir şehre tayinini istedi. Sonra huzurumuz iyice kaçtı.

Annemle babamın 2003 yılına kadar ite kaka yürüyen evlilikleri, bize yakın olan halam ve babaannemin fitnelerinin etkisiyle sonunda yıkıldı, babam evi terk etti. Ben annemin tarafını tuttum, okuma yazma bile bilmiyordu ve bizden başka kimsesi yoktu bu şehirde... Ben onun evladıydım, o bana 9 ay bakmıştı karnında, nasıl elinden tutmazdım?

Babam, dağlar gibi güvendiğim babam, annemi aldatmış, rızkımızı kadın-kız maceralarıyla ona buna yedirmeye başlamıştı. Ben annemle yaşarken, kardeşlerim babamla borç batağındaydı. Sonra ahlaksız bir kadına kandı babam, ona krediyle borç çekti ve borcu giderek büyüdü. Beni dersaneye göndermeyen babamın neler yaptığını görüyor musun ablam?

Artık babam yoktu hayatımızda... Annemden göremediğim ilgi ve sevgi, babamın yokluğunun verdiği boşluk, beni bir arayışa itti. Hiç tanımadığım birine aşık oldum. Hiç ummadığım bir anda, "asla yaşamam" dediğim bir şeyi yaşadım. O ilk oldu. Zaten hayatımda buna benzer ilkleri çok yaşadım.

Büyük konuşmamak gerektiğini böyle öğrendim, ama büyük konuşmaya da devam ettim...

Sonra bir başkası girdi hayatıma... Tek düşüncem güzel bir yuva kurup, annemlere inat düzgün bir aileye kavuşmaktı. Sevgi dolu bir ortamda büyüteceğim bir kız çocuk sahibi olmanın hayallerini kuruyordum. Ama olmadı. Hata üstüne hata yaptım. Şimdi pişman mıyım, bilmiyorum, ama bu hatalarım olmasaydı da ben, ben olmayacaktım.

BEN SENİN KIZINIM ELDEN DOĞMADIM

Şimdi soruyorum herkese:

Anne-babalar boşanınca, neden çocuklarından da ayrılıyorlar?

Anne hadi sen cahildin, elimden tutmadın. Ben hata ettim, sen de hiç affetmedin. Ama neler yaşayacağımı hiç düşünmedin mi?

Bana "O...." derken hiç mi için sızlamadı anne?

"Kızım sopa ile üzerime yürüdü" diyerek beni savcılığa şikayet ettin anne. Peki sen beni bıçakla öldürmek isterken, kendimi sopayla korumam normal değil miydi?

Anne, sen beni her işyerimde patronlarıma şikayet ettin, bu nasıl bir davranıştı? Bu yüzden girdiğim her işi senin yüzünden kaybettim. Benim için "hasta" dedin, "deli" dedin, "kendini satıyor" dedin.

Evet anne, erkeklerle yattım. Babam yaşında biri ile de yattım. Anneydin, beni sokağa atacağına elimden tutsaydın ya... Bana "yavrum" deseydin, "yapma, etme kızım" deseydin ya... O zaman bunları yapmazdım. Beni sevseydin o sevgiyi sokakta aramazdım...

Sen gecenin 02.00’sinde evden kovdun beni, kirayı veremiyorum diye hem de... Babamla da dargındık, "Mezarıma bile gelmesin" demişti, ona da gidemedim. Kimsemin olmadığı bir şehirde erkek arkadaşıma sığındım ben... Tecavüze de uğradım anne, değdi mi evden kovduğuna 300 lira için! Tüm kaybettiklerime değdi mi anne?

Yıktın hayatımı... Hálá bu yaşımda dövüyorsun beni, ama senden başkasına gidemiyorum. Niye biliyor musun? Hálá belki bir gün beni sever, öpersin diye... 10 yıl oldu anne, 10 yıl oldu sana sarılamadım, öpemedim elini, yanaklarını...

İşsizim anne, param pulum yok, sen hálá benden faturalar ve kira için para istiyorsun. "Kendimi satıp ödesem olur mu?" diye sorasım geliyor, sonra sırf sen kızma diye susuyorum. Sabahları beni dövme diye odamın kapısının arkasına kanepeyi ittiriyorum. Kardeşim gidince, kapıyı o yüzden açamıyorsun.

Anne, seni seviyorum, ne olur elimden tut... Sev beni, "evladım" de, atma beni sokağa... Beni onun bunun kucağına itme... Kardeşime sabahın 06.00’sında kalkıp nasıl yemek hazırlıyorsan, bir gün de bana "Kızım canın ne istiyor" de...

Affet beni anne, senin kızınım ben, elden doğmadım...

RUMUZ: CAMİ İÇİNDEN BİR ESİNTİ
Yazarın Tüm Yazıları