Sevgili Güzin Abla, 52 yaşında evli bir erkeğim; bundan 6 yıl önce - 46 yaşındayken- tesettürlü, evli bir hanıma aşık oldum.
Beraber olmaya başladık, birbirimizi deliler gibi sevdik. 2 sene evvel cilt kanserine yakalandı. Eşinin durumu müsait olmadığından onu özel hastanede ameliyat ettirdim, en iyi kanser doktorlarına götürdüm. Kendisine kredi kartımı verdim, kız kardeşleri ile birlikte tatile gönderdim. Diğer hastalıklarına da hep işimi gücümü bırakıp, koşturdum. Gerektiğinde omzumda taşıdım. Onunla ağladım, üzüldüm. Ancak son zamanlarda bir şüphe içimi kemirmeye başladı. Kendisini Avşa adasına tatile göndermiştim, olaylar bundan sonra başladı... Meğer 3 seneden beri beni çeşitli erkeklerle aldatıyormuş. Tatilde 29 yaşında bir gençle beraber olduğunu, o gencin diskoda bir kızla dans ettiğini görünce kıskançlık krizlerine girdiğini, onu terk ettiğini öğrendim. Bu arada bana da, telefonda sayemde tatil yaptığını, beni çok sevdiğini söylemeyi ihmal etmiyordu.
Bir de, telefon işi yapan, benim gibi saf birini daha yakaladığını öğrendim. Bu sayede, onun bir ikinci hattı olduğunu da keşfettim. O adama ulaştım, her şeyi anlattım. Adam şok geçirince, kendimi unutup, ona üzüldüm. "Telefon şakası yaptık" diyerek adamın yüreğine su serptim. O halen namuslu bir kadınla beraber olduğunu zannediyor. Kadını hediyelere boğuyor. Son olarak, gittiği tatilde ise oğlundan 5 yaş büyük bir gence aşık olduğunu, bir yakınının evinde onunla gizli gizli buluştuğunu tespit ettim. Aşkım nefrete dönüştü. 6 senenin intikamını almak için her gün karşısına çıktım. Elimdeki bilgilerle onu korkutup, oğullarına ve kocasına söyleyeceğimi ima ettim. Bu arada cilt kanseri diğer benine de sıçramıştı. Ben alındı, Ama Allah’ın verdiği cezayı hálá anlamamakta ısrarlı. Bu yaşımda, şair Aragon gibi, kadınları tanımadığım için çok pişmanım. Ama ona eziyet etmekten zevk alır oldum. Onu takip ettiriyorum. "Gittiğin her yerde seni bastıracağım" diyorum. Kız kardeşleri ona çanak tutuyorlar. Onların da ayrıca pek çok erkek arkadaşı var. Bir aile bu kadar kötü olabilir mi? Genelevde çalışanlar bile, işlerini bitirip normal hayata geçerken, namuslarıyla yaşarlar. Oysa bu kadınlar iyiden iyiye raydan çıkmış. Üstelik kocaları da, despot erkek havalarında ortalarda geziniyor. Onlara zulmetmek bana büyük mutluluk veriyor; 6 senenin acısını çıkarıyorum. Kocalarının ve sevgililerinin cep telefonlarını biliyorum. "Bu deliye nerden bulaştık" diyorlardır. Bir yandan da kocalarını aldatmaya devam ediyorlar. Bana ne tavsiye edersiniz?
RUMUZ: KADINLARI TANIMIYORUM
İnsanoğlu şu dünyada nasıl yaşar ki hayaller olmasa
İçimden geçenleri sizinle paylaşmak istedim. Bir zamanlar öyle hayallerim vardı ki anlatmak imkansız. Onlarla yatar, onlarla kalkardım. Gün ışığı onların ardından yüzüme serpilirdi... Belki de bu benim hayatım boyunca yaptığım en büyük hataydı. O ışığın bir zaman sonra karanlıklara açılan bir kapı olduğunu fark edememişim. Kim bilebilir ki yaşarken hayallerinin ardına gömülmeyi? Kim tahmin eder, kim düşünür? İnsanoğlu zaten şu dünyada nasıl yaşar ki, hayaller olmasa, umutlar olmasa, bu hayatın ne anlamı kalır ki? İşte benim hikayem bu umutsuzluklar zincirine hiç kopmayacak sandığım bir halka eklemek... Kalbime taktığım bir hançer gibi... Nereden bilebilirdim ki bu hançerin bir gün beni de yaralayacağını, bana beklenmedik bir darbe vurabileceğini.
Şu anda yaşıyorsam bile amaçsız, kararsız ve duygusuzum. Hayatımda hiç başarılı olamadım. Aslında tek bir amacım vardı, onu da benden aldılar. Artık yaşasam neye yarar; ölsem kime yarar! Tek bildiğim hayaller, gerçek olursa güzel... Yaşam sanki bir fırtına; doğ, büyü, sürüklen ve öl...
RUMUZ: BENİ ANLAMADILAR
Sevgili oğlum, bir sır perdesi altında yazdığın bu satırları pek anlamam mümkün olmadı ama belli ki bir hayal kırıklığı yaşıyorsun. Söylediğin gibi, hayaller olmasa yaşamın hiç anlamı kalır mıydı? Zaman zaman bu hayaller gerçekleşir, ama çoğu zaman da sadece güzel bir hayal olarak kalır. Ne yapalım?
Altıncı hissim sevdiğimin bana ihanet ettiğini fısıldıyor
Güzin Abla; aslında, benim öyle elle tutulur, gözle görülür bir problemim yok. Yine de fikrinizi almanın daha uygun olacağını düşünüyorum. Ben iç sesime, 6. hissime fazlasıyla güvenirim. Olacağını hissettiğim pek çok şey, yakın zamanda gerçekleşti. Şu an çok güzel giden bir ilişkim var. Hiç ummadığım bir anda, ummadığım bir kişiyle yaşadığım bir ilişki bu ve oldukça mutluyum. Ancak, içimden bir ses bana bir şeyler fısıldadı; sevgilimin eski kız arkadaşı, sevgilimi telefonla aradı ve ihanet sayılabilecek bir konuşma yaptılar. Ya da sevgilim bugün eski sevgilisiyle yolda karşılaştı ve yine ihanet sayılabilecek bir konuşma geçti aralarında. Ben böyle hissediyorum. Bunlar gerçekten oldu mu, olmadı mı bilmiyorum; ama içimdeki ses, bana ısrarla söylüyor bunu. Bunun doğru olup olmadığını nasıl öğrenebilirim? Ne yapmalıyım böyle bir durumda? Eğer istersem, onu takip ettirebilirim; ama istemiyorum...
RUMUZ: AMADEUS
Güzel kızım, bağışla ama, bu 6. his değil, resmen paranoya... Daha çok kuşkuların, endişelerin, korkuların... Sevdiğin gencin eski kız arkadaşına dönmesi endişesiyle, kafanda yarattığın hayaller... Bence böyle saçmalıklara kafa yoracağına, yaşadığın güzel ilişkinin keyfini çıkarmaya bak.