Paylaş
Size yaşadıklarımı anlatmak istiyorum ve değerli yorumlarınızı almaktan büyük mutluluk duyacağım. Bu yüzden her şey bir yana bana yardımcı olacağınızı düşünüyorum... Umarım beni ayıplamazsınız.
Ben 46 yaşında, çok mutsuz bir evliliği kısa bir süre önce bitirmiş, eğitimli ve meslek sahibi bir kadınım.
Bu yaz hiç beklenmedik bir şey oldu. Hayatımda ilk kez büyük bir aşk yaşadım. Aşkın ve cinselliğin ne olduğunu onda tattım.
Benden 18 yaş küçük bir erkekle sadece 2 ay süren ama benim için dünyalara bedel bir süreçti. Biliyorum, bu bizim için imkansız bir aşktı ve elbette arkası gelmeyecekti. Çünkü aramızda aşılması imkânsız bir engel vardı ve bu engel yaş farkıydı.
Ama ne olursa olsun, ben aşkı geç de olsa onunla tanıdım.
Şunu da söylemeden edemeyeceğim, söz konusu bir erkek olunca kendinden 20-25 yaş genç kızlarla beraber olabiliyor. Toplumda da bu doğal karşılanıyor. Aynı şeyi bir kadın yapınca, kendinden küçük bir erkeği sevince kıyametler kopuyor.
Onları öyle bir yargılıyorlar ki bazen bu beraberlik bitmek zorunda kalıyor.
Sonuçta bu eşsiz aşkım da gerek ailemin, gerekse çevremin baskıları yüzünden bitti...
Ayrıldık. İnanın ondan kopmak, onu unutmak için elimden geleni yaptım.
Aynı şekilde onu da kendimden uzaklaştırmak için çaba gösterdim.
Ama ikimizin de mutsuz olmasından başka bir işe yaramadı.
Evet, ayrıldık ama geride iki enkaz bıraktık...
Ben onu sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.
Sanırım o da öyle...
Şimdi sizden ricam bana genel toplum kurallarına göre değil de gerçek düşüncelerinizi ön plana alarak cevap vermeniz.
Size güveniyorum.
◊ Rumuz: Mutsuz kadın
YANIT
Sizi belki şaşırtacak ama madem gerçeği yazmamı istiyorsunuz, samimi düşüncelerimi yazacağım, sevgili okurum.
Önce bu hissettikleriniz aşk değil, sadece yıllar boyu evliliğinde cinselliği yaşayamamış, mutlu olamamış, orta yaş sınırına gelmiş olgun bir kadının, genç bir erkeğin kollarında ilk kez kadınlığını hissetmesi...
Cinselliği keşfedişi...
Hatta bir kadın olarak genç bir erkeğin onu çekici bulmasının getirdiği gurur...
Aynı şey o genç adam için de geçerli.
Elbette sizin gibi eğitimli, kültürlü, başarılı bir iş kadınının, onun kollarında yaşadığı mutluluk, o genç adam için de gurur meselesi olmuştur.
Ben ikinizin de aşk değil de bir tutku yaşadığınızı düşünüyorum.
Ancak hiç kimsenin sizi yargılamaya hakkı olmadığını söylemek isterim.
Ayrıca hayat insanlara öyle beklenmedik oyunlar oynuyor ki...
Bu yüzden aslında “herkes ne der” diye düşünmeden yaşayabilmeli insan.
Siz bu yaşa kadar hissetmediğiniz böyle bir heyecanı, böyle bir tutkuyu yaşamayı neden reddediyorsunuz?
Mesleğinizde başarılısınız, maddi sorunlarınız yok.
Sanırım evliliğinizden bir çocuğunuz da olmamış.
Kimseye de hesap vermek zorunda değilsiniz.
Mutluysanız bence bu yeterli.
Ancak sonu olmayacağını bildiğiniz bu beraberliği devam ettirmek istemiyorsanız ve bu sadece sizin kararınızsa, ona da saygı duymak gerekir.
Yine de bu dediğim gibi, sadece sizin kararınız olmalı.
“Çevredekiler ne der, insanlar ne düşünür” diye endişelendiğiniz için değil...
Paylaş