Paylaş
Bence gerçek olması daha da etkileyici romandan. Romanlarda masallarda geçen olaylar, film senaryoları da buralardan çıkmıyor mu zaten? Hayatımız roman derken doğru diyoruz galiba. Ve bütün bu romanlarda hep kadınlar eziliyor.
Benim sorunum erkekler. “Kimin değil ki” dediğinizi duyar gibiyim. Bir evlilik, iki uzun ilişki yaşadım bu yaşıma kadar.
Samimi davranıyorsunuz hafif damgası yemekten korkuyorsunuz, sertleşiyorsunuz “erkek Fatma” diyorlar, kural koyuyoruz, çekinip kaçıyorlar, kural koymasak bizi kirli mendil gibi fırlatıp atacaklarını sanıyorlar.
Dul olsan zaten damgalısın. Ama kendisi dul olsa sorun yok. Bunlar aile kızı arıyor ama hakiki aile kızını da deneyimsiz, aptal buluyor gözleri fingirdeklerde. Fingirdeseniz “evlenecek kız yok” derler sonra da bırakıp giderler. Başkasının elledikleri kızları bırakır, kendileri yenisini, ellenmemişini ararlar.
Çok üstüne düşsen “sıktın” der, çok serbest bıraksan kaçarlar.
Kendine iyi baksan, “kime süsleniyorsun” der, bakmazsan “ne bu halin” der ve bakımlısına giderler... Aynı kalsan, “sıkıldım değiş biraz” der; değişsen yadırgar, “ben seni eski halinle sevdim”, derler.
Kavga edersin problemli olursun, etmez, ses çıkarmazsan kişiliksiz...
Annesine ilgi gösterirsin sevinir, annesi seni istismar edince görmez. İlgi göstermezsin annesi küser, arada kalırsın. Seni kolaylıkla harcayıverir.
Kendi ailesine düşkündür, senin ailene düşman.
Nasıl davranacağız onlara? Evlenmek yuva kurmak istiyorum. Dürüst bir erkek arıyorum. Eğitimi olsun yeter. Kaba saba, pis olmasın, yalan dolanı olmasın yeter. Baba olabilsin. Aile erkeği olabilsin. Sorumluluğunu bilsin.
İnşallah, hayırlısıyla, istediğim gibi biri çıkar artık karşıma.
RUMUZ: SELİME
Harikasın güzel kızım. Mektubunu okurken çok güldüm.
Bu genç yaşta erkekleri çözmüşsün. Bayıldım bu tespitlerine…
Şimdi eminim birçok erkekten, hem sen hem de ben pek çok tepki alacağız.
Evet belki biraz genelleme yapmışsın ama aslında öyle büyük bir gerçek ki bu yazdıkların…
İnan çok sevdim yazını… Ben bile bu kadarını toparlayamazdım…
Peki sonuç ne çıkıyor? Erkekleri memnun etmek imkansız değil mi? Ama bence onlarsız da olmuyor.
O halde ne yapacağız? Onları oldukları gibi kabul edeceğiz. Çok fazla vermeyip, çok fazla da beklemeyeceğiz.
Bence çözüm bu. Verdikleri kadarıyla yetineceğiz...
Sonuçta onlar bizim hayat arkadaşlarımız, değil mi?
Çok acil yardım et, yol göster, babam kan kanseri
Sevgili Güzin Abla, yardımına çok ihtiyacım var. 1,5 ay önce babamın hiçbir şeyi yokken, karnında bir şişlik bizi rahatsız etti ve doktora gitti. Dalağının büyüdüğünü söylediler; hemen ardından bir sürü test yapıldı ve babama “akut miyoblastik lösemi” tanısı kondu (kan kanseri).
Marmara Üniversitesi’nde görevli olan bir profesör özel muayenehanesine gittikten sonra babamın teşhisini koydu. “Durum çok acil, vakit kaybetmeyin ” dedi, acilen hastaneye yatıp kemoterapi alması gerektiğini vurguladı. Ancak hastanede yer olmadığını da ekledi. Şaşırdık kaldık, “Durum bu, isterseniz başbakana şikayet edin” dedi.
Günden güne eriyor babam. İstanbul’daki birçok hastaneye başvurduk, maalesef yüksek mevkilerde bir yakınınız yoksa kimse yardımcı olmuyor.
Güzin Ablacığım, babamın acilen iyi bir üniversite hastanesine yatıp hematoloji tedavisinin başlaması gerekiyor ve bize kimse yardım etmiyor. Sen birilerine ulaşabilirsin belki... Bir çıkmaza girdik ne olur yardım et.
RUMUZ: YÜREĞİME TAŞ OTURDU
Sevgili kızım, çok üzüldüm ama yapabileceğim tek şey sesinizi buradan duyurmak olacak. Eminim Marmara Üniversitesi ya da bir başka üniversite hastanesinden sizin elinizden tutacak birilerinden bir ses gelecektir.
Paylaş