Bu kaçıncı bilmiyorum! Sana attığım e-postaları artık sayamıyorum bile... Yazarken titriyorum.
Üniversite son sınıftayım. Tabii ki bir kız var, benden iki yaş büyük... Off! Çıldıracağım... Beni arkadaş olarak sevdiğini söyledi. Bu, ‘Bana yaklaşma bile’ demektir biliyorum! Ama kalbim bilmiyor.
Ondan uzak durmaya çalışıyorum, olmuyor. Arkadaş olarak derslerde benden yardım istiyor. Ona asla ‘Hayır’ diyemiyorum ki... Ama onun yanındayken onsuz kalmak beni eritiyor.
Ailem okulu bitirip yüksek lisans yapacağımı sanıyor. Ama şimdi boşluktayım. Ben amcam, halam öldüğünde günlük olaylarmış gibi geçiştirebilmiş biriydim. Ama onu düşününce bile ağlamak geliyor içimden.
O bana ‘Kardeşime benziyorsun’ diyor bazen.
Her şeyin sonu belli mi? O halde benim sonum da belli mi? Ailem olmasa, benim için üzülmeyecek olsalar, ölüm için tereddüt etmem. Artık bağımlı olmaktan korkuyorum. İçki bile dindiremiyor.
Bir çılgınlık yapmadan lütfen bana yardım et. Artık sana yazacak gücüm kalmadı...
RUMUZ: DELİ KUŞ
Sevgili deli oğlum, sanırım bana yazdığın o sayısız mektuplardan birine cevap vermiştim. Ancak ya görmedin, ya da tatmin olmadın ki yeniden yazmamı istiyorsun!
Böyle ölümden, intihardan söz ettiğin için sana ne kadar kızdığımı tahmin edersin herhalde. Bazı erkekler reddedilince, bunu hayatlarının en önemli olayı haline getirirler. Belki kız sana yüz verseydi, eminim senin için eski çekiciliğini çoktan kaybetmişti.
Son zamanlarda, kızlarla erkekler arasındaki yaş farkı artık eskisi kadar önemsenmiyor olsa da, bazılarına göre, kızların daha genç, erkeklerin ise daha büyük olması hemen hemen kanun gibidir. İşte bu genç kız da bunlardan biri olmalı.
Sana ‘Erkek kardeşime benziyorsun’ demekle, seni kardeşi gibi gördüğünü anlatmak istemiş. Belki zamanla düşünceleri değişebilir. Belli mi olur?
Senden yardım beklediğine, yüksek lisans da yapmayı hayal ettiğine göre, demek ki iyi bir talebesin. Gelecek vaat ediyorsun. Ama bu tutku seni mahvediyor.
Kendini toparlamalısın oğlum, bütün hayatını bu sevda uğruna yok edemezsin. Etmemelisin. Birkaç yıl sonra, bu yaşadıklarına gülüp geçeceksin. Ama belki de eğitim hayatın yarıda kaldığı için pişmanlık duyacaksın.
Yazık değil mi ailenin bunca emeğine?
Evli olabileceğinden şüpheleniyorum
Sevgili Güzin abla, 18 yaşında genç bir kızım. Üç hafta önce biriyle tanıştım ve birbirimize çok bağlandık. Fakat onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Bana, ‘Soru sorma’ diyor. Evli olabileceğinden şüpheleniyorum. Lütfen bana yol göster, bunları kimseyle paylaşamıyorum.
RUMUZ: KÜÇÜĞÜM
Haklısın kızım, bu gizlilik, bu ’Bana soru sorma’ numaraları boşuna olmasa gerek. Bu genç ya evli, ya da en azından nişanlı, sözlü gibi görünüyor.
Senden işini, evini, telefonunu gizliyorsa, dikkat etmelisin. Ya da senin görmeni, bilmeni istemediği bir yanı da olabilir. Dikkat et, ‘Ben beraber olduğum insanı tanımak, hakkında her şeyi öğrenmek isterim’ demelisin.
Çevresinden hiç kimseyi de mi tanımıyorsun, iş yerini de mi bilmiyorsun?
İş işten geçmeden, iyice bağlanmadan gerçeği öğrenmelisin.
Sevgili ablacığım, ben üç çocuk annesi genç bir kadınım. Ancak ev işleri, çocukların bakımı, şu-bu derken, ellerim kısa zamanda tıpkı yaşlı başlı bir kadının elleri gibi oldu.
Eller kadının yaşını yansıtırmış; dergilerde okumuştum. Ellerime nasıl bir bakım uygulasam? Her yerde krem, losyon, süt gibi el bakım ürünleri bulmak mümkün. Ancak çok çeşitli ve hangisini seçeceğimi de bilmiyorum. Bazıları da bana çok pahalı geliyor.
Bana bu konuda yardımcı olur musunuz?
RUMUZ: YAŞLI DEĞİLİM
Sevgili kızım, dediğin gibi en kolay yaşlanan ve yaşımızı açığa çıkarıveren ellerimizdir. Ancak pek çoğumuz ellerimize gereken önemi vermeyiz ne yazık ki! Bulaşık yıkarken naylon eldiven giymemek, deterjanlı sularla temizlik yaparken yine eldiveni ihmal etmek elleri yıpratır.
Yine de sana evden hazırlayabileceğin basit ve ucuz bir ürün yazayım: Nişasta ile hazırlayacağın bir bulamaç ellerin yaşlanmasını önleyecektir. Bu bulamacı, buzdolabında saklayıp, her gün özellikle mutfaktaki işlerin bittikten sonra ellerine masaj yaparak yedirmelisin. Ellerine olağanüstü bir beyazlık da kazandıracaktır.
Bir çorba kaşığı nişasta, bir çorba kaşığı gliserin ve bir çorba kaşığı gülsuyu önce soğukken karıştırılır. Bu karışımı daha sonra kısık ateşte birkaç dakika tahta kaşıkla karıştırarak bulamaç haline getir.
Ateşi söndürüp bu karışıma bir kahve kaşığı limon suyu ve birkaç damla kolonya ilave et. Tabii bu bulamacı sık sık tazelemeyi unutma. Bayatlarsa etkisi azalır.
Her gün bu karışımı ellerine sürmeyi de ihmal etme.