Ablacığım, ben 28 yaşında bir gencim ve 10 senedir bir kıza aşığım . O, 27 yaşında ve benim her şeyim.
Aynı lisede okuduk, aynı dershaneye gittik; yıllar önce bir akrabamın aramızı bozmak için söylediği yalanlara inandı ve onun telefonla yaptığı şakayı benim yaptığımı zannedip, bana kızdı...
Ben de annemi aratarak suçsuz olduğumu söylettim; olay öyle kaldı. Sonra doğum gününden 82 gün sonra bazı gerçeklerin farkına vardı ve beni aradı. Ona deliler gibi aşık olduğum ve hiç kızgın olmadığım halde bağırıp telefonu kapadım; sonra da kahroldum. Baktı olmayacak, bir süre sonra evlenmiş; şimdi ise yalnız, onu şu anki durumundan sadece ben kurtarabilirim. Birkaç ay önce askerden gelince evlerini aradım. Sonra ev telefonları değişti, galiba taşındılar. Birkaç kez onu aramam için çağrı bıraktı ama telefonum arayan numarayı göstermediği için onu arayamıyorum.
O ise özellikle aramadığımı zannediyor. Ayrıca annemin onu istemediğini düşünüyor, oysa ailem onu kendi kızları gibi sevecek insanlar, hem onu istememeye kimsenin gücü yetmez, çünkü ben birini seversem var gücümle severim ve kimseye söz ettirmem.. Aylardır Büyükada’da ve her yerde onu arıyorum, Liseden ortak arkadaşlarımız yoluyla da ona ulaşamadım. Ona nasıl aşık olduğumu bir bilse dünyanın en mutlu çifti olacağız.
İnşallah bu yazıyı okuyup gerçeği anlar, beni arar. Bir kez beni ararsa, mucizeler yaratmasını beklediği kahramanı sonsuza kadar ona ait olacak.
n Rumuz : Sultanımı Bekliyorum
Doğrusunu istersen oğlum, bu mektubu yayınlamamın bir nedeni, günümüzde aşkların kısa ömürlü olduğu, hiç kimsenin gerçek sevgiyi bilmediği, yaşamadığı düşüncesine karşı, bu derin sevginin gençlere biraz olsun umut vereceğini düşünmemdi.
Ayrıca birbirinizi bu kadar severken bir takım yanlış anlaşılmalar, aptalca kırgınlıklar ve araya giren yanlış insanlar yüzünden ayrı kalmanıza gönlüm gerçekten razı olmadı.
Eğer sevdiğin sultanın, köşemi gerçekten okuyorsa, ben de ona buradan sesleniyorum: ön yargılar ve aranızı bozmak isteyen insanlar yüzünden bu güzel sevgiyi kaybetmemelisiniz... Umarım bu yazı sizi birleştirir.
Eski sevgilisini unutamıyormuş
Sevgili ablacığım, 20 yaşındayım. Bir sevdiğim var. Biz çıkıyoruz, ama benden önceki sevdiğini unutamıyor. Ama ben de onu unutamıyorum. Beni hiç mi sevmedi?
Oysa bana o çıkma teklif etti. Ben onu çok seviyorum, unutmak istiyor ama unutamıyorum. Ne yapmalıyım? n Rumuz: Hiç mi Beni Sevmedin?
Demek ki seninle beraber olarak, denemek ve unutmasına yardımcı olmanı istedi. Ama olmadı. O halde yapabileceğin tek şey zamana bırakmak. Sabırlı olmalı, bir süre ona baskı yapmadan beklemelisin.
Ya da onu aklından ve yüreğinden silmeye bakmalısın. Ama sakın onun düştüğü hataya düşme. Başka birine bel bağlama, unutmak için.
Bakire olmadığı aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum
Sevgili Güzin Abla; ben 27 yaşındayım ve iki yıldır evliyim. Eşimi ne kadar çok sevsem de en fazla 3-5 kere ilişkiye girmişizdir. Çünkü, bakire olmadığı aklıma geldiği zaman çıldıracak gibi oluyorum, onu görmek bile istemiyorum ama evlendikten sonra fark ettim bakire olmadığını. n Rumuz: Serdar
Pek çok genç senin gibi düşünmüyor neyse ki, günümüzde. Ve her zaman söylediğim gibi, artık bekaret zarı, hiç ellenmemiş olmanın belirtisi değil. Kızlar bir yolunu buluyorlar nasılsa.
O halde, bu kadar sevdiğin eşine bence haksızlık ediyorsun.
Keşke onunla konuşsaydın bu konuyu. Belki de kızcağız hiç ilişki yaşamamıştı, ama bekaret zarı ya derinde ya da esnekti...
150 tane hap yuttum ama ölmedim
Güzin abla, bana yardımcı olacağına güvenerek, sana yazıyorum. Çünkü kimseye açılamıyorum.
Gecen sene çok bunalımlı bir dönem yaşıyordum. Ailemden uzaktaydım ve onlara hiçbir şeyi anlatamıyordum. Yalnız yaşadığım evde bir akşam evdeki antidepresif, sakinleştirici türü ilaçları içtim. Ben normalde hap yutmakta zorlanırım, o akşam hapları beşer beşer yuttuğumu çok iyi hatırlıyorum. Sanki ben değildim bunları yapan. 150 kadar hap yuttum ve bu beni kesin öldürür diye yatağa uzandım. Saatler sonra uyanıverdim. Ayağa kalkmaya çalışırken iki kez yere yığıldım, ertesi gün ise her yerim morluklar içersindeydi. Kulaklarım iyi duymuyordu, ayakta duramıyordum. Yine de kimseye bir şey söylemedim... Ta ki yaşama sıkı sıkıya sarılmaya karar verene kadar. İşte bu nedenle size yazıyorum. Şimdi benim bu akılsızca, bencilce davranışım vücuduma bir zarar vermiş midir? Bunu kimden öğrenebilirim, hangi uzmana gitmem lazım. Lütfen bana yardımcı olun.n Rumuz: Dide
Kızım görüyorsun işte ne kadar büyük bir hata yapmışsın. Bu ilaçlar insanı öldürmez ama vücudunda bir hasar yapmış, bir organını bozmuş olabilir. Bu durumda zaman kaybetmeden bir hastaneye gidip, tepeden tırnağa tetkikten geçmelisin. Ruhsal açıdan bir bunalım geçirdiğin ortada. En büyük hatan ailene ve psikoloğuna bu yaptığını anlatmaman. Mutlaka onlara söyle ve yardım iste. İnsanın ailesinden daha yakını olabilir mi? Madem bir psikoloğun varmış. O da sana eminim, yardımcı olacaktır.