Paylaş
Güzin Abla, ben 17 yaşındayım. 5 aydır süren bir ilişkim vardı, bitti. O 20 yaşındaydı.
Arkadaşlarım sürekli “Dikkat et seni aldatmasın” diyorlardı.
Aslında benim de şüphelerim vardı, beni kullanmak istediğini düşünüyordum. Ama bana iyi davranıyordu, çok anlayışlıydı. Ve beni sevdiğini söylüyordu...
Bir gün buluşmak için sözleştik. Evden çıkmadan önce ona “Buluşuyoruz değil mi?” diye mesaj attım. Cevap vermedi.
Sonra gecenin bir vakti “Özür dilerim, işten geldiğim için yorgundum, uyuyakalmışım” yazdı, ben de anlayışla karşıladım.
Daha sonra yine buluşmak istedi, yine aynı durumu yaşadık.
Tam üç kez bu durumla karşı karşıya kaldım.
Ayrılmak istemiyordum ama devam etmenin de yanlış olduğunu biliyordum, çünkü sadece bir kez buluşabilmiştik.
Arkadaşlarım beni hep ikaz etti. Ablama anlattım, o da bana “Ayrılacaksın, ondan sana hayır gelmez, buluşmaya bile gelmiyor, seni önemsemiyor” dedi.
Sonunda dayanamadım, ayrılmak istediğimi anlatan bir mesaj yazdım. Cevap bile vermedi.
Bunun üzerine sinirlendim ve “Bir cevap yazabilirdin, bu kadar mı umurunda değilim?” diye yazıp gönderdim.
Bir özür dilemesini bekledim ama beni aramadı.
Çok üzülüyorum. 5 ay boyunca beni oyaladı.
Önceden her gün arar, mesaj gönderir, beni sevdiğini söylerdi.
Ondan nefret edemiyorum, neden bilmiyorum.
1,5 sene önce babası vefat etmiş. Üzüldüm... Babasını kaybetmiş bir insan neden benimle oynasın ki diye düşündüm.
Şimdi umurunda değilim ama ben öğrenmek istiyorum neden böyle yaptığını.
Güzin Abla ne olur bana bir yol göster. Bir tek sana cesaret edip anlatabildim. Ne yapmam gerektiğini söyle bana...
Yeniden mesaj yazsam mı diye düşünüyorum, çünkü aramaya cesaret edemiyorum.
Ablan ne kadar güzel söylemiş, o genç adam sana hiç önem vermemiş. Seni sürekli atlatmış. “5 aylık ilişkimiz vardı” diyorsun ya, hangi ilişkiden bahsediyorsun?
Birkaç telefon, birkaç mesaj sadece...
Umarım o bir kez buluşmanız sırasında onunla beraber olmamışsındır.
Siz genç kızlar nasıl oluyor da bu kadar kolaylıkla bir ilişki yaşadığınıza inanıyorsunuz, aklım almıyor.
İnternette yazışıyor, adamın yüzünü bile görmeden âşık olduğunuzu, beraberlik yaşadığınızı söylüyor, kendinizi buna inandırıyorsunuz.
Ya da işte böyle bir-iki kez gördüğünüz birine inanıp onun hayatınızın aşkı olduğunu düşünüyor, kendinizi üzüp duruyorsunuz.
Kızım hayat bu kadar ucuz değil, bu kadar kolay da değil. Üzülüp kahrolacak o kadar ciddi şeyler var ki hayatta.
Umarım bundan ders alır, bir daha böyle gerçek anlamda güvenilmeyecek, seni oyalayacak birine kendini kaptırmazsın. Sakın bir daha da ona mesaj yazıp kendini küçük düşürme.
Onu düşüncelerinden de hayatından da silmelisin.
Bak kalbinden demiyorum, çünkü bu kadar kısa sürede gerçek anlamda ona âşık olabileceğini düşünemiyorum bile.
Evlerde de sigara yasağı olmalı
Sevgili Güzin Abla, ben 11 yıldır sürekli sigara kullanan bir adamın eşiyim. Sigaradan nefret ediyorum ve herkesin sigarayı bırakarak sağlına kavuşmasını istiyorum.
Kadınların da sigara içenler sıralamasında üst sıralara tırmanması beni çok endişelendiriyor.
Hanımlar, genç kızlar, bugünün ve yarının anneleri sigaranın tutsağı mı oluyorlar?
Ben okullar dağıldığı zaman sokakta ağızları sigaralı kız ve erkek gençleri görüyorum.
Üzerlerine sinen sigara kokusu nasıl oluyor da ailelerini rahatsız etmiyor, bilemem. Yazık değil mi bu gençlere?
Körpe ciğerleri sigara illeti ile yanıp kavruluyor. Bu çocuklar hastalıktan kurtulabilir mi?
Şimdi toplu ulaşımda ve kapalı yerlerde sigara yasağı var ama bu yeterli değil. Çünkü evdeki eşlere yasak yok! Sigara içen taraf, içmeyene nasıl kötü kokuyor, bir düşünün. Bu iki insan evli ve müşterek bir hayat sürecekler. Bu, cinsel ilişkilerde bile karşı tarafta isteksizlik doğurur.
İki insan böyle nasıl bir yastıkta kocar! Ne yazık ki benim eşim de bunlardan biri ve bütün uyarılarıma rağmen sigarayı bırakmıyor.
Üstelik bu durum benim sağlığımı da etkilemeye başladı. Grip oldum, hastaneye gittim. Akciğer röntgenim çekildi. Doktor bana “Sigarayı acilen bırakmanız gerekiyor” dedi. Güzin Abla sırf bu nedenle eşimden uzaklaşmaya başladım. Çocuklar olmasa boşanmayı bile düşünüyorum, haksız mıyım?
Bir sigara düşmanı olarak sizi çok iyi anlıyor ve destekliyorum sevgili okurum. İşyerlerinde, kamu kuruluşlarında, toplu taşıma araçları ve kapalı mekanlarda sigara içme yasağı olması çok olumlu bir gelişme.Ancak bu yasağa karşı çıkanlar da çok...
Evdeki duruma ise tabii ki kimse yasak getiremiyor ama bu karşılıklı saygıya bağlı bir şey. Kendi sağlığını hiçe sayan insan, karşısındakini mi düşünecek?
Ben de eşlerden biri içmediği halde diğerinin inatla sigara içmeye devam etmesini, sevgi ve saygı eksikliği olarak nitelendiriyorum.
İnsan iradesinin yenmeyeceği hiçbir şey yoktur. Bu nedenle “bırakamıyorum” diyenleri anlayamıyorum.
Siz de boşanmaya kalkışmadan önce eşinizi ikna edin, yeterli.
Sonuçta sizin hayatınızla oynadığının bilincinde olmalı.
Paylaş