‘Başıma gelen tüm kızlara ders olsun’yazılarını okuyor ama hiç değişmiyorlar

Merhaba Güzin Abla, bazen erkeklerden yanıp yakılan genç hanımların size yazdığı mektupları okuyup gülüyorum.

Bir genç hanımın “erkek milletini tanıdıkça” dünyası başına yıkılmış. Peki ne bekliyordu ki? Barbara Cartland tarzı pembe diziler seyrederek mi kendini hayata hazırlamış?

Gerçekleri konuşalım, Türk hanımlarında “Biriyle ilişkiye girip eğleneyim, zamanı gelince bunu atıp başkasını bulurum” diye bir düşünce yoktur. Tabii istisnalar hariç...

Hanımlar ilişkinin mutlaka evlilikle bitmesini hayal ediyor. Tabii bu süreç içinde (kendilerince) müstakbel eşlerinin sınırları zorlayan isteklerine bir-iki direnmeden sonra teslim oluyorlar. Nasıl olsa evlenecek değiller mi!

Erkeklerde ise durum tam tersi. Olaya eğlence olarak başlayıp, öyle de devam ettiriyorlar. Bazılarında çetele tutma merakı bile var! Onlara göre de iş evliliğe gelince, kızların el değmemiş olmaları gerek, hatta bu şart. Yine istisnalar hariç.

Yıllardır Güzin Abla köşesinde “Benim başıma gelen tüm kızlara ders olsun!” yazılarını okuyanlar da biziz, bunu yaşayan ve sebep olanlar da.
Oysa kimse ders almıyor, alış-kanlıklarından vazgeçmiyor.

Kızlarımız artık gerçeklerle yüzleşebilmeli. Bu, erkek arkadaşsız geçirilmesi gereken kritik yaşlar anlamına gelmiyor elbette. Tam tersi, “arkadaşlık” kavramını bilen karşı cinsle uyumlu arkadaşlıklar kurup, beklentilerini doğru değerlen-dirmekten bahsediyorum.
Burada en önemli rol annelere düşüyor. Çocukları hayata hazırlarken, toplumun karakter yapısını şekillendirdiklerini unutmamalılar. Erkek çocuğa sonsuz hoşgörü, kız çocuğa ise esaret ve kişiliksizlik aşılamaktan kaçınmalılar.
Rumuz: M.F.

Haberin Devamı

Bir erkek gözüyle yorumlarınızı yerinde buldum. Ancak kızlarımızı içine kapanık, kendini ifadeden aciz yetiştiren, hatta evlendirmek için baskı yapanlar da daha çok babalar...

Evet, çocukları anneler yanlış yetiştiriyor belki. Özellikle de erkek çocukların kızlarla oynaşmalarını çok doğal gören anne-babalar... Ama sonuçta toplumumuzda annelerin de erkeğin baskısı altında olduğu unutulmamalı. Yani hep kadınları, kızları ve anneleri suçlamadan önce bir düşünelim.

Önemli bir karar aşamasındayım lütfen bana acil cevap verin

Sevgili Güzin Abla, acele bir karar almam gerekiyor. Dört yıllık bir beraberliğim var. Bu beraberliğimde altı ayda bir aramıza mesafe giriyordu, ki bazen bitti sanıyordum ama tekrar başlıyorduk. Bu süre boyunca çok üzüldüğümüz oldu ama nedense birbirimizden bir türlü vazgeçemedik.

Bu adamla iki yıl önce beraber olmuştuk. Bir daha tekrarlamak istemediğim için ilk ve son olmuştu.

Yine mesafeli bir döneme girdik ve ben bu sefer nedenini öğrenmek istedim. Kendisinin normal olmadığını, hep cinselliği düşündüğünü ama bana zarar vermek istemediğini ve mutsuz olmayı hiç hak etmediğimi söyledi.

İkimiz de 30 yaşındayız ama o öğrenci olduğu için evliliğe henüz maddi açıdan hazır değil. Benden evleninceye kadar cinsel beraberlik bekliyor. Bu durumda ne yapmalıyım?
Rumuz: Ayşe

Sanki yukarıdaki yorumlar senin için yazılmış güzel kızım. Ancak sen 30 yaşında, aklı başında ve olgun olması gereken bir kızsın. ılişkin dört yıldır sürüyormuş. Bu da ciddi bir ilişki yaşadığınızı gösteriyor. Birbirinizi sevdiğiniz de ortada...

Dört yıl az bir süre değil. Demek ki, bu genç adam gerçekten parasızlık yüzünden evlenemiyor. Yine de sorumluluğunun bilincinde bir insan, hem okuyup hem de çalışabilirdi.

30 yaşına gelmiş ama hâlâ işini gücünü kurmamış biri için endişe etmekte haklı olabilirsin.

Bu genç adamın seni sevdiğini ama onun da çaresizlik içinde olduğunu söylemeliyim. Ona yön verip, hayatını bir an önce kurması için destek olman gerekiyor.
Sonuçta bu biraz da sana bakıyor...

Yazarın Tüm Yazıları