Canım ablam, bundan iki yıl önce, 15 yıldır tanıdığım bir akrabamla beraber olmaya başladım.
O, lise yıllarımda da benimle olmak istediğini söylemişti, ancak benim başka ideallerim olduğu için hayatıma kimseyi sokmuyordum. Ta ki üniversiteye kadar... Üniversitede üç yıl birliktelik yaşadığım mükemmel biri vardı. Zaman içinde, ailelerimizin yarattığı sorunlar nedeniyle sevgimiz azaldı ve sonunda ilişkimiz bitti. Ondan sonra hiç kimseyle ilişki yaşamadım. İki yıl bekledim. Akrabam olan o gençle yıllar sonra karşılaştığımızda ise onun askerliğinin bitmesine üç ay vardı. Bir süre telefonla görüştük, askerden döndüğünde de ilişkimiz başladı. Birbirimize çok benziyor, güzel bir beraberlik yaşıyorduk. Ama ne yazık ki araya güven sorunu girdi. Bir gün benden telefonumu istedi, “Bir hafta bende kalacak” dedi. Şaşırdım, çünkü bu bana ters gelen bir hareketti. “Eğer bana bu telefon nedeniyle güveneceksen, şimdi kırayım şu telefonu, bir daha kullanmayayım” dedim. Ama bana kızdı, bağırdı ve ayrıldık. Çok sürmeden barıştık. Bu arada araya aileler girdi, evlilik planları yapıldı. Biz de istiyorduk evlenmeyi ama onda bana karşı sürekli bir güvensizlik hissediyordum. Üstelik ben gezip tozan, uçarı kaçarı biri de değilim. Gayet mütevazı bir hayatım var. Evden işe, işten eve giden biriyim. Bunlara rağmen nedenini bilmediğim bir güven sorunu yaşıyorum onunla. Üç aydır yine ayrıyız. Son olarak her şeyi netliğe kavuşturmamız gerektirdiğini söyledi, görüştük. Artık birbirimizi aramayacak, mesaj bile atmayacaktık. Bunları söylediğinde ben olduğum yerde öylece kalakaldım. O da arabasına binip oradan ayrıldı. Gittiğini düşünürken, tekrar yanıma geldi, “eve git” diye ısrar etti. Sokakta beklememi istemiyordu. Biraz hava alıp, eve döneceğimi söyledim. Bir anda inanılmaz bir tepkiyle bağırmaya başladı ve bana vurdu! Aramızdaki tek sorun bunlar değildi elbette. Annesi ilişkimizin başlarında beni arıyor, oğlunun değiştiğini, artık çok mutlu olduğunu söylüyordu. Ama bir süre sonra annesinin beni istemediğini duymaya başladım. Annem ve babam da çok üzüldüler. Haklı olarak artık onlar da bu ilişkiye karşı çıkıyorlar. Aslında o çok doğru biri, sadece duygularından emin değil. Şu an ayrıyız ama onsuzluk diye bir sözcük yok kelime haznemde... Bana hayatım boyunca en büyük mutluluğu yaşatan adamın, ayrıldığımda da acısını yaşamayı başarırım. Zaman neyi getirir bilmiyorum ama onu hâlâ seviyorum. Biliyorum artık sadece sevmek yetmiyor. Ben ufacık yüreğimde kocaman bir sevgi besledim. Yine mi yanıldım abla? Yine mi yanlış seçim yaptım? Rumuz: Biraz güven
Canım kızım, ben bu kadar kuşkucu, baskıcı, karşısındakine inanmayan, duyguları anlaşılmayan, birden bire sertleşip, şiddete başvuran insanlara asla güvenmem. Böyle biriyle evlenmeyi düşünmeni de istemem. Yarın öbür gün seni kapalı perdeler arasında yaşatacak, aşırı kıskanç ve güvensiz biri olduğu anlaşılan bu gencin, mutlaka kişisel sorunları olmalı. Annesinin “oğlum artık çok değişti, şimdi çok mutlu” demesi bile manidar değil mi? Belli ki sert mizaçlı, sağı solu belli olmayan, bir anda nedensiz saldırganlaşabilen biri bu. Sen çok mantıklı bir kızsın, bırak sevgiyi mevgiyi, böyle bir insan sevilemez. Sanki sana vurmasını hafife alıyor gibi bir tavrın var. Bu beni çok huzursuz etti. Aman kızım, dünyada en korktuğum insanlar dengesiz insanlardır. Aşırı kıskançlık da bir ruhsal sorundur. Bunu aklından çıkarma. Ama o genci yüreğinden çıkar, at.