Paylaş
Merhaba Güzin Abla, bana yardımcı ol, ne yapacağımı bilmiyorum.
Uzun süredir konuştuğum biri var. Sevgili değiliz sadece arkadaşça görüşüyoruz. Aslında ben, onu böyle görüyorum.
Ama kendisi farklı düşünüyor.
Sanki onun için dünyada tek değerli insan benim... Onun için her şeymişim ve hayatına anlam kazandırıyormuşum.
Duygularını çok yoğun yaşıyor.
Üzerime çok düşüyor ve benden de karşılık bekliyor. Fakat ona hiç içim ısınmadı. Ona karşı en ufak bir şey hissetmiyorum.
Aklım ve kalbimde de kimse yok. Onu da sevmek gelmiyor içimden. Evet, o iyi biri...
Ama iyi biri olması yetmiyor onu sevmeme.
Ona bir şans verirsem ileride sevemeyeceğimden korkuyorum.
Güzin Abla, doğum günümü ilk kutlayan, saçımdan kıyafetime bir değişiklik yaptığımda ilk fark eden o oluyor. Düşünüyorum da acaba zamanla sevebilir miyim?
Bir de düşünüyorum da geçmişte gerçek anlamda sevdim de ne oldu? Hep hayal kırıklığı yaşadım ve sürekli aldatıldım.
Şimdi biraz da sevileyim.
Ama yağmurdan kaçarken doluya tutulmaktan da korkuyorum.
Şu anda elini bile tutmaya katlanamadığım bir kişiyi ileride sevebilir miyim? Ne yapacağımı bilmiyorum, gerçekten.
Onunla arkadaş olarak kalabilir miyim yoksa tamamen ilişkiyi bitirmeli miyim? Düşüncelerine çok ihtiyacım var.
◊ Rumuz: Yardım et
YANIT
Sevgili kızım, şu cümlen aslında benim için çok çok önemli: “Elini bile tutmaya katlanamadığım bir kişiyi nasıl sevebilirim?” Bu bana yeter...
Çünkü ben iki insanın birbirini sevebilmesi için birbirlerine karşı bir elektriklenme hissetmeleri gerektiğine inanırım. Sevgi dokunmaktır, diye düşünürüm. Dokunmayı istemek, sevgini karşındakine temas ederek hissettirmek çok önemlidir.
Bunu hissedemiyorsan, bu kendiliğinden zaman içinde gelen bir duygu değildir. Böyle bir duygun yoksa, hiçbir zaman da olmayacak demektir.
Ama belli ki bu genç adam sana bağlanmış, o kendine göre seni seviyor olmalı. Ama bu durumun tehlikeli olmaması için ona açıkça anlatmalısın. Öyle ki, senden arkadaşlık dışında bir yakınlık görme ihtimali olmadığını anlamalı. Senden gerçek anlamda bir sevgi beklememeli.
Yoksa onun bu takıntısı zaman içinde tehlikeli olabilir.
Biliyorsun erkekler bazen “Benim olmayacaksan, başkasının da olamazsın” gibi hastalıklı bir fikre kapılabiliyor. Bazen bu cinayetlere kadar uzanabiliyor.
Bu yüzden aman kızım, sakın ona acıdığın, sadece seni sevdiği ya da bu sevgiden keyif aldığın için yürütemeyeceğin bir beraberliğe başlama.
Hani bazen insan, senin de daha önce yaşadığın gibi acı veren bir beraberlikten sonra “Şu ana kadar hep ben sevdim, biraz da beni sevsinler. Biraz de ben sevilmenin keyfini yaşayayım” diye düşünür. Ama bu mümkün değildir, sonu mutlaka hüsranla biter...
Çünkü o senden hep sevgisine karşılık beklemeye devam edecektir.
Ama yine de bir ihtimal daha var. Bu çocuk çok iyi biri olabilir.
Gerçekten seni seviyordur.
Bu gencin iyi biri olup olmadığını, seni takıntı haline getirip getirmeğini sen çözeceksin. Belki zamanla sen de onu sevebilirsin...
Paylaş