Merhaba Güzin Ablacığım, senden yardım istiyorum. Son iki senedir babamla aram çok kötü. Ne ben ona, ne de o bana katlanabiliyoruz. Hiçbir konuda, hiçbir şekilde anlaşamıyoruz. Hemen hemen her gün evde ufak bir şeyi bahane edip tartışma çıkarıyor. Evimizde hiç huzur kalmadı. İnanır mısın, okulun başlamasını iple çekiyorum. Çünkü bu sayede evde az bulunuyorum ve evdeki huzursuzlukları görmemiş oluyorum. Bana sürekli, hemen her gün laf atıyor, her konuyu bana dokunduruyor. Bu da benim çok zoruma gidiyor.
Herkesin yanında küçük düşürmeler, bağırıp çağırmalar da var. Hatta bazen benden nefret ettiğini bile söylediği oluyor. Evin huzurunu benim kaçırdığımı söylüyor. Ben güya onun sağlığını bozmuşum. Bu durumdan artık çok bunaldım, her gece sessizce ağlamaktan usandım. Kendimi babamın üvey kızı olarak görmeye başladım. Bana böyle davranan kişiye ben de saygılı davranamıyor, sevgiyle de yaklaşamıyorum. Bana kötü bir söz söylemişti; burada tekrarlayamayacağım bir kelime; aklımdan hiç çıkmıyor. Babamı gördüğümde o kelime kulaklarımda yankılanıyor. Bütün bu olanlardan sonra ona artık iyi niyetle ve sevgiyle bakamıyorum. Onu babam gibi göremiyorum. Lütfen bana yardım et.
RUMUZ: HOLLANDA’DAN E.
Bazen babalar, çocuklarının büyüdüğünü görmezden gelirler. Bu onların işine gelir. Onun büyümesi demek, pek çok sorunu da beraberinde getirmesi demektir. Özellikle kız çocuklarının büyümesiyle, erkeklerden korunması gerekir. Onun her hareketini, her davranışını izleyip, sürekli endişe duyarlar. Namus meselesi haline getirirler. Çevrelerine karşı mahcup olmak korkusu içindedirler. Ve bütün bu kendi kendilerine yarattıkları sorunların başlıca kahramanı olarak da evlatlarını görüp, ona karşı böyle anlattığın tarzda bir tür düşmanlık beslerler.
Tabii bütün bu sıraladıklarım, herhangi bir babanın psikolojisi... Asla genelleme yapmıyorum. Ama senin baban işte sanırım bu anlattığım kategoriye giriyor. Babana karşı düşmanlık beslemek yerine, onu biraz daha anlayışla karşılamaya çalış. Zaman geçtikçe, eminim her şey yerli yerine oturacaktır. Ama bu dönemin senin için oldukça zor olduğunun da farkındayım. Hiç değilse annen, sana daha sıcak davranıyor mu? Onunla üzüntünü paylaşırsan, eminim sana destek olmaya çalışacaktır. Hem düşünecek olursan, annenin hayatının da bu evde pek kolay geçmediği açıkça görülüyor.
Karımı aldattığım kadın bana AIDS bulaştırmış olabilir
Sevgili Güzin Abla, başıma beklenmedik bir iş geldi. Ben 39 yaşında, 12 yıllık evli, eşine ve çocuğuna çok düşkün meslek sahibi bir beyim. Karımı ve çocuğumu çok sevmeme rağmen karımı aldattım. Şimdi de çok pişmanım. Sevgilim olan kadın, evli olduğumu biliyordu. Ve buna razı görünüyordu. Ama daha sonra yuvamın yıkılmasından korktum ve bu ilişkiye son verdim.
Ancak bir hanım arkadaşından öğrendiğim kadarıyla o aslında bir hayat kadınıymış. Para karşılığı her önüne gelenle beraber olurmuş. Şimdi içimde korkunç bir endişe var. Ya bu kadından kötü bir hastalık kapmışsam? Örneğin AIDS gibi ölümcül bir hastalık bulaşmışsa. Bu yüzden eşimle tüm ilişkilerimi kestim. Her geçen gün korkular içinde yaşıyorum. Kime başvurayım, ne yapayım?
RUMUZ: KORKUNÇ ENDİŞEM
Sevgili oğlum, bunca endişe ve korku sana yetmiştir herhalde. Bu konuda sana yardımcı olamam. İster AIDS olsun, ister başka bir cinsel yolla bulaşan hastalık; eğer böyle bir endişen varsa ve kesin bilgi edinmek istiyorsan hemen hastaneye başvurup önce HIV testi yaptırmalısın. Kanını alıp yapacakları bu testte gerçekten sana AIDS bulaşıp bulaşmadığını kesinlikle anlayabilirsin.
Diğer hastalıklar için de çeşitli testlerden geçirilirsin.
Ancak, eşin için endişe ediyorsan, bunun için biraz geç kaldın, diyebilirim. Çünkü, hem o kadınla hem de eşinle birlikte olduğun o süre içinde, hastalığı eşine bulaştırmış olabilirsin. Böyle günlerini korku içinde geçireceğine bir an önce cesaretini toplayıp, bir hastaneye başvurmalısın. İşte böyle olur olmaz ilişkilere girmeden, eşlerinizi aldatmaya kalkmadan bir düşünün önce. Sonra pişman olmak fayda etmez.
Kızlara karşı güven kaybı yaşıyorum
Merhaba Güzin Abla; size hayatımda ilk defa yazıyorum. Ben 21 yaşındayım. Yakın çevrem yakışıklılık yönünden beni çok beğeniyor. Bir kız arkadaşım bana çok umut verdi. Ondan çok hoşlanıyordum, onunla konuşurken mutlu oluyor, büyük keyif alıyordum. Gün geldi; okulu tatil oldu. Memleketine gitti. 4-5 gün mesajlaştık. Bana "Seninle avunuyorum" diyordu. Aradan zaman geçti, aramamaya başladı, mesaj da yazmadı. Hattına kontör yükledim, habersiz. Belki bitmiştir, diye. Meğer sorun kontör değilmiş. Hiç açıklama yapmadı. Oysa ben arkadaşlarının onunla ilgili söyledikleri olumsuz sözlere rağmen çok bağlanmıştım ona.
O gün bu gündür kızlara karşı güven kaybı yaşıyor ve beğendiğim birinin karşısına çıkıp, "Senden hoşlanıyorum, seni tanımak istiyorum" diyemiyorum. Kesinlikle beni reddeder, kesin beni beğenmez, gibi bahaneler yaratıyorum. Aslında çok dürüst, kızlara karşı kötü niyet beslemeyen, onlardan faydalanma düşüncesine sahip olmayan biriyim. Şu anda birinden hoşlanıyorum. Aileme yakışır biri ise, niyetim ciddi. Belki yaşım henüz erken ama ilerde olabilir. O aslında çok yakınımda. Ara ara bana baktığını zannediyor ama çok da emin olamıyorum. Kısacası reddedilsem bile, en azından ’keşke’lerden kurtulmak için onunla konuşmak istiyorum. Bana nasıl bir çözüm önerirsiniz?.
RUMUZ: KARAHİSAR
Oğlum, bir hayal kırıklığı, bir genç kızın olumsuz etkisi, hayatın boyunca kendine güvensiz bir genç olmana yol açmamalı. İnsanın hayatında çok daha ciddi olumsuzluklar, çok daha ciddi hüsranla noktalanan beraberlikler gerçekleşebilir. Bu ilk tecrübenin seni bu derecede huzursuz etmesine izin verme. Daha pek çok sevgilin olacak, aşık olduğunu düşüneceksin, flörtler yaşayacaksın. Beğendiğin bir genç kızla yakınlık kurmak için de elbette ilk adımı atman gerekecek. Ama önce, kendine güvenmeyi yeniden öğrenmek zorundasın.