Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 25 yaşında, yurtdışında çalışan bekar bir gencim. Bir süre önce köşenizde bir genç kızın Kibele rumuzuyla yazdıklarını okudum ve o satırlarda kendimi görür gibi oldum. Çok etkilendim. Çünkü onun yaşadıklarının hemen hemen aynısını ben de yaşadım...
Ben 11 yaşındayken babam vefat etti. Vefatından üç yıl önce annemle boşanmışlardı zaten. Annem ikinci evliliğini yapıp bizi bırakıp gitmişti.
Erkek kardeşimle ben, babaannemin evinde, babam ve amcalarımla kalıyorduk. Kardeşim benden iki yaş küçük. Bizim ailenin tamamı alkolikti, o nedenle ikimiz de şiddet içinde büyüdük. Bizimle kimse ilgilenmezdi. Babam hastalanıp yatağa düşünce evden de attılar bizi. Gidecek yerimiz olmadığından apartmanın depo olarak kullanılan dairesinin kapısını kırıp oraya sığındık.
İçeride apartman sakinlerinin eşyaları vardı. O eşyaları kullanarak kendimize ev yaptık orayı.
Babamın durumu ağırlaşınca onu kaybettik, kardeşimin tüm sorumluluğu bana kaldı. Okuyamadım, çalışmaya başladım ve hâlâ da çalışıyorum. Çocukluğumu hiç yaşayamadım... Şu anda yurtdışında güvenlik görevlisiyim. Çok şükür hayatımı kazanıyorum. Kibele rumuzlu o arkadaşın yazısı çok hüzünlendirdi beni. Keşke kendisiyle tanışabilseydim...
Rumuz: Avaşar
Sevgili oğlum, bu köşe yaşanan pek çok aile faciasının yansıdığı, insanlık adına bir ayna sanki. Bu öyküleri okurken içim yanıyor.
Bunları özellikle gençler okusun diye yayınlıyorum, çünkü bazıları hemen yanı başlarında yaşanan acıların farkında bile değiller ne yazık ki... Senin hayatını kurtarmış olmana çok sevindim. Kibele rumuzlu kardeşimizle ilgilenmen de çok iyi ama ben bir genç kızın mail adresini sana veremem. Fakat sen izin verirsen ve o da beni ararsa, ona senin adresini verebilirim.
Ne zaman biriyle çıksam arkadaşlarım dalga geçiyor
Güzin Abla, ben 19 yaşında bir genç kızım. Yurtdışında bir meslek okuluna gidiyorum, bu sene mezun olacağım.
Yan sınıfımdaki bir gençten hoşlanıyordum ve bunu ona söyleyemediğim için duygularımı sınıf öğretmenimle paylaştım. Onun adını, yaşını ve sevgilisi olup olmadığını öğrenmek istedim.
Öğretmenim de onun sınıf öğretmenine sormuş; 19 yaşındaymış, kız arkadaşı da yokmuş. Ama nasıl olduysa benim sınıfımdaki iki genç bunu öğrendi ve benimle dalga geçmeye başladılar. Üstelik ona gidip beni kötülediler.
Zaten benim sorunum bu! Ben ne zaman biriyle çıksam, arkadaşlarım benimle dalga geçiyor. Ben de karşılık veremediğimden hep içime atıyor ve ağlıyorum. Sonunda da ne yapıp ne edip beni sevgilimden ayırıyorlar.
Ne olur bana yardım et ablacığım, o genci kaybetmemek için ne yapmalıyım?
Rumuz: Çaresiz54
Sınıf öğretmeninin sana yardımcı olmaya çalışması ne hoş... Ama anlaşılan sınıf arkadaşların seni pek çekemiyor. Sende gözleri olabilir, onlara yüz vermediğin için sana gıcık olabilirler ya da eğer seninle dalga geçenler Türk değilse, sana karşı ırkçı bir tavır sergiliyorlardır.
Her iki durumda da eğer o genç adamın sana ilgisi varsa ve iki saçma sapan söze inanıp senden vazgeçecekse bırak vazgeçsin. O zaman zaten sana uymaz, yaramaz demektir...
Gerekirse o gençle açık açık konuşabilirsin. Senin yaşında gencecik bir kızın kötülenecek nesi olabilir ki? Bence o arkadaşlarını bu kadar önemsememelisin kızım.
Paylaş