Ayı Meyvan’ın acıklı öyküsü

1990 yılının ilkbaharında, Hakkari-Yüksekova’da iki aylık bir ayı yavrusu, korkuyla başını ininden dışarı uzattı. Annesi dışarı çıkmasına izin vermiyordu, ‘kim vurduya’ gitmesin diye. Dışarıda, kan ve ölüm kokusu vardı.

Haberin Devamı

Bal getirmesi beklenen babası, o gün bir türlü dönmemişti. Bir gariplik olduğu belliydi. Birden kıyamet koptu! Elleri tüfekli üç adam inine daldı. Karanlığı, annenin yavrularını korumak için çıkardığı müthiş homurtu yırttı. Sonrası... Tüfeğin ardı kesilmeyen takırtısıyla taranan in, anne ayının acı çığlığı...

Gün ağardığında inin dibine sıkışmış iki aylık yavru ayı, dehşetle paramparça olmuş annesine ve kanlar içindeki kardeşine bakıyordu.

ŞEHİT MEHMETÇİĞİN EMANETİ

Mehmet, şefkatle kucağına aldı yavru ayıyı. Terhisine altı gün kalmıştı. “Eee küçük kız, şu altı günü de Allah sağ salim geçirmemize izin verirse seni Ankaralı yapalım mı” dedi. Yavrunun adını, Kürtçe ‘öksüz kız çocuğu’ anlamına gelen ‘Meyvan’ koydu.

Altı gün sonra, hain pusu yolda yakaladı Mehmet’i. Kendisi gibi terhis olmuş 9 arkadaşıyla otobüste şehit edildi. Ertesi gün buldular otobüsün bagajında tir tir titreyen Meyvan’ı.

Mehmet’in cebinden çıkan, köydeki anasına yazdığı mektup bir vasiyetti aslında: “Canım anam, ölürsem ağlama sakın. Senin bana verdiğin en büyük servet insanlık. Sana emanetimdir Hakkari dağlarının küçük öksüzü Meyvan.”

Mektubu alan yaşlı kadın ne yapacağını bilemedi. Oğlu şehit olmuş, hayatında hiç görmediği bir ‘canavar yavrusu’ ondan yadigar kalmıştı. Geceler boyu birbirlerine sımsıkı sarıldılar. Yaşlı kadın oğluna, Meyvan da anasına ağladı.

Haberin Devamı

KIZGIN SACDA DANS ETTİ

Hemen biter mi kötü kader öyle? Meyvan’ı gecekondunun bahçesinden çalıverdiler bir gün. Kızgın sac üstünde dans ettirmeye çalıştılar. Bir ay sürdü bu işkence.
Hayvanları Koruma Derneği (HAYKOD) ikinci başkanı Gamze Erkök, derneğe gelen bir telefonla Meyvan’dan haberdar oldu. Batıkent’e gittiğinde çöp bidonuna zıplamaya çalışan ponpon kulaklı küçük ayı yavrusunu gördü ve aşık oldu. Acıklı hayat hikayesini öğrendiğinde de iyice bağlandı ona.

O kadar küçük, o kadar savunmasızdı ki Meyvan, günlerce kucakta parmağını emdi, uyurken kabuslar gördü, ağlayarak uyandı...

DOĞAYA BIRAKMAK İMKANSIZ

Meyvan, tam 20 yıldır Ankara’daki HAYKOD Barınağı’ndaki özel bir alanda sevgiyle, şefkatle bakılıyor. O kadar güzel ve sevimli bir hayvan ki... Biraz tombul, diğer bozayılardan farklı olarak sarı röfleli tüyleri, kocaman ponpon kulakları var.

Doğaya bırakılması artık imkansız, çünkü kendisini nasıl koruyacağı ve nasıl avlanacağını annesinden öğrenemedi. Bundan sonra da bu mümkün değil...

* * *

Haberin Devamı

Çok sevgili hayvan sever dostlarım, yukarıda özetini okuduğunuz yazıyı 8 Ekim 2005’te yazmıştım. Meyvan’ın öyküsü pek çok okurumun ilgisini çekmiş, okuyan herkesi duygulandırmıştı.

Meyvan şu anda 20 yaşında. İnsanlardan başkasını tanımıyor, hiçbir canlıya güvenmiyor. Bir ayının doğal ömrü 20- 25 yıl, hayvanat bahçesinde bakılan ayıların ortalama ömrü ise 15 yıldır.

Meyvan şimdi, üç aylıkken geldiği ve 20 yılını geçirdiği yaşam alanından alınarak başka bir yere, Karacabey’deki doğal ortama nakledilmek isteniyor. Sadece nakli bile başlı başına ruhsal bir travma, ayrıca çok ciddi fiziksel bir darbe olacak.

Bu darbe, onun kısa zamanda ölümüne neden olabilecek şiddette. ınsan elinden beslenmeye alışmış bir ayı nasıl olur da doğal ortamında yaşamaya bırakılır?
Yapayalnız kalacağı bir yerde kalması için rehabilite edilmeye ise ömrü vefa edecek mi?

Oysa şu anda Meyvan, HAYKOD Barınağı’nda çok büyük fedakarlıklarla bakılıyor. Özel bahçesiyle, özel havuzuyla, salıncağıyla, bakıcılarına yaptığı şakalarla çok mutlu...

20 yaşına gelinceye kadar insanlarla direkt teması olmuş bu güzelim kızımız için, sadece kişisel davaları nedeniyle acımasızca, inatla “doğal ortama bırakılsın” diye tutturan bir grup, bakanlığın kapısını aşındırmakta.

Meyvan’ın yaşam öyküsünü çok iyi bilen biriyim, onu kurtarmak adına mücadele veriyorum.

Meyvan, Karacabey’deki ayı barınağında, diğer ayıların arasına, doğal ortama salınırsa parçalanmaktan kurtulamaz.

Hayatında başka bir ayı bile görmemiş ki! O artık yabani bir hayvan, bir doğa hayvanı değil, evcil bir hayvan karakterinde.

Kadersiz Meyvan’ın ilk kez kucağına atladığı o kahraman erimiz şehit olmasaydı, belki de kimse onunla uğraşmayacaktı. O sadece şehit Mehmetçiğimizin annesine değil, bize de emanet.

Onun için mücadele verelim. Onu ölüme göndermeyelim.

Lütfen hayvan sevginizi ön planda tutun, kimlik numaralarınızla dilekçe yazıp, imzalayarak aşağıdaki e-posta adreslerine gönderin.
bilgi@ankaracevreorman.gov.tr
ozelkalem@cevreorman.gov.tr

Yazarın Tüm Yazıları