Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben kardeş ülke Azerbaycan’dan size yazıyorum. Yardımınıza çok ihtiyacım var...
24 yaşındayım. Tıp fakültesini bitirdim ve yakın zamanda doktor olacağım. Beni size yazmak durumunda bırakan problemim şu: Annem benim sevdiğimi beğenmiyor. Nedeni sevgilimin fakir olması ve çok iyi bir eğitimi olmaması.
O bir işçi. Ama bir yandan da iyi bir üniversitede okumak için çaba gösteriyor.
Annemin onu beğen-memesinin bir nedeni de ailesinin iyi olmaması, daha doğrusu babası iyi bir insan değil...
Annesini dövermiş... Annesi rahmetli olmadan bir başka kadınla ilişki kurmuş. Karısı öldükten sonra o kadınla evlenmiş. Bütün bunlar yüzünden annem sevdiğim genci istemiyor.
Ama ondan ayrılamam, çünkü seviyorum... O da beni çok seviyor, bundan eminim. Öte yandan annemin de bu beraberliğe helallik vermesi önemli benim için...
Zaten sevdiğimle başka başka ülkelerde yaşıyoruz. Yılda sadece 2-3 kez görüşüyoruz.
Hayatında bana tokat atmamış annem “onu çok seviyorum” dediğimde, bana el kaldırdı. Çok ama çok zor zamanlar geçiriyorum. Lütfen bana yardım edin, ne yapayım?
◊ Rumuz: Azerbeycanlı kız
YANIT
Sevgili kızım, anneler evlatları için her şeyin en iyisini isterler. Bu nedenle annenin bu düşünceleri çok doğal. Sevgi elbette çok önemli ama senin geleceğin için endişelenmesini de anlayışla karşılaman gerekir.
Bu genç adamın seni sevdiğine inansak bile, senin aşkın için üniversiteye girmeye çalışmasını, senin için kendine iyi bir gelecek sağlamak için çırpınmasını takdirle karşılasak da, ortada bir gerçek var.
Sen doktor olmak üzeresin. Ve annen senin böyle bir eğitim alman, iyi bir meslek sahibi olman için eminim çok büyük fedakarlıklar yapmıştır. Hâlâ da yapıyordur...
Doktorluk, öyle kolay bir meslek değil. Fedakârlık istiyor, mücadele etmek ve çalışmak gerekiyor. İnsanlara kendini adayacaksın, onları yaşama kazandırmak için elinden geleni yapacaksın. Gün olacak nöbet tutup sabahlara kadar uyumayacaksın, gün olacak evine gitmeyi, yemek yemeyi bile unutacaksın...
Doktor olmak dünyanın en kutsal görevlerinden biri. Ama hiç de kolay değil. İşte annen seni ülkeniz için pırıl pırıl bir doktor olman için yetiştirmiş. Ve şimdi sen henüz üniversiteye bile girememiş, ciddi bir mesleği olmayan, üstelik bir başka ülkede yaşadığını söylediğin bir genç adamı sevmişsin.
Tecrübelerim bana senin bu genci internetten bulduğunu, onunla yazışarak tanıştığınızı söylüyor. Onu çok seviyormuşsun, o da seni çok seviyormuş ve sen sadece yılda birkaç kez görüştüğün bir genç adam için bu karara varmışsın...
Her şeyden önce emin misin? Bu genç adamın karakterinden, kişiliğinden, sana karşı hislerinden bu kadar emin olman için onun hakkında neler biliyorsun?
Ailesinin durumu, babasının annesine ihaneti bu genç adamı ne derece etkilemiştir? Belki de onu tamamen iyi yönde değiştirmiştir. Belki de seni gerçekten çok seviyordur, bilemeyiz.
Önyargıyla da hareket etmek doğru değil. Zaman bütün bunların cevabını sana gösterecektir. Ama senin şu anda yapacağın en önemli şey, acele karar vermemek...
Paylaş