Paylaş
Merhaba Güzin Abla; annemle babam ayrı. Ben annemle yaşıyordum. Onunla pek anlaşamadığımız için anneannemin yanına yerleştim.
Küçüktüm o zaman, 7 yaşıma kadar anneannem büyüttü beni. Orada mutluydum. Ama bir süre sonra annem, anneannemlerle tartışınca, beni oradan alıp bir arkadaşının yanına getirdi.
Orada 2-3 hafta kaldık. Daha sonra beni anneannemler yine yanlarına aldı. Annem bu dönemde başkasıyla evlendi. Ama bu adamla sürekli tartışıyorlardı.
Annem çok sinirliydi. Bir gün ondan erik istedim diye kafamda tabak kırdı. Evlendiği adam da sürekli bana bağırıp çağırıyordu; gerçekten onu hiç sevmiyordum.
Anneme duygularımı anlattığımda, “Bunlar da benim kurallarım” diyordu. Daha sonra o adamdan ayrıldı. Ama bu arada o adamdan bir kardeşim olmuştu.
Boşandıktan 1-2 ay sonra annem başka bir adam buldu. Üstelik adam evliydi. Annem beni yanına almıştı, o sırada 13 yaşındaydım. Bu yeni adam sürekli yumruk atıyordu bana.
Bir yandan da sürekli olarak beni istemediğini söylüyordu. Bir gün onları yatakta yakaladım.
Bu olayın ardından annem, sırf adamla tartıştıkları için bir kutu hap içip intihar etmeye çalıştı, hastaneye yetiştirdik. Kurtuldu.
Bir süre sonra, bu adamla yine tartışınca evden ayrıldık, anneannemin yanına döndük. Ama annem bir gecenin 11’inde küçük kardeşimi ve beni bırakıp kaçtı adamın yanına.
Küçük kardeşim 4 yaşına geldi, ben 14 yaşındaydım.
Artık bütün bu yaşadıklarıma dayanamadım ve Kanada’ya, babamın yanına geldim.
Açıkçası burayı da hiç sevmedim, kimse kimsenin umurunda değil.
Ben aslında Türkiye’ye dönmek istiyorum anneannemin yanına ama burada kalıp eğitimimi a tamamlamam için bir iki yıl daha beklemek zorundaymışım. Sizce ne yapmalıyım?
◊ Rumuz: Bay dertli
YANIT
Sevgili oğlum, beni çok üzen bu mektubun aslında bir bakıma herkese ibret olması gereken bir yönü var... Karı koca arasındaki geçimsizlikler, ayrılıklar, boşanma işte burada görüldüğü gibi en çok da çocukları perişan ediyor.
Hele beni affet ama söylemeden yapamayacağım, bazen bu senin annen gibi bir anne de çocuklarını rahatlıkla harcayabiliyor.
Annen kendi hayatı için, hayatını paylaştığı erkekler için çocuklarını feda etmekten kaçınmamış. Onları ardında bırakıp çekip gitmiş.
Böyle bir sorumsuzluğa Allahtan ki çok sık rastlanmıyor. Ama sonuçta annen seni ve küçük kardeşini hiç düşünmemiş, size çok büyük bir kötülük etmiş. Bir evlada yapılabilecek en büyük kötülük bu ne yazık ki...
Senin ruh halini, yaşadıklarının senin üzerinde yaratacağı travmayı hiç düşünmeden sizi oradan oraya sürüklemiş, sonunda da adamın biri için sırtını dönüp gitmiş.
Bence annenin ruh sağlığı da pek yerinde olmamalı, intihar girişiminde bulunması da bunu gösteriyor.
Annelik bu mudur? Eğer sahip çıkamayacaksan, neden dünyaya getiriyorsun?
Canım oğlum, eğer baban senin orada kalıp, eğitimini tamamlamanı öneriyorsa, bence onu dinlemelisin. Gerçekten orada eğitim alman ve dil öğrenmen çok yerinde olur.
Birkaç sene içinde lise eğitimini tamamlar ve Türkiye’ye anneannenin yanına dönersin. Ondan sonra da kendi hayatının yolunu çizersin. Ama bana kalırsa, oradan oraya sürüklenmektense, babanın yanında uzunca bir süre daha kalmanda yarar var.
Eşimle zorla evlendirildik
Merhaba Güzin Abla, ben ailesinin zoruyla evlendirilmiş bir adamla 7 yıldır evliyim. Sorunlu başlayan evliliğim evlendikten sonrada her geçen gün sorunların çoğalmasıyla bugünlere yani ayrılma aşamasına getirdi bizi.
Eşim benimle zorla evlendirilmenin acısını benden çıkarıyor. Çoğu zaman sorunlar karşısında ben daha yapıcı ve sorunları çözmeye yönelik adım attım ise de karşı taraftan olumlu yönde bir davranış görememişimdir. Bana karşı soğuk davranışları, agresif oluşu, olayları abartması, şiddet uygulaması, son olarak da eski sevgilisiyle görüştüğünü öğrenmem bizi ayrılma noktasına getirdi.
Bu evliliği bitirmek istiyor. Böyle bir evliliği yürütmenin sağlıklı olmayacağını düşünsem de bir taraftan boşanmaya hazır değilim.
Bunlar benim düşüncelerim. Lütfen bana yardımcı olun. En kısa zamanda yanıtınızı bekliyorum.
◊ Rumuz: Kendimi kötü hissediyorum
YANIT
Sevgili kızım, bütün bu anlattıklarından sonra hâlâ, “Boşanmaya hazır değilim” diyebilmen ve gerçekten tereddüt içinde olman açıkçası beni şaşırttı.
Zaten aile zoruyla yapılan evliliklerden asla hayır gelmeyeceğini burada tekrarlamaktan dilimde tüy bitti. Ancak ailelere sürekli seslensem de, sonuç sıfır.
Gerek kızlarını, gerekse burada olduğu gibi oğullarını zorla sevmedikleri, istemedikleri biriyle evlendirmek sonuçta evlatlarının da o gelin ya da damat olarak aldıkları insanın da hayatını karartmaktan başka bir şey değil.
İnsan nasıl oluyor da bir başkasının yerine karar verebiliyor, o evladını böyle bir yastığa baş koyacağı, sevişeceği, birlikte yaşayacağı birine zorla satar, anlamam mümkün değil.
İnsan nasıl olur da evladının mutsuzluğunu kendi elleriyle hazırlar, kabul etmem mümkün değil.
İşte sonuç, ne sen ne de evlendiğin adam mutlu olamamışsınız. Belki adamın senden önce sevdiği biri vardı, belki aklı onda kaldı.
Bu yüzden sana karşı böylesine kaba ve agresif davranıyor, sonuçta suç tam olarak sende değilse bile, bilinçaltından seni suçluyor, bu yüzden böyle davranıyor.
Zaten sen de baştan hata yapmışsın, zorla evlendirildiğini bile bile bu adamı kabul etmişsin.
Bu durumda böyle bir evliliğin yürümeyeceğini açık açık söylemek zorundayım kızım. Hem şiddete başvuruyormuş, buna nasıl katlanırsın?
Bence ikinizin de selameti için, hem de o aileye iyi bir ders vermek için, boşanmalısın.
Paylaş